Edirne Düşünce Günleri başladı: "Yeryüzünün Yeni Lanetlileri: Göçmenler"
Edirne TAKSAV’da ‘Sınırları Aşmak’ temasıyla düzenlenen Edirne Düşünce Günleri başladı. İlk atölyede ‘Antik Çağ’da sınırları aşan kadınlar konusu işlenirken ikinci atölyede ‘Yeryüzünün yeni lanetlileri kimdir? sorusuna cevap arandı.
Yaren Çolak
Edirne’de ‘Sınırları Aşmak’ ana temasıyla düzenlenen Edirne Düşünce Günleri bugün başladı. 30 Ağustos’a kadar devam edecek olan Düşünce Günleri kapsamında yapılması planan 13 atölyeden ikisi bugün yoğun katılımla gerçekleştirilirdi.
Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf (TAKSAV) Edirne Şubesi, Dönüşüm Logos ekibi ve Edirne Belediyesi ortak çalışmasıyla ikincisi düzenlenen Edirne Düşünce Günleri’nin ilk atölyesi Edirne Kent Müzesi’nde gerçekleştirildi. Dr. Umut Doğan, ‘Antik Çağda Sınırları Aşan Kadın Düşünceleri’ atölyesiyle dönemin kadınlarının siyasette ve tarihteki rollerine değindi.
Neolitik dönemde kadının ön planda olduğunu hatta kadının tek tanrı olduğunu vurgulayan Dr. Doğan, surların yükselmesi ve kent devletleriyle erkeklerin etkinliğinin arttığını söyledi. Ancak kadının Antik Çağ’da da Orta Çağ’da da etkin rol oynadığına dikkat çeken Doğan, o günlerden bugünlere imza atan önemli kadın figürleri anlattı.
"KADİM LANETLİ İŞÇİLER"
Edirne’nin kültürel değerlerini tarih, psikoloji, felsefe, mitoloji, edebiyat, sanat atölyeleriyle tanıtmayı amaçlayan Düşünce Günleri kapsamında ikinci atölye ise TAKSAV Edirne temsilciliğinde gerçekleştirildi. Prof. Dr. Can Karaböcek’in ‘Yeryüzünün Yeni Lanetlileri Kimdir? Kimlikçi Politikaların Eleştirisi’ başlığıyla gerçekleştirdiği atölye ile ilk gün noktalandı.
Prof. Karaböcek, “Yeryüzünün kadim lanetlileri işçilerdir. 19’uncu yüzyıldan itibarıyla da ikinci lanetli grup diyebileceğimiz etnik, dinsel kimlikler üzerinden lanetlenen gruplar yer alıyor. Üçüncü lanetliler ise göçmen sınıfı” dedi.
TAKSAV Edirne Temsilciliği’nde gerçekleştirilen ikinci atölyede ise Prof. Dr. Can Karaböcek, ‘Yeryüzünün Yeni Lanetlileri Kimdir? Kimlikçi Politikaların Eleştirisi’ üzerine atölye yaptı.
"SINIF MÜCADELESİ TEMELLİ BİR YOL İZLENMELİ"
Neoliberal politikalar ile yükselen kimlikçi siyasetin toplumdaki kamusallığın çöküşüne neden olduğuna vurgu yapan Karaböcek sözlerine şöyle devam etti, “Kimlikler vazgeçilemezdir. Sınıf mücadelesi ve kimlik meselesinin taban tabana zıt olduğunun düşünülmesi ile tamamen yanlıştır. Kimlikleriyle beraber sınıf mücadelesi temelli bir yol izlenmeli.”
"KADINLAR İVMEYİ İLERİ TAŞIDI"
Ülkede ve dünyada yükselen kadın hareketine de değinen Karaböcek, “Tıpkı işçi sınıfı gibi kadınlar da kadim lanetli gruptandır. Ancak işçi sınıfının verdiği mücadele zaman içerisinde her ne kadar güç kaybetse de kadın mücadelesi ivmeyi aksi yönde tutmayı başardı” ifadelerini kullandı.