Ege Barış Derneği: Barış için yerel yönetimlere büyük görev düşüyor

Ege Barış ve İletişim Derneği, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yazılı bir açıklama gerçekleştirdi.

Açıklamada, 1930'ların karanlık koşullarının günümüzde yeniden kendini gösterdiğine dikkat çekilerek, artan ekonomik ve sosyal eşitsizlikler sonucunda otoriter, ırkçı ve sağcı yönetimlerin dünya genelinde güç kazandığını ifade edildi.

Açıklamada, süreçte yaşanan savaşlar ve çatışmaların sadece yerel değil, küresel ölçekte de ciddi etkiler yarattığı belirtilerek, “Bangladeş ve Hindistan arasındaki gerilimin Londra’ya, İsrail-Hamas çatışmasının ise New York’ta yaşayan Yahudi ve Müslüman cemaatlere yansımaması mümkün değil” denildi.

"BARIŞIN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ BİR DÜNYA"

Açıklamada şunlar belirtildi:

“Barışın sağlanması genellikle uzun ve zorlu bir süreç gibi görünse de, küresel ölçekte barış inisiyatifleri uluslararası işbirliğini güçlendirecek yerel yönetim anlayışı, sivil ağlar ve iletişim kanallarının dayanışmasıyla bir o kadar da olanaklıdır. Ege Barış ve İletişim Derneği olarak, barış kavramının, insanlığın kalıcı bir yaşam biçimi olmasının ön koşulunun, her toplumun eşit, özgür, adil ve insan onurunu önceleyen bir düzen içinde yaşaması olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda, dini, etnik, mezhepsel, cinsel yönelim ve sınıfsal farklılıklar gözetmeden haksızlığa uğrayan her bireyin ve grubun yanında olacağımızı bildiriyoruz. Bu bakış açısıyla toplumsal ve evrensel barış kavramının salt savaşmama hali olmadığını bilerek barışı tanıyan, kavrayan ve içselleştiren bir toplum yaratmak için yerel yönetimlere önemli bir görev düştüğüne inanıyor, ‘barış belediyeciliği’ kavramı üzerinde duruyor, çalışmalar yürütüyoruz. Barışın, özgürlüğün, adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir dünya dileğiyle.”