Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dijital ortama açtığı “Aile Hayatımız” kitabında, kadınlarla erkeklerin el ele halay çekip horon tepmemeleri istenmesi açıklamalarına, Ege Folklor Dernekleri Federasyonu tepki gösterdi

Ege Folklor Dernekleri Federasyonu’ndan Diyanet’e tepki

BİRGÜN İZMİR

Geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dijital ortamda paylaşıma açtığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman tarafından hazırlanan, 'Aile Hayatımız' isimli kitapta kadın ve erkeklerin el ele tutuşarak halk oyunu oynamasının İslam'a aykırı olduğu açıklamalarına bir tepki de Ege Folklor Dernekleri Federasyonu’ndan geldi. Yapılan açıklamada, “Kendi kültürüne sahip olamayan toplumlar, yabancı kültürlerin etkisi altına girmeye mahkûmdur” denildi.

HALK OYUNLARI BİR ARAÇ OLMUŞTUR

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Yüzyıllar öncesinden günümüze kadar halk oyunlarımız, halk türkülerimiz, düğün törenlerimiz, kişinin kendisini, yaşadığı toplumun özelliklerini, başkalarına, başka toplumlara anlatması için bir araç olmuştur. Yıllar öncesinin bir yaşam öyküsü, bir şiirin mısralarında, bir türkünün nağmelerinde, bir halk oyununun ayak vuruşlarında her zaman görebilirsiniz. Halk oyunlarımız, el ele, omuz omuza, yan yana olmayı, acıyı sevinçli bir oyuna çevirmeyi, coşkuyu dizginlemeyi, en karmaşık ritimlere bile ayak uydurmayı öğretir. Uzun havalar, güzellemeler, ilençeler, ağıtlar, yiğitleme ve koçaklamalar, zeybekler, halaylar, horonlar, karşılama ve barlar, bengiler, mengiler, çiftetelliler...

ege-folklor-dernekleri-federasyonu-ndan-diyanet-e-tepki-738290-1.

Dinlendikçe, seyredildikçe buram buram yağmur yemiş toprak kokusunu getiriyor yurdun dört bir yanından. Bağlama, kaval, kemençe, sipsi, zurna ve davul, usta ellerde konuştuğu zaman insani duyguları nasıl da yalın yapmacıksız dile getirirler. Bardan horaya, horondan zeybeğe, halaydan bengiye, güvendeye kadar oyunların hangisini bir diğerinden üstün tutabilir, hangisinden vazgeçebilirsiniz. Ulu önder Atatürk’ün de belirttiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür. Kendi kültürüne sahip olamayan toplumlar, her zaman yabancı kültürlerin etkisi altına girmeye mahkûmdur. İşte bu yüzden, hayatında zeybek oynamamış, halaya durmamış, horon tepmemiş kişilerin aksine, Ege Folklor Dernekleri Federasyonu olarak; halk oyunlarımızın, Türk kültürünün bir ifadesi olduğuna ve bizlerin de, kültürel gelişme içerisinde çok önemli görevlerimiz bulunduğuna inanıyor ve çalışmalarımıza bu amaçla kaldığı yerden devam edeceğimizi ilgililere bildiririz.”