Ege'nin doğal otları kadınların geçim kaynağı oldu

Ege'de bahar yağmurlarıyla çayırlarda yeşillenen radika, turp otu, hardal otu, ebegümeci, sarmaşık, şevketi bostan, Arap saçı gibi yüzü aşkın ot çeşidi kadınların önemli geçim kaynakları arasına girdi. Akdeniz mutfağının özel lezzetlerini sunan yabani otlar, Şubat sonunda yağışların başlamasıyla verimli topraklarda yeşeriyor. Salatası, haşlaması, zeytinyağlı ve etli yemekleri yapılan otlar, son dönemde ünlü şeflerin sos ve tatlı tariflerinde dahi yer buluyor. Topladıkları otları semt pazarlarında satan kadınlar, internet ve sosyal paylaşım sitelerinden yabani ot satışı yapıyor. Bazı kadınlar ise kuruttukları otları zeytinyağıyla sos yaparak katma değerini artırmaya çalışıyor. Ot kültürüne ilginin artmasında etkisi bulunan festivallerden Alaçatı Ot Festivali'nin katılımcıları arasında yer alan Çeşme'nin Germiyan köyü sakinlerinden Nuran Erden, yörük kökenli olduklarını ve yabani otların kültürleri içinde önemli bir yerinin bulunduğunu belirtti.

Yeni Asır'da yer alan habere göre Erden: "Doğal yetişiyor, hiçbir katkı maddesi yok. İnsanlar bunu bildiği için ot yemeklerine ilgi gösteriyor. Gastronomi turizminin gelişmesiyle bölge ekonomisine önemli katkılar sağlayan otlar için festivaller düzenleniyor, özel turlar gerçekleştiriliyor" diyor.

İLAÇ NİYETİNE YİYİN
Otların baş ağrısı, mide bulantısı, yaraların iyileştirilmesi gibi tedaviler için de kullandıklarını anlatan Erden, "İnsanlar eskiden manav bilmezdi, o zaman otlar ön plandaydı. İnsanlar yıllarca topladığı otları kavurup yumurta kırarak karnını doyurmuş. Ama gençler ot toplamaya fazla ilgi göstermiyor. Otların çoğunu bilmiyorlar. Eski kültürle bağ kopmuş. Biraz da hazıra alışmışlar, 'internetten sipariş vereyim kapıma gelsin' diyorlar. Çalışma hayatı da bunu etkiliyor" dedi.

OTEL VE RESTORANLAR İÇİN TOPLUYORUZ
Eski kültürleri merak eden çok sayıda insanın yabani otları öğrenmek için köylere geldiğini dile getiren Erden, son yıllarda seyahat acentelerinin de ot gezileri organize ettiğini, bu sayede bu kültürü yaymaya çalıştıklarını kaydetti. Oteller ve restoranlardan yoğun talep aldıklarını, sipariş üzerine ot topladıkları günler olduğunu vurgulayan Erden, Ege'de yıl boyu toplanabilecek yabani otlar bulunduğunu ancak şubat-mayıs aylarının en zengin dönem kabul edildiğini ifade etti.

Çeşme'deki köylerde oturan çok sayıda kadının geçimini, topladıkları otlardan sağladığını, semt pazarlarında kısa sürede tükenen otlara İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerden de talepler geldiğini anlatan Erden, internet üzerinden kendilerine ulaşanlara ot toplayarak göndermeye çalıştıklarını söyledi. Ovacık köyünden Şermin Tunç ise internette açtığı blogda ot kültürüyle ilgili paylaşımlarda bulunduğunu, son dönemde otların yanı sıra kekik, adaçayı, biberiye, papatya, kantaron ve defne gibi ürünleri de toplayarak yağını çıkardığını, kahvaltılık soslar hazırlayarak sattığını aktardı.