Ege'nin ünlü gazozları

Nurhayat TALAY

Günümüzün gözde meşrubatı kolalı içecekler. Ancak kola ülkemize gelmeden önce gazoz vardı. Üstelik gazozun ülkemizde ‘gazlı içecek’ olmanın ötesinde bir anlamı var. 1890’lı yıllarda üretilmeye başlanan gazoz, birkaç neslin adeta milli içeceği haline geldi. Orta yaşlarda olup da çocukluğunda gazoz içmeyen, gazozuna maç yapmayan, gazoz kapağı oyunu oynamayan yoktur!

Gazoz Türkiye’ye 1890’larda, maden suyuyla girmiş. Osmanlı’da ilk gazoz üretimi ‘Mısırlıoğlu’ markasıyla 1908’de yapılmış. Bu markayı sırasıyla Hasanbey, Neptün, Hürriyet izlemiş.

1923’te Cumhuriyet markalı gazoz piyasaya çıkmış. Devamında Cincibir, Ankara, Elvan, Kocataş, Olimpos, Recep, Şirin Ada, Güven gibi yerel gazoz markaları ortaya çıkmış. Uzun zaman yerel kalan ve bazıları yok olan markalar, bugün tekrar atağa geçmiş gibi. Burada da Egeli üreticiler dikkat çekiyor. Zincir marketlerin raflarında çok sık rastlanmayan markalar, daha çok çay bahçelerinde ve kıraathanelerde satılıyor. Daha çok toplu satış yapan markalar, küçük marketlerin, bakkalların raflarında da yer buluyor. Gazozun, bugün 290 milyon liralık bir ekonomik büyüklüğü var.
1960’lı yıllara kadar çocukların en özel içeceğiydi. 1960’ların başında Türkiye genelinde 2000 dolayında irili ufaklı gazoz üreticisi bulunuyordu. 1964 yılında Coca Cola üretimine başlanmasıyla birlikte gazoz da gerilemeye başladı. Türkler gazozu 1890’larda tanıdı, önce yurtdışından getirilen gazoz, Niğdeli bir Rum olan Aleksandr Mısıroğlu tarafından İstanbul Karaköy’de üretilmeye başlandı. Türkiye’de gazozun tarihçesi 1900’lü yılların başlarındaki Mısıroğlu, Hasanbey, Hürriyet, Neptün, Cumhuriyet gibi markalarla tarihteki yerini aldı. Cumhuriyet döneminin başlarında gazoz tüm Türkiye’ye yayıldı. Tarih 1960’ları gösterdiğinde ise gazoz altın çağını yaşadı. Ülkenin her şehrinde, ilçesinde hatta köylerinde bile gazoz üretiliyordu. Şehirlerin kendilerine ait markaları vardı. Örneğin Çamlıca gazozunu sadece İstanbul’da, Cincibir, SenSun, Suga gibi markaları İzmir’de, Olimpos’u Trakya’da, Neşe’yi Adapazarı’nda, Fertek’i Balıkesir’de, Ankara Gazozu’nu da Ankara’da içebilirdiniz. 1930’da üretime başlayan Uludağ, gazozu yerel olmaktan çıkarıp çevre illere hatta zamanla Antakya’ya kadar yayılmayı başardı. Üç büyük markanın öncülük ettiği bu dönemde binlerce fabrika 1970’te bir kişiye yılda 6 litre gazoz içirebiliyordu. Bugün rakamın 25 litre olduğu tahmin ediliyor ama toplam gazlı içecek piyasasının büyüklüğü göz önüne alındığında oldukça düşük kalıyor. 1964 Ekim’inde Kemal Has İmsa A.Ş.’nin Bakırköy’deki fabrikasında global kola markası üretilmeye başlandı. Böylece devran da dönmeye başlamıştı. Şimdi ise gazoza hak ettiği değer yeniden kazandırılmaya başladı.

YENİDEN PARLADI

İzmir'de Münire gibi, İstanbul ve daha birçok şehirde artık gazozcu kafeler var. Bu kafelerde hem nostalji yaşıyor hem de gazoz ile ilgili geniş bir kültür ediniyorsunuz. Gazoz satan bu mekânlarda ürünlerin tamamı yerli üretim. Ankara, İstanbul, Eskişehir, Konya, Trabzon, Giresun, Muğla, Denizli gibi 45 farklı şehrimizde damla sakızlı, hindistancevizi, portakal, limon, mandalina, elma, erik, vişne, karahindiba, zencefil, kahve, hurma, ananas, armut, mango, muz, çilek, bal gibi 130 farklı lezzette yerli gazoz var. Bunların hepsi çok az üretilen ürünler. Kendi şehirlerinde bile bilinirliği sınırlı, ön plana çıkamıyorlar, her yerde büyük global markaların büyük pazarının içinde yok olmaya mahkûm bırakılmışlar.

EGE'NİN GAZOZLARI

İzmir: Cincibir, Venüs, Huzur, Su-Ga, İzmir, İmbat, Neşe, Mercan, Çamlıdağ, Buzzy. Denizli: Zafer, Yeni Zafer, Efe, Aysu. Aydın: Neşe, Topçam Çine, Madran, Servet, Özpınar. Balıkesir: Balsa, B.Camlıca, Yeşil Çamlıca, Kulüp. Çanakkale: Can-Ka. Manisa: Cem, Bensu Ice Fresh, Oba, Dört Mevsim, Bozdağ, Kula. Muğla: Bodrum. Bu markaların bir kısmı maalesef bugün üretilmiyor.

ESKİCİ, KAHVECİ, GAZOZCU MÜNİRE

Alsancak'ta Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde Garanti Bankası Sokağı’nda minicik ama dünyanın en renkli mekânlarından birini keşfettim; Eskici- Kahveci- Gazozcu Münire. Münire, İstanbul'dan İzmir'e gelip yerleşen Özgür Çankaya'nın babaannesinin adı. Toplam 18- 20 metrekare büyüklüğünde olan dükkânı uzaktan ilk gördüğümde bayram tatilinin ertesi günü olduğu için kapalıydı. Ama içerisini o kadar merak ettim ki tekrar kapılarını aşındırdım. Kalabalık şaşırtmadı beni. 25 çeşit gazozu ile pandemi sonrası ziyaret edilecek mekânlar listenize ekleyin derim.