Ege turizminde kötü final!

Aycan KARADAĞ

Yaz turizm sezonunun bitmesiyle birlikte, yetkililer Ege Bölgesi'ne Temmuz ayı itibariyle yaklaşık 10 milyon turist geldiğini açıkladı. Ancak Egeli turizm temsilcileri gerçek verilerin bu rakamın çok altında olduğunu söylüyor. Temsilciler normalleşmenin başlamasından itibaren Ege'ye gelen turist sayısının ortalama 700 bin civarı olduğunu belirtirken, ülkemize de toplam 2,5 milyon turistin geldiğini ifade ettiler. Bu rakamlar 35 milyon turiste göre dizayn edilmiş ülkenin, 2,5 milyon turist ile ne kadar zarara girdiği gözler önüne seriyor. Turizme yapılan devlet destekleri de yeterli gelmedi.

CHP Muğla Milletvekilli Süleyman Girgin, 2020 sezonunda turizm sektörünün yüzde 20 kapasite ile çalıştığını vurgulayarak, “2016 ve 2017 sezonu da sektör için büyük bir krizdi. 2020’de de turizm sektörü bir bütün olarak pandemi ile baş başa bırakıldı. Sektöre yönelik desteklemeler yaraya pansuman bile olamadı. Bu durum diğer sektörleri de olumsuz etkiledi. Turizm emekçileri pandemide daha ağır şartlarda çalışmak zorunda kaldı. Kısa çalışma ödeneği ve işsizlik ödeneği ile geçinmek zorunda bırakılan turizm emekçileri daha çok borçlandı ve yoksullaştı. Geçim derdi büyüdü, evine ekmek götüremeyen emekçiler, sosyal devleti yanında göremedi” dedi.

Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu da, turizm sektörünün uzun yıllar boyunca bu dönemin sıkıntısını çekeceğini ifade ederek, “Büyük oteller boş kaldı. İnsanlar kalabalık ortamlardan uzaklaştı. 35 milyon turiste göre dizayn edilmiş bir ülkeye yaklaşık 2,5 milyon turistin geldiği bir dönem tam anlamıyla bir yıkım oldu. Yetkili ağızlardan Temmuz sonu itibariyle 10 milyon turist geldiği iddialarına da anında cevap verdik. Böyle bir rakam yok. Her şeyi abartarak konuşuyorlar. Bize her bilgi geliyor. Gelen rakamlarda 80 havaalanına gelen her yabancıyı turist sayıyorlar. Sivas’a gelen öğrenci turist değil ki. Bu rakamları abartarak, dalkavukluk yaparak konuşunca Ankara’dakiler otelcileri çok para kazanıyor sanıyorlar” diye konuştu.

Son olarak Karcıoğlu şunları ifade etti: “İçişleri Bakanlığı’nın yeni bir genelgesiyle 1 Ocaktan itibaren güvenli turizm sertifikasını 30 odaya çektiler. Hiçbir şekilde verimli olmayan ve uygulanabilirliği olmayan kriterler otelcilere iyice sıkıntı oldu. Belirledikleri hiçbir kriter otellerde uygulanamadı. Hatta dikkatli insanlar ile bana bir şey olmaz diyen insanlar arasında münakaşalar çıktı. Bunların böyle olacağını söyledik ama dinletemedik. Ayda bir denetleseler ne olur ki? Kriterlere uymayan otelleri kapatabildiniz mi? O otellerdeki turistleri ülkelerine yollayabilir misiniz? Tabii ki hayır! Daha yere basan, insanlara güven verecek özel kriterler olması gerekiyor.”

“YÜZDE 60’A YAKIN KAYIP YAŞIYORUZ”

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler ise, Covid-19 salgınına en hazırlıksız yakalanan sektörün turizm sektörü olduğunu ifade etti. İşler, “Diğer sektörler online pazardan kendilerini çevirmeyi başardılar. Fakat turizmciler hizmet odaklı iş olduğu için kesinlikle online pazara dahil olamadık. Biz sosyalleşme olursa para kazanabilecek bir sektörüz. Pandemi izolasyonu gerektiriyor, turizm ise sosyalleşmeden beslenen bir sektör. Yine de Türkiye turizm sektörü, rakiplerine göre kötünün iyisi bir sezon geçirdi. Özellikle Antalya, İstanbul ve Kapadokya bölgesi çok kötü etkilendi. Uzakdoğulu turistler gelmediğinden ağır yara aldılar. İzmir, Çeşme, Alaçatı iç pazar ile çalışmanın faydasını yaşadı. Türk vatandaşları başka ülkelere gitmek yerine yurt içinde kaldı. Tesislerin sertifika alması ve tedbir oluşturması yurttaşlara güven verdi. Ama hiçbiri vatandaşlardaki korkuyu yüzde 100 olarak geçirmedi. Birçok yurttaş karavanlarla, çadırlarla tatil yapmayı seçti. Birçok vatandaşımız da pandemide iznini kullandığı için bu da sıkıntı yarattı. Ekim ayının çok iyi geçmesini beklerken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın hasta ve vaka çelişkisi yabancı ülkeleri teyakkuza geçirdi. Türkiye’yi karantina uygulama kararı kategorisine soktu. Bu da yabancı insanları iyice korkuttu” şeklinde konuştu.

Mehmet İşler son olarak şunları ifade etti: “Yüzde 60 gibi bir kayıp yaşıyoruz. Türkiye turizmi kırılgan bir hali olmadığını da gösterdi. Kısa çalışma ödeneği ile kalifiye elemanlarımızı kaybetmedik. Fakat kısa çalışma ödeneği yeterli mi? Hayır değil. Kredilerimiz geliyor, ödemelerimiz var. Devlet yeni bir teşvik programı çıkarıyor. Bu program kanayan yaraya çözüm değil bir pansuman. Önümüzdeki Mayıs’a kadar bizi idare edecek bir program.

Hükümetten kredilerimizi ve ödemelerimizin faizsiz şekilde ertelenmesini ve ötelenmesini istiyoruz. Turizm sektörü, istihdam deposu oluşu ve döviz getirisi ile Türkiye’nin en önemli sektörlerinden biridir. Açıklanan paket bir nebze sevindiricidir ama kesinlikle yeterli değildir. Eğer kış ayını doğru şekilde geçirirsek yeni sezonda tüm zararımızı kapatırız. Bugün zor günümüz de yanımızda olanlara karşılığını vermeye hazırız. Yeter ki ilgi ve destek yerinde olsun.”