Ege Üniversitesi’nin senato kararıyla yönetimsel değişikliğe gidilecek olmasına Genel Sağlık- İş İzmir Şube Başkanı Derya Pekel tepki gösterdi. Pekel, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin çökmek üzere olduğunu söyledi

Ege Üniversitesi'ndeki idari dönüşüme Genel Sağlık- İş’ten tepki

BirGün EGE

Ege Üniversitesi Hastanesi’nin senato kararıyla yönetimsel değişikliğe gidecek olmasına Genel Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Derya Pekel yazılı bir açıklama yaparak tepki gösterdi. Pekel açıklamasında, yanlış uygulanan politikalar sonucu sağlık sisteminin çökme noktasına geldiğini belirtti.

1955 yılında kurulan Ege Üniversitesi’nin, Türkiye’nin dördüncü, Ege bölgesinin ilk ve en köklü üniversitesi olduğunu hatırlatan Pekel, "Ege Üniversitesi, 67 yıllık geçmişinde, önemli faaliyetler yürütmüş, ülkemizde birçok alanlarda ilklere imza atmış bir üniversitedir. Tüm basamaklarda sağlık hizmetlerindeki yıkıma paralel olarak, son yıllarda üniversitelere yönelik olarak yürütülen politikaların farkındayız. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde çalışanlar üzerindeki idari baskılar ortada iken, bu kez Ege Üniversitesi’nde senato kararıyla yönetimsel değişikliğe gidilecek olması birbirinden bağımsız olarak düşünülmemelidir" dedi.

Pekel, "Özelleştirmenin ilk adımı olarak yemekhane hizmetleri özelleştirilmiş olup, görüntüleme hizmetleri ve çamaşırhane hizmetleri için de 'hizmet alımına' gitmek üzere, senato kararıyla idari yapı değiştirilmekte, başhekimlik ve başhemşire kavramları kaldırılmakta, yerine müdürlük ve sağlık tedavi, bakım ve otelcilik hizmetleri müdürlüğü getirilmektedir. Başhekimliğe bağlı birimler sağlık bakım, tedavi ve otelcilik hizmetlerine bağlanmakta, yönetim biçimi Sağlık Bakanlığı ikinci basamak sağlık hizmetlerine dönüştürülmektedir. MHRS sistemine entegrasyon için adımlar atılmış ve uygulamaya konulmuş durumdadır" diye konuştu.

"BİRİNCİ BASAMAK ÇÖKMEK ÜZERE"

Pekel, "Bu adımların amacı, üniversitelerimizi bir gecede çıkarılan KHK’ler ile Sağlık Bakanlığı’na bağlayıp, özerk yapısına son vermek değil de nedir?" dedi ve ekledi:

"Endişeliyiz. Zira TSK’ya bağlı sağlık kurumlarının benzer şekilde KHK ile Sağlık Bakanlığı’na bağlandığına ve bunun olumsuz sonuçlarına tanık olduk. İktidarı, bir kez daha bu sorunları dikkate almaya davet ediyoruz. Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri çökmek üzere olup, sevk zinciri işlememekte, ikinci basamak hastaneler, başvuruları karşılamakta yetersiz kalmakta, zorlanmaktadır. Üçüncü basamak hastaneler de piyasacı anlayışa kurban edilirse, sağlık sistemimiz tamamen işlemez hale gelecektir. Daha yaşanılası bir Türkiye mümkündür. Daha nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmetleri hayal değildir. Halkımız, kamucu, halkçı, parasız, eşit, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmetlerine kavuşana, sağlık emekçileri mali ve özlük haklarını alana kadar mücadelemize devam edeceğiz."