Kişiye özel ilanları ve eş/dost/akrabaların akademik kadrolara atanması ile gündeme gelen Şırnak Üniversitesi’nde kadro şartlarını taşımadığı halde bir kişinin yalan beyanla akademik kadroya atamasının yapıldığı ortaya çıktı.

Eğitim değil skandal merkezi
Şırnak Üniversitesi İdil Meslek Yüksek Okulu kişiye özel ilanlarla gündemde.

Umut Can FIRTINA

Şırnak Üniversitesi İdil Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü’ne gerçeğe aykırı beyan ve sahte evrak ile başvuru yapan Naime Güner’in 2016 yılından beri öğretim görevlisi olarak görev yaptığı öğrenildi. Aralık 2015 yılında üniversiteye başvuran Güner, 16 Haziran 2003 yılında yüksek lisanstan mezun olduğunu beyan etti. Ayrıca tezli yüksek lisans yaptığını iddia eden Güner’in tezsiz yüksek lisans yaptığı da ortaya çıktı.

Üniversite Rektörlüğü’ne ve yasal mercilere yapılan şikâyetlerin sonucunda Rektörlük tarafından konuyla ilgili soruşturma açıldı. Soruşturmacı olarak atanan Prof. Dr. Mete Cüneyt Okyar, Naime Güngör’ün başvuru esnasında verdiği gerçeğe aykırı bilgi ve beyanları tespit etmesine rağmen kamu görevinde kalması yönünde görüş bildirdi. Okyar, Güner’in “masumiyet karinesinin ihmali” ihtimalinin göz önüne alınarak kadrosunun saklı kalmasını önerdi. Soruşturma dosyasında ayrıca Güner’in atanmasın sırasında ön değerlendirme jüri üyeliğini yapan Serbest Bilici, Muhammed Yaşar Dörtbudak ve Yalçın Töre hakkında ayrı bir soruşturma açılması gerektiği ifade edildi. Okyar, atama başvurusunu işleme alan ve kabul eden Personel Daire Başkanı Osman Köse’ye ise soruşturma bile açılmaması yönünde Rektörlük makamına görüş bildirdi. Güner ise savunmasında başka bir akademisyeni suçladı.

LİYAKATSİZ İNSANLAR GÖZ GÖRE GÖRE ALINIYOR

Üniversitede görevli bir akademisyen yaşananlara tepki göstererek, "Yüz binlerce başarılı insan akademisyen olmak için olağanüstü çabalar sarf ederken, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelere akademisyen olma umuduyla binlerce lira masraf yaparak mülakatlara katılırken böyle liyakatsiz insanlar göz göre göre yalan beyan vererek üniversitemiz kadrolarına alınıyorlar. YÖK’ün ve Cumhuriyet Savcılığı’nın harekete geçerek işlenen bu suç hakkında sorumluları cezalandırmalarını istiyoruz. Üniversitemiz eğitim merkezi değil skandal merkezi haline geldi" ifadelerini kullandı.