Eğitim işkolunda örgütlü sendikaların 2'si "sol"da, 47'si "sağ"da duruyor. Sağdakilerin 5-10'u hariç diğerleri iktidar partilerinin çeperinde dolaşıyor. Sendika çokluğu ideolojik çeşitlilikten kaynaklanmıyor. Kamu işyerinde örgütlü sendikaların üye aidatını, öğretmenler odasına bir paket çay koymayan devlet ödüyor, çokluğun sebebi bu… Birkaç yüz üye bulan, giderini karşılayacak bir ofis açabiliyor. Masraflarının kamu bütçesinden karşılanması haliyle onları sendika olmaktan çıkarıp devlet dairesine dönüştürüyor.

12 öğretmen sendikası iş bırakma kararı aldı

Cuma günü, iktidarla ilişkili olmayan 12 eğitim, daha doğrusu öğretmen sendikası bir araya gelerek ortak bir karara imza attı. İmza metninden ziyade birden çok sendikanın aynı amaçla biraraya gelmiş olmasının kendi başına bir değeri olduğunu belirtmeliyim. Muhalefette olmak birlikte davranmayı zorunlu kılar. Örgütlenme gerekçesi farklı grupların bu zorunluluğu görüp eylemde ortaklaşacakları noktaları bulmuş olması önemli. Ortak eylem kararı, ittifakın iki büyük sendikası Eğitim-İş ile Eğitim-Sen’in buluşmasına da vesile olacak. İttifak, bir eylemde ilk kez biraraya gelecek olan bu iki sendikanın bitmek bilmeyen kardeş kavgasına son vermesine zemin oluşturması açısından ayrıca önemli.

Aldıkları karar daha az önemli değil; 12 eğitim sendikası 2 Kasım’da bir günlüğüne iş bırakarak hükümeti uyaracak. Öğretmenlerin büyük hem de çok büyük çoğunluğunun bu eyleme katılmayacak olmasının bir önemi yok. Katılımın az çok olması da önemli değil. Önemli olan azınlığın her türlü baskı ve yıldırma karşısındaki cesur duruşu; cesaretini yitirmiş çoğunluğa örnek olmalarıdır.

Greve katılacak sendikalar: Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Teç-Sen (Tüm Eğtim Çalışanları Sendika), Hürriyetçi Eğitim-Sen, Anadolu Eğitim Sendikası, Özgür Eğitim-Sen, Eğitim Hak-Sen, Eksen Eğitim-Sen (Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası), İdeal Eğitim-Sen, Eğitim Söz-Sen, Eğitimde Birlik-Sen, Eşit Haklar Sendikası.

• Eğitim çalışanlarını greve zorlayan talepler ise şöyle:

• Kariyer basamakları sınavının iptal edilmesi,

• Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmesi,

• Eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi,

• Eğitim çalışanlarının ücretlerinin yoksulluk sınırının üzerin çıkartılması, 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarının 3600 ek göstergeden yararlanması,

• Farklı ücret ve istihdam biçimlerine son verilmesi, Eşit işe eşit ücret ilkesine uygun olarak kadrolu güvenceli istihdamın sağlanması,

• Mülakat uygulamasına son verilmesi,

• Ayrım yapılmaksızın tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması, aile ve çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi,

• Öğrencilerin eğitim, barınma ve beslenme haklarının devlet güvencesine alınması.

Eğitimci birinin bir maddesine bile itiraz edemeyeceği/etmemesi gereken bu taleplere işkolunda örgütlü hükümet yanlısı sendikalar destek vermeyecek. Ne var ki onların meselesini savunmak da bir avuç öğretmenin örgütlü olduğu 12 sendikaya düşüyor. Ne utanç verici ki eğitim işkolunda örgütlü 49 sendikanın 37'si destek vermek bir yana grevin amacına ulaşmaması için ellerinden geleni yapmaktan geri durmayacak. Yıldırıcı iktidar politikalarından çıkış arayan gergin bir toplumun öğretmeninin umursamazlığı, entelektüel mesleği öğretmenlik adına oldukça utanç verici bir durum.

10 yıl aradan sonra eğitim temalı ilk miting

Eğitim-Sen, 15 Ekim Cumartesi günü Ankara’da bir miting düzenledi. Mitingde, yukarıda sıralanan greve gitme gerekçeleri dillendirildi. Grev kararında imzası olan sendikaların da alanda olması beklenirdi, ama olmadı. Eğitim-Sen, ağırlıkla şube yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen mitingle 2 Kasım’daki greve hazırlıklı olduğunu gösterdi.

Eğitim-Sen, sokağı eylem alanı olarak kullanma konunda oldukça deneyimli. Deneyimi Eğitim-Sen’in aleyhine sonuçlar verse de her eylemi demokratik siyasete bir şekliyle katkı sunuyor, bu inkâr edilemez. Tek başına da olsa dünkü eylemiyle de hem öğretmenlere sahaya çıkışın yolunu göstermiş, hem uzun bir aradan sonra (en son 2012'de 4+4+4 sistemine karşı alana inmişti) kadrosunu harekete geçirebileceğini göstermiş oldu.