Milli Eğitimi Geliştirme Projesi (MEGP), Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP, Temel Eğitime Destek Programı (TEDP), Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Geliştirilmesi Projesi (METEK), Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Projesi, Orta Öğretim Projesi (OGP) gibi (bildiğim kadarıyla 29) “geliştirme”, “güçlendirme”, “reform” adı altında yürütülen eğitim projesi başta Avrupa Birliği (Katılım Öncesi Yardım Aracı […]

Milli Eğitimi Geliştirme Projesi (MEGP), Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP, Temel Eğitime Destek Programı (TEDP), Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Geliştirilmesi Projesi (METEK), Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Projesi, Orta Öğretim Projesi (OGP) gibi (bildiğim kadarıyla 29) “geliştirme”, “güçlendirme”, “reform” adı altında yürütülen eğitim projesi başta Avrupa Birliği (Katılım Öncesi Yardım Aracı -IPA- kaynakları hariç) olmak üzere Batı’nın vakıf, “yardım” ve finans kuruluşları tarafından desteklendi. Batı’nın eğitim projelerine desteği, eğitimi liberal ekonomiye uyumlu hale getirmekti. Desteğin “uyum” karşılığı olduğu protokollerde açıkça belirtilir.

Batı, sponsoru olduğu eğitimin liberalleşmesini sağlayacak projeleri İlköğretim Kurumları Standartları, Avrupa Yükseköğretim Alanı (Bologna Süreci), Yükseköğretimde Avrupa Kalite Güvence Birliği, Avrupa Araştırma Alanı, Bakalorya (Vakıf), Erasmus programı gibi organizasyonlarıyla yönlendirir. Uygulama aşamalarını ise Türkiye’deki ofisleri aracılığı ile izler ve denetler.

AB İlerleme Raporları, izleme ve denetleme organlarından gelen bilgilere dayanır. Türkiye’nin hibe ve destek fonlarından ne oranda yararlanacağı büyük oranda ilerleme raporlarına bağlıdır. Nitekim AB’nin 2019 yılında Türkiye’ye vereceği mali desteği kısma kararı, KHK uygulamalarının damga vurduğu 2018 İlerleme Raporu’nun sonucudur. Üçte biri eğitim ve sosyal politikalara ayrılan Türkiye payının azalması eğitime ayrılan payı etkilemesi, hibe yardımları durdurması kaçınılmazdır.

Farklı din ve kültürlerin kendini ifade etmesine fırsat tanınmaya çalışıldığından söz eden önceki raporların aksine 2018 İlerleme Raporu’nda ilk kez “Din eğitiminin ağırlığı artmıştır ve eğitim bütçesinin önemli bir bölümü din eğitimine ayrılmıştır.” ifadesi kullanılmış; çocukların tutuklu/hükümlü olarak cezaevlerinde tutulmasının, KHK ile atılan öğretim üyesi ve öğretmen ihraçlarının, sürekli değişen eğitimsel uygulamaların yarattığı risklerden söz edilmiştir.

Şimdi konumuza gelelim: Geçenlerde (25-26 Şubat) Milli Eğitim Bakanlığı ile AB Türkiye Delegasyonu 2023 Eğitim Vizyonu Çalıştayında bir araya geldi. Çalıştaya AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik-Sosyal Kalkınma Bölümü Başkanı, UNICEF Eğitim Bölümü Başkanı, ve Avrupa Eğitim Vakfı (ETF) Müdürü katıldı. Bizimkiler, Vizyon Belgesiyle Batı fonlarının bulunduğu kasanın şifresini kırmaya çalışıyor!

AB temsilcisi Angel Gutierrez Hidalgo “AB olarak Türkiye´nin kendi eğitim sisteminde gerçekleştirmekte olduğu reformu çok olumlu buluyoruz. Bütün bu reformların AB stratejileriyle de uyumlu olduğunu belirtmek istiyoruz. 2023 Eğitim Vizyonu aynı zamanda bize AB olarak da iş birliği yapacağımız alanlarda bir hat, yörünge sunmuş oluyor.”demiş ve eklemiş “Zira finansal yardım ve diğer yardımlar açısından bu tür belgeler son derece önemli.” Arkası gelir mi bilemeyiz ama adam AB’nin çek defterini göstermiş!

Batı’nın, Türkiye eğitimini kendilerinin sadakatle bağlı kaldığı modern eğitime uyarlamak olmadığını biliyorum. Bu nedenle onlara “amacı eğitim politikalarınızla uyumlu olmayan, hatta sizin kültürünüzü reddeden politikaları desteklemeye neden devam ediyorsunuz” diye sormuyorum. Fakat onlardan, eğitim bakanına, Avrupalı vergi mükellefleri için değilse bile, sorma özgürlüğü elinden alınmış bizler adına “Be kardeşim biz size 2003’ten beri, bir dönem senin de yürütücüsü olduğun projelere verdiğimiz milyarlarca avroyu nerede çarçur ettiniz de bizden aynı şeyler için tekrar para istiyorsunuz” diye sormalarını beklerdim.