Eğitim Sen: Baskılar bizi yıldıramaz, mücadelemiz sürecek
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı yaptıkları yürüyüş sırasında polis şiddetiyle karşılaşan öğretmenler, Milli Egemenlik Parkı’nda bir araya geldi. Her türlü baskıya rağmen ÖMK’ye karşı mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden öğretmenler, Anayasal haklarını gasp eden polisler için suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.

Etki Can Bolatcan
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı Milli Eğitim Bakanlığı önünden Meclis’e yapmak istedikleri yürüyüş sırasında polis engeliyle karşılaşan öğretmenler TBMM Yerleşkesi önündeki Milli Egemenlik Parkı'ndaki nöbet eylemini sürdürüyor.
Öğretmenler, "Polis şiddetine ve baskılara rağmen haklarımızı ve taleplerimizi içermeyen ÖMK’ye karşı mücadelemizi sürdüreceğiz" diyor.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak, teklif TBMM'de komisyonda görüşülürken yaptığı açıklamada, "Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun özü dün öğretmenlerin önüne dikilen barikatlardır. Birçok arkadaşımız tartaklanarak, biber gazı sıkılarak gözaltına alındı. Sizin inadınızdan çok bizim inadımız var, çünkü ortada olan bizim, eğitim emekçilerinin sorunları, hakları. Çalınmaya çalışılan bu ülkenin geleceği. Buna olan itirazımızı haykırmak için buradayız. 14 arkadaşımız gözaltına alındı ama yine buradayız. Eğitim emekçileri diz çökmez, biat etmez, ders verir" dedi.
Ardından söz alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu saldırı yasası olarak nitelendirerek bu saldırıya geçit vermeyeceklerini ifade etti. Açıklamasına Türkiye’de görev yapan ücretli öğretmenlerin tam bir ay derse girseler dahi 12 bin liranın üstünde ücret alamadıklarının ve Öğretmenlik Meslek Kanun Teklifi'nde bu gerçekle yüzleşilmediğinin altını çizerek devam eden Koçak, şunları söyledi:
"AKP iktidarının ne öğretmene ne de öğrenciye verebileceği tek bir söz kaldı. ÖMK de bunu bir kez daha göstermiş oldu. AKP iktidarı, öğretmenlere saldırıyor. AKP iktidarının yasalarına, kanunlarına, meclise getirdiği önergelere ses çıkarmazsak bu çarkın altında ezilmeye devam edeceğiz. Buna artık dur deme zamanı geldi" dedi.
POLİS ŞİDDETİNE SUÇ DUYURUSU
KESK Ankara Şube Dönem Sözcüsü Mehmet Aydoğdu’nun okuduğu basın açıklamasında, bakanlıktan Meclis'e yürümek isteyen öğretmenlere yönelik polis şiddeti eleştirildi. Açıklamada, öğretmenlere, sendika ve KESK yöneticilerine çetelere, mafyalara, rantçılara, depremde onbinlerin ölümüne neden olan müteahhitlere kurulmayan barikatların kurulduğu belirtildi.
Öğretmenlere saldıranlar hakkında suç duyurusunda bulunulacağı bildirilerek, "Bu saldırılar, yasaklamalar, işkence ederek gözaltına almalar fiili ve meşru mücadelemizden bir adım olsun geri adım attırmayacaktır” denildi.
Ülkenin geleceğini iktidarın ideolojik referanslarına göre şekillendirmesi hedeflenen Öğretmenlik Meslek Kanununu’nun Meclis’ten sessiz sedasız geçirilmek istendiğinin altı çizilen açıklamada şunlar kaydedildi
"Kanun teklifi öğretmenlik mesleğini değersizleştirmekte, öğretmenlerin iş güvencesini ciddi anlamda tehdit etmekte, eğitim fakültelerinden mezun olmayı ayrıntıya indirgeyip kurulacak Eğitim Akademileri üzerinden AKP kadrolarını yetiştirmeyi hedeflemektedir. Öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmemekte, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldırmaktadır. Eğitim emekçilerinin özlük haklarını zayıflatmakta, ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirmektedir. Eğitim emekçilerinin kazanılmış haklarını önemli oranda ortadan kaldırmakta, eğitim fakültelerinden mezun olmayı öğretmenliğe atanmada bir ayrıntı haline getirmektedir. Özel okul ve kurslarda öğretmenlik yapanların başta taban ücret düzenlemesi olmak üzere temel ekonomik ve sosyal haklarına, ücret ve çalışma koşullarına ilişkin bir düzenleme içermemektedir."
"POLİS ŞİDDETİNE RAĞMEN TALEPLERİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Eğitim Sen Muğla Şubesi, Meclis’te görüşülen Öğretmenlik Meslek Kanunu ve buna karşı çıkan eğitimcilerin dün akşam saatlerinde gözaltına alınmasına karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda gerçekleştirilen açıklamada “Polis şiddetine rağmen haklarımıza ve taleplerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” denildi.
Açıklamada iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), yeni meslek kanunu ile eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını tek taraflı olarak düzenleme ısrarını sürdürdüğü vurgulandı. “Geçen hafta bir günde komisyondan geçen düzenleme, dün Meclis Genel Kurulu’na gelerek görüşülmeye başlanmıştır” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Haklarımızı ve taleplerimizi içermeyen, irademizi yok sayan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı demokratik tepkimizi göstermek, düzenlemeye yönelik eleştiri ve önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmak, mücadeleci bir sendika olarak en doğal hakkımızdır. Ancak dün, sendikamız üye ve yöneticileri gün içinde defalarca polis şiddetine maruz kalmış, aralarında MYK üyelerimiz, şube yöneticilerimiz ve üyelerimizin de olduğu 11 arkadaşımız işkence ve kötü muameleyle göz altına alınmıştır.
Eğitim Sen, mücadele tarihi boyunca bu tür hukuk dışı müdahale ve saldırılar karşısında geri adım atmamış, bütün engellemelere rağmen eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini sahiplenmeyi sürdürmüştür. Kendilerini hukukun ve kanunların üzerinde sananlar şunu çok iyi bilmelidir ki, haklı taleplerimizi her türlü baskı ve engellere rağmen savunmaya devam edecek, baskı ve tehditlere boyun eğmeyeceğiz. ÖMK’nın Meclis Genel Kurulunda görüşüldüğü süre boyunca eylemimiz devam edecektir.”
MEB’in hedefinin ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne paralel öğretmenler yetiştirmek olduğu belirtilen açıklamada “Üye ve yöneticilerimiz buna itiraz ettiği için polis şiddetine uğramış ve gözaltına alınmıştır. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun mevcut haliyle yasalaşması, eğitim fakültelerinden mezun olarak öğretmen unvanı alacak meslektaşlarımızın Milli Eğitim Akademisi üzerinden ikinci kez eğitime alınması anlamına gelmektedir. Öğretmenlerin söz konusu Akademi’de gösterecekleri “başarıya” göre sözleşmeli olarak atanacak olması, iş güvencemizi ciddi şekilde tehdit eden, kabul edilemez bir durumdur.
Eğitim Sen olarak yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz: ÖMK kanun taslağı gerek hazırlanış biçimi gerekse sınırlı içeriği açısından meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. Öğretmenlik mesleği gibi 19 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonun üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ ve dar bir çerçevede düzenlemek doğru değildir. Meclis’te bulunan milletvekilleri, eğitim ve bilim emekçilerinin çağrısına kulak vermeli, haklarımızı ve taleplerimizi içermeyen bu düzenlemeye onay vermemelidir.
MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metnini esas almalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı; mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır.
Siyasi iktidarı ve Bakanlığı son kez uyarıyoruz ve kendilerini öğretmenlerin sesine kulak vermeye, gerçek bir meslek kanunu için tüm bileşenlerle birlikte çalışmaları gerektiğini hatırlatıyoruz.
Eğitim emekçilerinin haklarını koruyan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu için mücadeleden asla vazgeçmiyoruz!” ifadeleri kullanıldı.