Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Üniversiteler Şubesi, “Dokuz Eylül Üniversitesi için rektör aranıyor” diyerek ilan verdi. İlanda, rektörün taşıması gereken şartlar listelendi. Şube Başkanı Doç. Dr. Akıncı, rektörlerin doğrudan siyaset eliyle atanması ardından üniversitelerde yaşanan olumsuz gelişmeleri hatırlatmak istediklerini söyledi.

Eğitim Sen’den rektör ilanı: Olumsuz gelişmeleri hatırlatmak istedik

BİRGÜN EGE

Eğitim-Sen İzmir 3 No’lu Üniversiteler Şubesi, liyakatsizliğin yoğun yaşandığını belirterek Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar'a gönderme yaparak, “Bir Rektör Arıyoruz” başlıklı ilan yayımladı.

Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Doç. Dr. Ümit Akıncı, Dokuz Eylül Üniversitesi için bir rektör aranıyor ilanını özellikle Rektörlük seçimlerinin kaldırılması ve Rektörlerin doğrudan siyaset eliyle atanması ardından üniversitelerde yaşanan olumsuz gelişmeleri ve geriye gidişi bir kez daha hatırlatmak için verdiklerini söyledi.

Önümüzdeki ay rektör atanacak üniversitelerden birisi de örgütlenme alanlarında olan Dokuz Eylül Üniversitesi olduğunu belirten Doç. Dr. Akıncı, “Aslında ilanda belirttiğimiz başlıkları Dokuz Eylül Üniversitesi özelinde gündeme getirmiş olmamıza rağmen, tüm üniversitelerin bu niteliklerdeki Rektörlere ihtiyacı olduğunu belirtmeliyiz. 1980 darbesi sonrası üniversitedeki aşınma, son dönem Rektörlerin doğrudan siyaset eliyle gönderilmesi ardından iyice hızlandı. Elbette Dokuz Eylül Üniversitesi'de bundan fazlasıyla nasibini almış olan üniversitelerden bir tanesi. Gerek yönetim gerekse akademik ya da idari kadrolardaki atamalarda liyakat ilkesinin hemen hemen yok olma noktasına geldiğini görüyoruz, gittikçe artan sayıdaki disiplin soruşturmaları ile üniversitede görüş belirtme, itiraz etme eylemlerinin yok edilmeye çalışıldığını kurum içi demokrasinin gerilediğini görüyoruz” dedi.

Doç. Dr. Akıncı şunları dile getirdi: “Atama/yükseltme kriterlerini sağlamayanların işine son verme gibi uygulamalar ile üniversiteyi üniversite yapan emeğin görünmez kılınmaya çalışıldığını, kuruma karşı açılan ve kazanılan dava sayısındaki artış ile de hukukun üniversite içinde görünmez kılınmaya çalışıldığını görüyoruz. Bu ilan ile sendikamızın "özgür bilim, özgür üniversite" ve "insan, toplum ve doğa yararına üniversite" ilkelerini kamuoyuna yeniden tartıştırmak istiyoruz. Elbette en sonunda da Dokuz Eylül Üniversitesi özelinde tüm üniversitelerin bu niteliklere sahip olan Rektörler ve demokratik, şeffaf, katılımcı, hesap verebilirlik ilkelerine göre işleyen yönetim mekanizmaları ile yönetilmesi gerektiğini savunduğumuzu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.”

Açıklamada belirtilen şartlar şu şekilde sıralandı:

“-Tüm maddi ve insani değerlerin yaratıcısının “emek” olduğuna inanacak,
-Toplumsal cinsiyet eşitliği ve ifade hürriyeti de dâhil insan haklarına, temel özgürlüklere, akademik özerkliğe, insan onuruna ve Üniversite bileşenlerinin sahip olduğu tüm haklara saygı duyacak,
-Temel amacı eşit, özgür, laik, evrensel, demokratik, bilimsel, parasız ve kamusal nitelikli eğitim olacak,
-Meşruiyetini siyasi angajmanda aramayıp akademik saygınlığıyla Üniversite için çalışacak,
-Üniversitede hiyerarşik ve eşitsiz ilişkilere, yükseköğretimin piyasalaşmasına ve itaat ve korku kültürüne karşı mücadele edecek,
-Üniversitenin çoğulcu, katılımcı ve yönetsel özerk yapısına inanarak karar alma mekanizmalarını demokratikleştirecek,
-Siyasete ‘kul’, Üniversite bileşenlerine ‘kral’, sermayeye ‘tüccar’, Üniversite’ye ‘manager’ olmayacak,
-Atama, yükseltme ve terfilerde ehliyet ve liyakat ilkelerine sadık kalacak,
-Birden fazla koltuğa oturtulmak suretiyle kayrılan imtiyazlı azınlığın tahakkümüne son vererek görevlendirmelerde (Dekan, Bölüm Başkanı, Anabilim/Anasanat Dalı Başkanı vb.) Akademik Teşkilat Yönetmeliğine uyacak,
-Üniversite bileşenlerinin eleştiri, öneri ve taleplerini dikkate alacak,
-Açılan soruşturma ve hukuka uyarlılık bulunmadığından iptal edilen dava sayılarında rekora koşmayacak,
-Koruma ordusuna ihtiyaç duymaksızın kampüslerde gezip mezuniyet törenlerine katılabilecek,
-Sayıştay raporunda tespit edilen usulsüzlük ve yolsuzluklara karşı gereğini yapacak,
-Yeniden atama kriterlerinin hukuka uygun olmayan maddelerini değiştirip düzeltecek,
-Psikolojik tacizin öznesi olmayıp mobbinge karşı gerekli önlemleri alacak,
-Makamların emanet olduğu bilinciyle görevini kötüye kullanmayacak,
-Hukuk devleti ilkesine sadakatle bağlanarak ve takdir yetkisinin sınırlarına riayet ederek “yargılanacak mıyım?” korkusu ile yaşamayacak,
-Özgür bilim, özgür üniversite ve güvenceli istihdamı öncülleştirerek insan, toplum ve doğa yararına çalışacak bir rektör aranıyor!"