Eğitim Sen günlüklerle tarihe not düştü: Eşitsizlik derinleşti
Eğitim Sen, 19 Mart’tan bugüne yayımladığı günlükleri raporlaştırdı. Raporun uzaktan eğitim bölümünde “Uzaktan eğitim dönemi eşitsizlikleri derinleştirmiştir. İnternet erişimi olmayan öğrenciler uzaktan eğitimden yararlanamamıştır” dendi
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) pandemi sürecinde yayımladığı günlükleri raporlaştırdı. 19 Mart’tan itibaren neredeyse her gün yayımlanan günlüklerin aynı zamanda 62’ncisi olan raporda “Ortaya koymaya çalıştığımız, böyle bir dönemde siyasi iktidarın, kamu yöneticilerinin yaptıkları veya yapmadıkları ile emekçilerin yaşananlara karşı tepkilerinin silinip gitmemesi için küçük bir çabaydı” dendi. Raporda “Uzaktan eğitim, eğitim emekçileri, eğitim, yükseköğretim ve özel öğretim kurumları” başlıkları sıralandı. Rapordan öne çıkanlar şöyle:
DENETİM YAPILMALI
■ Uzaktan Eğitim
1. Uzaktan eğitim dönemi eşitsizlikleri derinleştirmiştir. İnternet erişimi olmayan öğrenciler uzaktan eğitimden yararlanamamıştır.
2. Anadili Türkçe olmayan öğrenciler, göçmen ve mülteci ailelerin çocukları uzaktan eğitimden eşit yararlanamamıştır.
3. Kullanılan ders içerikleri, derslerin anlatım hızı ve kullanılan içerikler ile uzaktan eğitimden amaçlananlar arasında uyum yoktur.
4. Uzaktan eğitimde kullanılan içeriklerin denetimi yapılmalı, uygun olmayan içerikler kullanılmamalıdır.
ÖĞRETMENLERE ANGARYA
■ Eğitim Emekçileri
1- Öğretmenler istekleri dışında ve uzmanlık alanlarına uygun olmayan şekilde “vefa destek gruplarında” görevlendirilmiştir.
2- Öğretmenler, eğitim yöneticileri tarafından, salgın döneminde başlatılan yardım kampanyalarına bağış yapmaya zorlanmıştır. Yardım kampanyalarına katılmak veya katılmamak tamamen çalışanların kararına bağlıdır. Kimse bağış yapmaya zorlanamaz.
3- Proje okullarında görev yapan eğitim yöneticilerine yeniden görevlendirilme için başvuru hakkı verilmiştir. Bu durumun eşitsizlik yaratması kaçınılmazdır. Toplumsal fayda üretmeyen proje okulu uygulaması sonlandırılmalıdır.
4- Köy öğretmeninden lojman ücreti alınmaktadır. Bu durum köy öğretmenine tarihsel olarak yüklenen anlama da 222 sayılı Yasa’nın ruhuna da aykırıdır. Bu konu ile ilgili acil düzenleme yapılmalıdır.
YENİDEN DÜZENLENMELİ
■ Eğitim
1- Okulların ve üniversitelerin fiziksel olarak “yeni normale” göre hazırlanması ve bugüne kadar devam eden işleyişin de yeni normale göre yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
2- 2020 LGS’de en fazla kontenjan artışının Bolu’da yaşanmış olması, öğrencilerimizin eğitim hakkı için Eğitim Sen Bolu Şubemizin ve velilerimizin mücadelesinin sonucudur. Kamusal eğitim mücadelesi ortak geleceğimizin mücadelesidir.
3- Aydın İl MEM tarafından düzenlenen “Ramazan Günlükleri” eğitimin dinselleştirilmesinin örneklerindendir. Kamu kurumlarının toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede durması gerekmektedir.
4- Okul öncesi eğitim kurumlarının 1 Haziran tarihinden itibaren açılmasını sağlık açısından risk oluşturmaktadır. Salgın bitene dek bu kurumların kapalı kalması gerekmektedir.
İSTİSMARI MEŞRULAŞTIDILAR
■ Yükseköğretim
1- YÖK, internet erişimi olmayan öğrencilere kayıt dondurma hakkı verdi. Öğrencilerin bilgisayarının ve internet bağlantısının olmamasının “kayıt dondurma” gerekçesi olarak değerlendirilmesi eşitsizliğin normalleştirilmesidir. Bu gerekçe kabul edilemez.
2- Üniversitelerde uzaktan eğitimin başlamasının ardından erişim ve içerikle ilgili çok sayıda sorun yaşanmıştır.
3- YÖK Başkanı’nın uzaktan yapılacak olan derslerin oranının yüzde 40’a çıkarıldığı açıklamasını kabul etmemiz mümkün değildir. Uzaktan eğitimin asıl eğitim haline gelmesi üniversitenin doğasına ve işlevine aykırıdır.
4- Üniversitelerde kimi akademisyenlerin istismarı meşrulaştıran açıklamalarını, ders notlarını ve içeriklerini kabul edilemez buluyoruz. Üniversitede yaşanan çürümenin durdurulmasına buradan başlamak gerekmektedir.
■ Özel Öğretim Kurumları
1- MEB, özel okul sahiplerinin isteği doğrultusunda özel okul öğrencilerinden alınan ücretlerin okulların kapalı olduğu dönemde geri ödenmemesi kararı almıştır.
2- MEB, isteyen özel okulların 15 Ağustos tarihinden itibaren telafi eğitimi yapabileceğini açıkladı. MEB’in önceliği özel okul sahiplerinin gereksinimleri değil, öğrencilerin eğitim hakkı ve sağlığı olmalıdır. Ayrıca, alınan bu karar özel okullar ve resmi okullar arasında eşitsizlik oluşturacaktır.