Eğitim Sen, 2022-2023 eğitim öğretim yılının ilk yarıyılının değerlendirme raporunu hazırladı. Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, Türkiye’de her 5 çocuktan birinin yeterli besine ulaşamadığına vurgu yaparken, kamusal eğitim politikalarının terk edilmesine dikkat çekti.

Eğitim Sen İzmir’den yarıyıl raporu: Kamusal eğitim terk edildi, 5 çocuktan biri yeterli besine ulaşamıyor

BİRGÜN EGE

Eğitim Sen İzmir Şubeleri, 2022-2023 eğitim öğretim yılı 1’inci yarıyıl raporu hazırladı. Hazırlanan rapor eğitimdeki sorunların daha da derinleştiğini ortaya koyarken, raporda Türkiye’de örgün eğitimde toplam 17 milyon 500 bin öğrencinin bulunduğu belirtildi.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada, Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, "Eğitimin niteliğinde yıllar içinde yaşanan gerileme, eğitimde yaşanan ticarileşme ve dinselleşme uygulamaları, okulların fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulamasının sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu, haksız hukuksuz şekilde işinden edilen eğitim emekçilerinin görevlerine iade edilmemesi gibi çok sayıda sorun2022-2023 eğitim-öğretim yılının birinci döneminde de varlığını sürdürmüştür" dedi.

Eğitim öğretim yılının ilk yarısında en dikkat çekici sorunlardan birisi öğrencilerin beslenme sorunu olduğunu vurgulayan Çetin, "Türkiye’de çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir. Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sıradadır. Türkiye’de bugün her 5 çocuktan biri derin yoksulluk sorunları ile yüzleşmekte, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamaktadır. Bu noktada yapılacak en acil eylem, bir an önce okullarda kamunun öğle yemeği hizmeti sunmasıdır” diye konuştu.
Çetin, “Milli Eğitim Bakanlığı, ortaokullar ve liseler için seçmeli ders tercihlerinin 2-20 Ocak 2023 tarihleri arasında yapılacağını açıkladı. Bu açıklamanın hemen ardından kimi il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri, vakıf, dernek ve cemaatlere bağlı kuruluşlar her yıl olduğu gibi bu yılda, dini içerikli kimi derslerin seçilmesi için yoğun bir kampanyaya başladı. Geçmişte defalarca yapıldığı gibi veli ve öğrenciler adına ders seçen, yönlendirmede bulunan okul yöneticileri, suç işlediklerini bilmeli ve ona göre hareket etmelidir" ifadelerini kullandı.

egitim-sen-izmir-den-yariyil-raporu-kamusal-egitim-terk-edildi-5-cocuktan-biri-yeterli-besine-ulasamiyor-1117177-1.

"KAMUSAL EĞİTİM POLİTİKALARI TERK EDİLDİ"

Eğitimde yaşanan çok yönlü ticarileşmenin 2022 yılında belirgin şekilde arttığını ifade eden Çetin, şunları söyledi: “MEB’in açıkladığı son örgün eğitim istatistikleri, devlete ait ilkokul ve ortaokul sayısının azaldığını, özel ilkokul, ortaokul ve lise sayısının ve bu okullara yönlendirilen öğrenci sayısının dikkat çekici bir şekilde artmaya başladığını göstermiştir. Eğitimde 4+4+4 dayatmasının sonrasında devlete ait ilkokul sayısının 5 bin 650 azalması dikkat çekicidir. Aynı dönemde devlet okullarına giden öğrenci sayısındaki azalış ilkokulda 367 bin 450, ortaokulda ise 189 bin 723 olmuştur. Türkiye’de 2021-2022 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle 14 bin 179 özel öğretim kurumu bulunmaktadır. 2002-2003 eğitim öğretim yılında özel öğretimin oranı yüzde 1,9 iken, bu oran 2022-2023 eğitim öğretim yılı itibariyle dört kattan fazla artarak yüzde 8 olmuştur.”

Eğitimde genel idari hizmetler, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler kapsamında çalışan eğitim emekçilerinin sorunlarını da dile getiren Çetin, taleplerini şu şekilde sıraladı:

►3600 EK göstergenin 1.dereceye gelen tüm kamu çalışanlarına da verilmesi sağlanmalıdır.
►Eğitime hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına en az bir maaş tutarında ödenmesi gerekmektedir.
►Teknik Hizmetler, Genel İdari Hizmetler ve Yardımcı Hizmetler sınıfına çeşitli miktarlarda yılda bir defaya mahsus verilen giyim yardımının, tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi gerekmektedir.
►Tüm eğitim çalışanlarının ek ödeme ve özel hizmet tazminatları emekli maaşları hesaplamalarına dahil edilerek, artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmelidir.
►Tüm eğitim emekçilerinin yemek ve ulaşım sorunları çözülmelidir.
►Toplu taşımadan indirimli olarak diğer eğitim çalışanları da yararlanmalıdır.
►MEB’de mobbinge, sürgüne görev dağılımındaki adaletsizliğe ve siyasi kadrolaşmaya son verilmelidir.