Eğitim-Sen MYK üyesi Özgür Bozdoğan, tüm öğrencilerin eğitim hakkından eksiksiz yararlanması için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyledi.

Eğitim-Sen MYK üyesi Bozdoğan'dan çağrı: Tüm öğrenciler eğitim hakkından eksiksiz yararlanmalı

BİRGÜN EGE

Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube pandemi döneminde eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen MYK üyesi Özgür Bozdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda okulların durumu, uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim başlıklarında değerlendirmeler yapıldı.

Toplantıda açıklama yapan Eğitim-Sen MYK üyesi Özgür Bozdoğan, “Eğitim hakkının tam ve eksiksiz yerine getirilmesi için, salgın koşullarında ve tüm risklere rağmen elimizden gelen çabayı yerine getirme gayretindeyiz. İster uzaktan ister yüz yüze eğitimin tüm öğrenciler için hak olduğu gerçeğiyle öğrencilerin eğitimden eşit bir şekilde yararlanacak koşulların oluşturulması, bu koşulların oluşturulması ile ilgili kamu kurumlarının kendi üzerine düştüğü sorumluluğunu yerine getirmesi için ciddi çaba içerisindeyiz” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yaptığı açıklamaların soru işaretlerini artırdığını belirten Bozdoğan, “Alınan kararların kendisi ve bu kararların ne için alındığı bizim açımızdan çok önemli. Eğer buradaki gerekçe siyasi iktidar ve Milli eğitim bakanlığı açısından çocukların eğitim hakkıysa buna göre bir yol belirlemeleri gerekiyordu. Ama bizim kafamızdaki kaygılar, soru işaretleri alınan kararın arkasında siyasi iktidarın salgınla mücadelede başarılı olduğuna dair bir algı oluşturma çabası olduğu yönünde” ifadelerini kullandı.

'MART AYINDA NASIL BIRAKTIYSAK OKULLAR AYNI'

Ülkede her 3 öğrenciden birinin EBA’ya erişim sağlayamadığına vurgu yapan Bozdoğan, “Uzaktan eğitim kalıcı bir çözüm asla değildir. Küresel firmalar eğitimdeki teknoloji kullanımını ve bireyselleşmesini kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz bunun eğitim açısından en büyük risk olduğunu düşünüyoruz. Eğitimde eşitsizliği artırır ve tamamen piyasaya devredilmesi anlamına gelir. Bakan ve onun temsil ettiği yaklaşım bu şekilde eğitim sistemini savunuyor. Karşı olduğumuz teknolojinin kullanımı değil ancak yüz yüze eğitimin yerini alması mümkün değil. Yaptığımız en önemli çağrılardan biri de Eğitim İzleme Kurulları oluşturmak. Eğitime ilişkin tüm sorunları müdahale edecek, eğitim alanındaki eşitliği tesis etmek için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek kurulları oluşturmak” dedi.

Okulların hazır olup olmadığına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bozdoğan, Dünya Sağlık Örgütünün okulların fiziki olarak eğitime açılmasının koşullarının yerine getirilmesi ile ilgili bakışıyla Salgın Bakanlığının ve Milli Eğitim Bakanlığının anladığı şeyin aynı olmadığını belirtti. Bozdoğan okulların fiziki koşullara uygun olmadığını aynı zamanda bunun için de yeterli bütçenin olmadığını hatırlatarak, “Öğrencilerin girişlerde ateşin ölçülmesi için yığılmanın önlenmesi gerekiyor. İlkokul 1. sınıflar ve okul öncesi okullar başladı ancak öğrenci sayısının azlığından kaynaklı yoğunluk yaşanmadı. Ama pazartesi öyle olmayacak. Dün Bakana soru soruyor öğrencilere maske dağıtacak mısınız diye, evet diyemiyor. Biz onlara dağıttık, bu bir cevap değil. Bu, hayır dağıtmayacağız anlamına geliyor. Biz de ısrarlı bir şekilde Milli Eğitim Bakanlığı’na durumun ciddiyetini anlatmaya çalışıyoruz. Okulların sağlıklı koşullarda tam ve güvenli bir şekilde açılmasını sağlamak gündemimiz. Fiziki olarak okulların Mart ayından bu yana nasıl bıraktıysak okullar şuan aynı, hiçbir değişiklik yok” dedi.