Bağaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör atanmasına ve öğrencilerin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yapan Eğitim Sen, "Kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, atanan kayyumlara karşı herkesi demokratik mücadeleye davet ediyoruz" denildi.

Eğitim Sen: Üniversite kapılarına kelepçeyi yönetmek sanan kayyumları istemiyoruz

Eğitim Sen, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanmasını ve bunu protesto eden öğrencilerin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.

"Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin yanındayız, birlikte güçlüyüz" diyen Eğitim Sen, "Rektörlerin üniversite bileşenlerince seçilmesi yerine, üniversiteye kayyum atanmasını tercih eden ve bu tercihinde ısrarcı olan siyasi iktidar, üniversitelerdeki demokratik, muhalif, eleştirel düşünceye karşı tavrını dün tüm açıklığıyla gözler önüne sermiştir. Bugün de erken saatlerde çok sayıda öğrenci gözaltına alınmıştır" ifadelerine yer verdi.

2018 yılının Mart ayında Boğaziçi Üniversitesi’nde hükümetin politikalarına destek veren ve bu politikaları eleştiren öğrenciler arasında yaşananlara değinilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Meydanı teröristlere bırakmayacağız!" açıklamasıyla müdahil olmuş ve muhalif öğrencilerin hızla gözaltına alındığı hatırlatıldı.

Eğitim Sen, "Türkiye üniversiteleri AKP elinde cübbeleri polis postallarıyla ezilen, kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, emekçileri güvencesiz çalışmaya mahkûm edilen, öğrencileri gözaltına alınan yerlere dönüştürülmüştür. İşte, tek adam rejiminin ve rektörlerinin üniversite tahayyülü budur" diye vurguladı.

Eğitim Sen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:

"Rejimin ve rejime sadakatle itaat eden rektörlerin üniversitelere biçtiği kaftanı, hep birlikte demokratik mücadele ile yırtabileceğimizi biliyoruz. Akademisyeni, öğrencisi, idari ve teknik personeli ve taşeron işçisiyle üniversite bileşenlerinin demokratik talepler etrafında yan yana gelmesinin umudu nasıl çoğalttığını görüyoruz. Umudumuz arttıkça, korkuya hükmettiğini sananların iktidarlarını yitirme korkularına da daha fazla tanık oluyoruz.

Bu nedenle herkesi, atanan kayyumu kabul etmeyen Boğaziçi Üniversitesi bileşenleriyle dayanışmaya, insan, toplum ve doğa yararına üniversite mücadelesine destek olmaya davet ediyoruz. Demokratik haklarını kullandıkları için gözaltına alınan tüm öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.

Tüm örgütlü gücümüzle sesimizi çoğaltıyoruz. Karanlığınıza, şiddetinize, kayırmacılığınıza, dayatmalarınıza alışmıyoruz, itiraz ediyoruz. Öğrencilere şiddeti, üniversite kapılarına kelepçeyi, kampüse polis çağırmayı üniversiteyi yönetmek sanan kayyumları üniversitelerimizde istemiyoruz."