Eğitimde 1 yıl böyle geçti: Sömürü, şiddet, gerici dayatma
2023-24 eğitim-öğretim yılı dün çalan son ders zili ile sona erdi. Eğitimde 1 yılda geriye ise dinci ve piyasacı dayatmalar, şiddet ve MESEM’deki sömürü çarkı kaldı. Yüzbinlerce öğretmen ise yoksul ve güvencesiz.
Kayhan Ayhan
kayhanayhan@birgun.net2023-24 eğitim-öğretim yılı dün çalan son ders zili ile sona erdi. 17.5 milyon öğrenci, 1 milyon 154 bin öğretmen tatile eğitimde katlanan sorunların yüküyle girdi.
ÇEDES uygulamasıyla okullara imam atanması, tarikatlarla imzalanan protokollerin yanı sıra gerici ve dinci müfredat sorunları büyüttü.
Eğitim Sen İstanbul Şubeleri hazırladıkları karneyle eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekti:
SORUNLAR DEVAM ETTİ
Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ÇEDES benzeri proje ve protokoller, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkiliyor. ÇEDES faaliyetleri: Cami ziyaretleri, mezarlık temizliği, sınıfların içinde Kâbe ve mezar maketleri ile yapılan dini ritüeller vb. belirgin şekilde artmıştır. MESEM projesi ile öğrenciler ‘stajyer emeği’ ve ‘beceri eğitimi’ adı altında patronlara ucuz işgücü olarak pazarlanmaktadır. ÇEDES ve MESEM projelerini eğitimin siyam ikizleri olarak tanımlamak mümkündür.
BESLENME ACİL İHTİYAÇ
Türkiye’de çok sayıda öğrenci okula kahvaltı yapmadan gidiyor. Yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir. Aileler eti, sütü, meyveyi, kuruyemişi geçelim yumurtayı, peyniri ve zeytini bile alamaz hale gelmiştir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sıradadır.
MESEM SÖMÜRÜSÜ SÜRDÜ
MESEM’lerle çocuklar okuldan koparılarak patronlara ucuz iş gücü olarak sunuldu. 23 Mayıs'ta Manisa'nın Soma ilçesinde 17 yaşındaki Alperen Enes Ünal çalıştığı inşaattan düşerek yaşamını yitirdi. Bu yılın başında yine MESEM programı çerçevesinde İstanbul Büyükçekmece’deki bir metal fabrikasında çalışan 14 yaşındaki Arda Tombul ise kafasını saç büküm makinasına kaptırdı ve yaşamını yitirdi.
ŞİDDET CAN ALDI
AKP’li yıllarda itibarsızlaştırılan, hedefe konulan öğretmenlere yönelik şiddet de arttı. Bu yıl İstanbul'un Eyüp’te bir özel bir okulda görev yapan öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından katledilirken yurdun dört bir yanında okullarda öğretmenlere yönelik şiddet durmadı.
MEB’in örgün eğitim istatistiklerine göre Türkiye’de toplam 75 bin 19 okulun 60 bin 734’i (yüzde 81) devlete, 14 bin 281’i (yüzde 19) özel okullara ait. 2002’de özel okulda öğrenci sayısı yüzde 1.9 iken, 2023’te yüzde 9.3’e yükseldi. Özel okulların devlet okullarına oranı ise tarihte ilk kez yüzde 24’e dayandı. Özel okullarda çalışan 180 bin öğretmene ise asgari ücret düzeni dayatılıyor.
YÜZBİNLER ATAMA BEKLİYOR
MEB’e göre resmi öğretmen açığı 68 bin, çok sayıda branşta acil öğretmen ihtiyacı devam ediyor. 2022’de KPSS’ye 420 bin 737 öğretmen girmesine rağmen ataması yapılan sözleşmeli öğretmen sayısı sadece 19 bin 969 oldu.
2023’te bu rakam 480 bin 12 iken atama sayısı 45 binde kaldı. 2024’te ise KPSS’ye girecek öğretmen sayısının 500 bini geçmesi bekleniyor. Sonuç olarak yüzbinlerce öğretmen atama bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Mayıs genel seçimlerinden önce mülakatı kaldırmayı vaat etmiş fakat MEB, atamaların daha önce olduğu gibi “sözlü sınav/mülakat” uygulaması üzerinden “sözleşmeli öğretmenlik” şeklinde yapılacağını duyurdu. MEB’in resmi verilerine göre resmi öğretmen açığı 68 bindir. Okullarda halen 90 bine yakın ücretli öğretmen istihdam edilmekte, çok sayıda branşta acil öğretmen ihtiyacı bulunmaktadır.
MÜFREDAT SİYASİ
Müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilirken, bütün ders kitaplarında ‘milli ve manevi değerler ’in merkeze alındığı görülmektedir. MEB’in ‘yeni müfredatı’, düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bugün iktidarın siyasal programına paralel olarak hazırlanmış bir eğitim müfredatı bulunmaktadır.
ANADİLDE EĞİTİM SORUNU
Anadilinde eğitim, çocukların zihinsel gelişimlerinin, öğrenme yeteneklerinin ve sağlıklı bir kimlik edinmelerinin olmazsa olmaz koşullarındandır ve eğitim biliminin en temel ilkesidir.
***
Gericilik artarak sürdü
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) gibi çok sayıda dini dernek ve vakfın yaz okulu ve yaz kampları organize etmeye başladığını belirten Eğitim Sen karnesinde, "2023-24 eğitim öğretim yılının son günlerinde Rize’de iktidara yakınlığıyla bilinen Ensar Vakfı’nın kuran kursuna giden iki çocuk fırtına deresine girmiş ve boğularak yaşamını yitirmiştir. Tarikat ve cemaatlerin eğitim sistemi içindeki faaliyetleri hem Anayasaya hem de Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olmasına rağmen artarak sürmektedir. Gerici uygulamalar sadece eğitim alanında değil, toplumsal yaşamın farklı alanlarında yaşanan saldırılarla da gündeme gelmektedir. Diyarbakır’da 11 Haziran’da sendikamızın da bileşeni olduğu Müfredatı Geri Çekin Platformu tarafından yapılan basın açıklaması sırasında 'Laik eğitim değil, şeriat istiyoruz' sloganları üzerinden provokasyon gerçekleştirilmek istenmiştir. Yine Kocaeli’de, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara gönderilen mezuniyet törenlerine ilişkin genelgeye bağlı olarak Kocaeli’nin Gebze ilçesi Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nde kıyafetleri gerekçe gösterilerek öğrencilerin mezuniyet törenine alınmadı" ifadeleri kullanıldı.
"İktidardan güç ve destek alan gerici güçlerin tüm tehdit ve provokasyon girişimlerine rağmen laik eğitim ve laik yaşam mücadelemiz kesintisiz sürecektir" denilen karnenin son sözlerinde şu ifadeyer yer aldı: "Sendikamız iktidarın ‘piyasa ve din merkezli’ politikalarına karşı kamusal, demokratik, laik, bilimsel ve anadilinde eğitimi savunmayı sürdürecektir."
***
Müfredat geri çekilmelidir
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) tarafından hazırlanan raporda da eğitimdeki sorunlar bir kez daha vurgulandı. Yapılan açıklamada, "Müfredat değişikliklerinden sınav sistemlerinde yapılan değişikliğe, eğitimin paralılaştırılarak kamusal bir hizmet olmaktan çıkarılıp metaya dönüştürülmesine, yasa yönetmelik değişikliklerinden protokollere, işbirliklerine eşit, laik, parasız, kamusal eğitimin kalan son kırıntıları yok ediliyor. Çocuklarımızdan, laik, kamusal eğitim haklarından, hayallerinden, umutlarından elinizi çekin" ifadeleri kullanıldı.