Google Play Store
App Store

Eğitim Sen “Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” raporunu açıkladı. Eğitim hakkına erişimin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği vurgulanan raporda, “Kamusal eğitim politikaları benimsenmeli” denildi.

Eğitimde kamucu anlayış güçlenmeli
Fotoğraf: BirGün

HABER MERKEZİ 

Eğitim Sen “Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” raporunu açıkladı. Eğitim hakkına erişimin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği vurgulanan raporda, “Kamusal eğitim politikaları benimsenmeli" denildi

Çalan ilk ders ziliyle birlikte 20 milyon öğrenci, 1 milyonu aşkın öğretmen ders başı yaparken Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitim alanındaki devasa sorunlara çözüm aramak yerine çocuklara kendi siyasi gündemini dayatmayı seçti. MEB daha okulların açıldığı ilk günden derslere ‘Çanakkale’den Gazze’ye bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisi’ dersi ile başlanmasını istedi.  MEB’in bu uygulaması da eğitimcilerin tepkisini çekti.

Eğitim Sen de 2024-2025 “Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” raporunu açıkladı.Sendika genel merkezinde yapılan açıklamada konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Eğitim sistemimiz, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Bu durum kaçınılmaz olarak eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemektedir” dedi.

Irmak, “Okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakaları geçtiğimiz eğitim öğretim yılında da devam etmiştir. Öğretmen açıkları sorun olmayı sürdürmekte, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması eğitim emekçileri arasındaki eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştirmektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ‘eşit işe eşit ücret’ uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları bulunmaktadır” diye konuştu.

TÜRK-İSLAM SENTEZİ

Yeni müfredat değişikliklerinin öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerinin zayıflatacağını ifade eden Irmak, “Başından sonuna siyasal-ideolojik bir dayatma olarak hazırlanan ve “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla kamuoyuna açıklanan müfredat değişiklikleri, eğitim sistemini Türk-İslam sentezi çerçevesinde yeniden şekillendirme çabalarının somut bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

BESLENME SORUNU

Artan eğitim masraflarının eğitim hakkını kullanılabilirliğini giderek zorlaştırdığını söyleyen ırmak, Eğitim masraflarının devlet tarafından üstlenilmesinin, ailelerin üzerindeki maddi yükü hafifleteceğini ve aynı zamanda çocukların nitelikli bir eğitim almalarını mümkün kılacağını vurguladı.

MESEM SÖMÜRÜSÜ

Mesleki Eğitim Merkezleri’nin mevcut yapısı, genç iş gücünü hızla piyasaya sürmek amacıyla tasarlanmış bir sistem olduğuna dikkat çeken Irmak, “Eğitim, iş gücü piyasasına hizmet etmekten öte, bireyin bütüncül gelişimine odaklanmalıdır” dedi.

TAŞIMALI EĞİTİM SÜRMELİ

Taşımalı eğitimin bazı bölgelerde kaldırılmasının öğrencilerin eğitim hakkı ve eğitime erişilebilirliği açısından ciddi sorunlar yaratacağını söyleyen Irmak şöyle konuştu: “Eğitim hakkı, her çocuğun temel hakkıdır ve bu hakkın korunması için taşımalı eğitim gibi uygulamaların devam ettirilmesi veya alternatif çözümler geliştirilmesi gerekmektedir.”

ÖDENEK SIKINTISI

Okulların önemli bir bölümünün ciddi anlamda ödenek sıkıntısı çektiğini ifade eden Irmak, “Devletin, eğitimdeki eşitsizlikleri ortadan kaldırmak ve tüm öğrencilere eşit fırsatlar sunmak için okullara yeterli ödenek ayırması gerekmektedir” diye konuştu.

Irmak çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Okul ve kırtasiye masrafları devlet tarafından karşılanmalıdır. Bütün eğitim kademelerinde öğrencilere ücretsiz yemek hizmeti sunulmalıdır. Eğitim bütçesi acilen artırılmalıdır. Eğitimde kamu hizmeti anlayışı güçlendirilmeli ve kamusal eğitim politikaları benimsenmelidir. Eğitim hakkının önündeki bütün fiziki ve yasal engeller kaldırılmalıdır. Okullarda verilen eğitimin içerik bakımından dini değil, bilimsel esaslara dayalı olması, eğitimin gerçek anlamda laik ve demokratik bir yapıda örgütlenmesi için tüm emek ve demokrasi güçleriyle birlikte mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir.”

***

ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) 2024-2025 eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Eğitimde temel sorunlara değinilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Salgında ve sonrasında artan yoksulluk ve depremle çocuklarımız için kamusal eğitim hakkı, ücretsiz okul yemeği için gerekli önlemler alınmazsa çocuklarımızın fiziksel, akademik gelişiminde ciddi bir gerileme olacağı, okul terklerinin artacağı, “çocuk işçiliğinin”, çocuk yaşta evliliklerin artacağı, çocukların köktenci yapıların hedefi haline geleceği bilimsel bir gerçekti. Bizim ülkemizde hepsi yaşandı. Yoksulluk, açlık sınırı altında geliri olan tüm ebeveynlerin, ailelerin çocuklarına maddi eğitim desteği verilmeli, eğitime acilen yeterli bütçe ayrılmalıdır. Maarif Modeli, ÇEDES Projesi, sermaye ve STK adı altında tüm tarikat yapıları ile hayata geçirilen protokoller, iş birlikleri, projeler laik, kamusal eğitimi hedef almaktadır; çocuk hakkı, eğitim hakkı ihlalidir ve bir an önce sonlandırılmalıdır. Laik, kamusal eğitim mücadelesi çocuklarımızın yaşamlarına da sahip çıkma mücadelesidir.Bahar GÖNÜL