Geçtiğimiz günlerde Forum İstanbul kapsamında düzenlenen "Eğitimde Önümüzdeki 20 Yıl İçin Strateji Arayışı" konulu panelin konuşmacıları,...

Geçtiğimiz günlerde Forum İstanbul kapsamında düzenlenen "Eğitimde Önümüzdeki 20 Yıl İçin Strateji Arayışı" konulu panelin konuşmacıları, eğitim sisteminin demokratikleşmesi için Türkiye'nin demokrasi eğitimine önem vermesi gerektiğinin altını çizmişler.

Konuşmacılar arasında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı da var. Demek ki devletin bazı kademelerinde görev yapanlar, eğitimde demokratikleşmeden yana...

İnanmayı ne çok isterdik....

***

Demokrasi, AKP'nin dilinden düşmüyor. Demokrasinin temel taşı laiklik ise yutulacak cinsten değil. Dincinin midesine oturur...

Demokrasiyi işine geldiği gibi yorumlayan bir iktidar, bunun eğitimini nasıl verecek?

Yıllardır uğruna mücadele edilen "bilimsel, laik, demokratik eğitim" talebinin içi, AKP'nin elinde "demokrasi eğitimi" kavramıyla boşaltılmak üzere. YÖK'le ilgili taleplerin başına gelenleri gördükten sonra kaygılanmamak elde mi?

Türkiye'nin siyasileri, demokratik istemleri sulandırmada deneyimlidir. AKP, eğitimde bu deneyimi konuşturuyor. Demokrasi eğitimini önemsiyor görünerek, eğitimde demokratik bir anlayışa sahip olduğu izlenimi yaratmaya çalışıyor.

Bir kare resim uğruna cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtulacak öğrenciyi seçmek için "okul meclisleri" oluşturanlara, İLKSAN'ın yedi yönetim kurulu üyesinden dördünü atayıp, üçünü 250 bin öğretmene seçtiren mevzuatı görmezlikten gelenlere anımsatmak gerekiyor: Demokratik eğitim; demokrasinin öğretildiği değil, yaşanıldığı eğitimdir. Demokratik tutum bireye, yalnızca kavramların öğretilmesiyle değil, demokratik davranış modelleriyle kavratılabilir.

Üniversitelerin bilgi kaynağının din olmasında ısrar eden, evrim kuramının ders kitaplarından çıkartılarak yerine yaratılış teorisinin konulmasını isteyen bir iktidardan demokratik ve bilimsel eğitimden yana tavır beklemek, saflık olur.

İncil'e karşı çıkarak, Dünya'nın kendi çevresinde döndüğünü öne süren Galileo Galilei'yi kendini inkara zorlayan dinci tutumun, bilimsel bilgiye yaklaşımı değişmedi.

AKP, eğitimdeki temel görevini, toplumsal yaşamın düzenlenmesinin temel referansı olarak kabul ettiği dinin biçimlendirdiği gelenek-görenek, hukuk, eğitim, siyaset ve hatta ekonomi gibi sosyal yaşamımızın temel bileşenlerinin akla dayalı bilgiler tarafından sorgulanmasını engellemek olarak belirlemiş gibi.

Bilimsel ve demokratik bir eğitim felsefesi sisteme oturursa, AKP çizgisi için "geriye dönüş" de başlayacak. Çünkü "geriye dönüş" çabası duracak... AKP bunun farkında. Demokrasi, hak, hukuk, adalet, eşitlik kavramlarının arkasına saklanarak, din eğitimini yaygınlaştırıp bilimsel bilgiyi engellemeye çalışıyor. Ne diyelim... Bilime yer olmayan bir kökte, demokrasi ancak bu kadar "yeşerir."

***

Rıdvan Akar ağabeyim, Talim Terbiye Kurulu Başkanı Ziya Selçuk'un Eğitim-Sen'i hiç ziyaret/davet etmediğine, TTK'den öğretmenlerin uzaklaştırılmasının, başkanın "değişim" mesajlarıyla örtüşmediğine dikkat çekti. Yine de Selçuk'un sözlerinde "bir umut" sezinlemiş gibi...

Nazım Hikmet'in şiirini ve "sarışından Türk olmaz" diyerek sarı saçlı kadın resmini ders kitaplarından çıkartan kararlarda bu "umudun" imzasının olduğunu anımsatmak isterim.