Köy okullarının kapatılmasının ardından 1998’den bu yana 19 milyon öğrenci servis kullanmaya mahkûm edildi. İktidar, üç nokta emniyet kemeri ve sensörlü koltuk uygulamasını üçüncü kez erteledi.

Eğitime değil ölüme taşıdılar

Mustafa BİLDİRCİN

Afyonkarahisar’da taşımalı eğitim kapsamındaki ortaokul öğrencilerini taşıyan servisin yaptığı kaza sonucu beş çocuğun ölmesi velilerin, “Taşımalı eğitim değil, taşımalı eziyet” yakınmalarının haklılığını ortaya koydu. Facia, gözleri bir kez daha ülkedeki eğitimin kanayan yarası taşımalı eğitime çevrildi. Büyük bölümü AKP iktidarları döneminde kapatılan köy okulları ile yatılı bölge ortaokullarındaki öğrenciler, eğitime erişebilmek için servislere mahkûm edildi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 7 Ekim’de açıkladığı verilere göre 1998 yılından bugüne toplam 19 milyon 791 bin 587 öğrenci taşımalı eğitim kapsamına alınırken 25 Ağustos’ta yapılan değişiklikle servis araçlarında üç nokta emniyet kemeri bulundurma zorunluluğu getiren düzenleme ertelendi.

MİLYONLARCA ÖĞRENCİ YOLLARDA

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer’in soru önergesine yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, taşımalı eğitim kapsamındaki öğrencilerin 15 milyon 483 bin 99’unun ilköğretim, 3 milyon 554 bin 15’inin ortaöğretim, 754 bin 473’ünün ise özel eğitim öğrencisi olduğu bildirdi. Bakan Özer, taşımalı eğitim uygulamasının başladığı günden itibaren 994 bin 207 yerleşim biriminden toplam 230 bin 524 okula taşımalı eğitim yapıldığını kaydetti.

İktidar, servis araçlarında güvenliği arttırıcı önlemler alınmasına ilişkin yönetmeliğin uygulanmasını üç kez erteledi. Afyon’daki ölümlü servis kazası, 25 Ağustos’ta ertelenen Servis Güvenliği Yönetmeliği’nin önemini de bir kez daha gözler önüne serdi. Öğrenci servislerindeki güvenlik sorunları nedeniyle hazırlanan Okul Servisleri Yönetmeliği ile ‘Sensörlü koltuk ve üç nokta emniyet kemeri’ zorunluluğu getirildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Veliler rahat olsun. Çocuklarımızın tüm güvenlik önlemlerini almak bizim temel sorumluluğumuzdur” dese de yönetmeliğin uygulanması sürekli ertelendi.

CHP’li Gamze Taşcıer, yüz binlerce çocuğun uzun mesafelere taşınması itibarıyla taşımalı eğitim sisteminin risk yarattığının altını çizerek “Birçok aile de şehir merkezlerine göç etmek zorunda kalıyor” diye konuştu. Afyon’da okuluna gitmeye çalışan beş çocuğun yaşamını yitirmesinin büyük acıya yol açtığını ifade eden Taşcıer, şunlar kaydetti: “Önlem almak yerine getirilen kuralları dahi ortadan kaldıran bir iktidar var. Bu dönem başlarken Okul Servis Araçları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle üç yaşından büyük servis araçlarında kamera, sensörlü koltuk ve üç nokta emniyet kemeri zorunluluğu kaldırıldı. Eğer bir kaza göz göre göre geliyorsa artık kaza olmaktan çıkar, cinayete girer.”

KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMASINA ENGEL

Taşımalı eğitim sisteminin, okullaşma konusunda sorun yaşayan kız çocuklarının eğitime erişimi daha da zorlaştırdığını savunan Taşcıer, şu ifadeleri kullandı: “Bana gelen yanıta göre, 23 yılda taşınan ilköğretim öğrencisi sayısı 15,5 milyon iken ortaöğretimde bu sayı 3,5 milyona düşüyor. Bu sistem nedeniyle hem kızlar hem de erkekler, ama özellikle kız çocukları eğitimde kalıcı olamıyor. Taşımalı eğitim ancak istisnai bir model olmalı.”

ÇOCUKLARIN GEREKSİNİMLERİNE AYKIRI

Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz ise öğrenciler için en doğru olanın “Her koşulda kendisine yakın okul” olduğunu belirtti. Yılmaz, MEB'in başta ekonomik kaygılar olmak üzere çeşitli nedenlerle taşımalı eğitime geçtiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Taşımalı eğitimin çocukların gelişim dönemleri ve gereksinimlerine aykırı bir uygulama olduğu açık. Ayrıca servis araçları yönetmeliği ve bu araçların denetimi ile kazalar engellenebilecekken bu alanda yaşanan keyfiyet Afyon’da olduğu gibi kazalara, çocuklarımızın, eğitim emekçilerinin yaşamlarını yitirmelerine neden olmaktadır. Zorunlu hallerde yapılacak taşımalı eğitimin, araçlarının ve koşullarının çok iyi belirlenmesi gerekmektedir. Burada kullanılacak araçlar mutlaka kamuya ait olmalı ve taşıma hizmeti mutlaka kamu görevlileri eli ile verilmelidir.”

egitime-degil-olume-tasidilar-931588-1.

***

Bir yılda bin 588 trafik kazası

Yalnızca 2016 yılında okul servis araçlarının karıştığı toplam bin 588 trafik kazasında sekiz kişi hayatını kaybetti, 3 bin 182 kişi ise yaralandı.

Türkiye’de son dönemde yaşanan bazı trafik kazaları ise şöyle:

• Kreşe giden 3 yaşındaki Alperen, unutulduğu serviste dokuz saat kalarak havasız kalarak hayatını kaybetti.

• Urfa’da öğrenci servisi, şoförünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. 11 Ekim’de yaşanan kazada, bir öğrenci yaşamını yitirdi.

• Kütahya’da eylül ayında okul servisi ile TIR çarpıştı. Kazada üç öğrenci yaralandı.

• İstanbul Sultangazi’de freni boşalan öğrenci servisi, okul önünde bekleyen öğrenci ve velilerin arasına daldı. Kazada, 2'si çocuk 4 kişi yaralandı.

• Çorum’da eylül ayında öğrenci servisi ile otomobil çarpıştı. Kazada çok sayıda öğrenci yaralandı.

• Bursa’da mart ayında kaçak olarak öğrenci taşıyan minibüs, yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda bir başka minibüsle çarpıştı. Dört kişilik koltuk ruhsatı olan araçtan tam 20 öğrenci çıktı.

***

Kapıyı iple bağladılar iddiası

Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesinde 5 öğrencinin yaşamını yitirdiği, 5’inin de yaralandığı kazayla ilgili gözaltına alınan servis minibüsünün şoförü dün tutuklandı. Gözaltına alındıktan sonra Emniyet’teki işlemleri tamamlanan servis şoförü A.Ş., İscehisar Adliyesi’ne sevk edildi. A.Ş, çıkarıldığı sulh ceza hâkimliğince ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan tutuklandı.
Kazada, yaşamını yitiren 5 çocuktan ikisinin halası Kadriye Tek ise servisin kapısının kapanmadığı için iple bağlandığını iddia etti. Servisin aşırı hızlı olduğu için kazanın yaşandığını iddia eden Tek, “Yandık, çoluğumuz çocuğumuz hep gitti. Servisin kapısı iple bağlanıyormuş” diye konuştu.