Bir yılı aşkın süreyi okullarından ayrı geçiren öğrenciler, ebeveynlerinin aktardığına göre daha asabi ve hırçın olmaya başladı

Eğitime duyulan özlem evde hırçınlık  yaratıyor

Meral DANYILDIZ

KORONAVİRÜSÜN ülke genelinde görülmeye başlandığı 11 Mart 2020’den hemen sonra ilk kapatılan yerlerden biri olan okullar olunca veliler de bu süreçten etkilendi. Uzmanlarca gerekli önlemler alındığı takdirde açılması önerilen okullar uzaktan eğitimle eğitim-öğretim yılını sürdürürken, öğrenciler ve veliler kaygılı. Veliler, çocukların evde kaldıkları bu süreçte daha stresli, daha asabi olduklarını ve bilgisayarla geçen sürelerinin arttığını ifade etti.

Çocukların okulu özlediğini aktaran ebeveynlerin talebi ise öğretmenler aşılandıktan sonra yüz yüze eğitimin başlaması yönünde.


egitime-duyulan-ozlem-evde-hircinlik-yaratiyor-870133-1.

AKKILIÇ: BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI ARTTI

Dokuzuncu sınıfa giden oğlunun henüz liseyi bile tanımadığını kaydeden veli Kadriye Akkılıç, çocuğunun evde kaldığı bu süreçte daha asabi olduğunu belirtti. Bunun yanında bilgisayar bağımlılığı kazandığını aktaran Akkılıç, “Biz hiç okul tanımadık, arkadaş tanımadık. Teknik liseye gidiyor, sekizinci sınıf süreci zorlu bir süreçti. Uzaktan eğitim benim oğluma göre değilmiş. Oğlumu daha çok bilgisayar bağımlısı yaptı. Bilgisayar başında sinirli, stresli bir çocuk olmaya başladı. Öğretmenler görmüyor, kamerayı kapatıyor. Öğretmen ‘neden kapatıyorsun?’ dediğinde ‘internet kopmuştur’ diyerek mazeret sunuyordu. Oğlunun “arkadaşlarıma doyamadım” dediğini söyleyen Akkılıç, etkinliklerin ancak yarısına katıldıklarını söyledi. “Neden yapmıyorsun?” diye sorulduğunda çocuğun hırçınlaşabildiğini ekleyen Akkılıç, “Çocuğum okula gitmeyi çok seviyor ama şimdi yeni arkadaşlarını tanımıyor. Okula gitmeden okul bitti. Liseye mi başladık, nereye başladık belli değil. ‘Keşke geçen seneyi tekrar okusak, arkadaşlarıma doyamadım’ diyor. Arkadaşlarıyla gezip tozma hayalleri vardı, hepsi bitti. Sekizinci sınıfı istediği gibi yaşayamadı. ‘Sokağa çıktığım zaman bacaklarım uyuşuyor’ diyor. Çocuklar yürümeyi unuttular” şeklinde konuştu.


egitime-duyulan-ozlem-evde-hircinlik-yaratiyor-870134-1.

KILIÇASLAN: ÇOCUKLARIMIZ FEDA EDİLDİ

10. sınıfa giden bir kızı olan Selda Kılıçaslan da çocukların sosyal ve psikolojik gelişimlerinin sekteye uğradığını söyledi. “Arkadaşlarından uzak olması onları çok kötü etkiledi” diyen Kılıçaslan, “Kızım sınavlar dışında hiç okula gitmedi. O sınavlara gidince daha kötü oldu. Çünkü ‘okulumda, arkadaşlarımla olmak istiyordum’ dedi. O süreçten sonra motivasyonu tamamen düştü. Online eğitimle çocuğun yüz yüze eğitimle ulaşabileceği bilgi seviyesine ulaşması imkânsızmış, bunu gördük. Öğretmenleri ve arkadaşlarıyla yüz yüze olan motive edici iletişimi artık yok. Çok sıkıntılı bir süreçti ve sürüyor” ifadelerini kullandı. Kılıçaslan, şöyle devam etti: “Ne olursa olsun okula gitmek istiyor. Çünkü çok özlüyor. Şu an derslere dair motivasyonu çok düşük. Özellikle sınavlardan sonra iyice düştü. Artık ders dinlemek dışında ders çalışmıyor. Çocuklarımız bir şekilde ekonomiye feda edildi. Telafisi çok güç bir süreç yaşadığımızı düşünüyorum. Psikolojik anlamda ise çocuğumuzun çok değiştiğini görüyorum. Elbette bu arada büyüdü, çünkü 1,5 yıldır evdeler. Bazen çok içine kapandı, agresif dönemleri oldu. Sanki bu iniş çıkışlar daha sert oldu. Çünkü arkadaşlarıyla geçirmesi gereken vakti bizimle yani yetişkinlerle geçirdi.”


CENGİZ: ZOR ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ

İlkokul 2’ye giden çocuğu olan Güldal Cengiz isimli veli de çocukların tam okuma yazma öğreneceği sırada araya pandemi sürecinin girdiğini kaydetti. Cengiz, çocukların bu süreçte tamamen okuldan koptuklarını aktardı: “Çocuğum sürekli bilgisayarlarla oynamak istiyordu ancak ben baskı kurdum. Bütün yaz tatili boyunca kitaplarla haşır neşir olduk. Sabahları kalktım, uyanmış oluyordu. Kitap okutuyordum. Gittiğim her marketten okuması için büyük yazılı, resimli kitaplar aldım. Uzaktan eğitim ilk dönem başladığında, sancılı dönem oldu. Düzen oturduktan sonra çok iyi gidiyordu. Şimdi sürekli okutmaya çalışıyorum, akşamları el işi kağıtlarından dersleri anlatmaya çalışıyorum. Öğretmeni dinliyorum, neler anlattığına bakıyorum.”

Çocuğunun okulu çok istediğinin altını çizen Cengiz sözlerini şöyle noktaladı: “Okulunu çok özlüyor hiç müdahale etmesen 24 saat yemek su istemeden bilgisayarla oynamak istiyor. Onla yatıp onla kalkmak istiyorlar. Ancak ben sınırlama koyuyorum. Bu süreçte dışarı çıkamıyoruz, parklara gidemiyoruz. O sebeple en ufak bir şeyde ağlamaya başlıyor, hırçınlaşıyor. Son üç aydır bu süreci yaşıyorum. Ders çalışalım dediğimde isteksiz oluyor. Hepimiz için zor bir süreçten geçiyoruz.”