Henry A. Giroux açısından eleştirel pedagoji aynı zamanda bir müdahale pedagojisi. Böyle bir pedagojinin propaganda düzeyine indirilmemesi gerekir. Eğitim eleştirel yurttaşlar yetiştirmek istiyorsa politikadan uzak kalamaz, kalmamalıdır

Eğitimi araçtan amaca dönüştüren düşünür

MURAT KAYMAK

Eleştirel pedagojinin önemli kuramcılarından olan Henry A. Giroux’nun düşünme ve yazma edimi, yaşamın her alanına yönelirken, 1970’lerden günümüze eleştirel pedagoji alanında yazdıkları dikkate değer bir evrim gösterir. Özellikle 1980’lerden itaberen yazdıkları eğitim kuramında özgün bir yere sahip omuştur.

Eğitim, ideoloji, okul, öğretmen, öğrenci, müfredat, sınıf, araştırma, demokrasi, kültür ve kültür politikaları, kültürel sermaye, ırkçılık, cinsiyet, gençlik, dil, medya, sinema onun külliyatındaki konu başlıklarından bazılarıdır. Bu kadar geniş bir alanda yazan, farklı bakış açıları ortaya koyan biri olarak, Giroux, Freire’den sonra eleştirel pedagoji içinde birçok yazar tarafından en fazla öne çıkartılan isimdir. Joy A. Palmer, “Piaget’den Günümüze Elli Çağdaş Eğitim Düşünürü (Fifty Modern Thinkers on Education: From Piaget to the Present Day)” adlı kitabında Giroux’yu, 20. yüzyılda eğitime en çok katkı sağlayan, etkileyen elli düşünür arasında gösterir. Kendisi kabul etmese de eleştirel pedagojinin kurucu ismi olarak gösterenler de bulunmaktadır. “Küresel Eğitim Haberleri” adlı sitede yayınlanan bir röportajında kendisine sorulan bu soruyu cevaplarken “kendisinin eleştirel pedagojinin gelişimine katkıda bulanan biri olarak” tanımlanmasını istemektedir.

Giroux’nun eğitim kuramının gelişiminde eleştirel pedagojinin Avrupalı öncüleri, Gramsci ve Frankfurt Okulu’nun yanında ABD’deki ilerlemeci eğitimcilerin, başta Dewey’in, dönüştürücü eğitim bağlamında yeniden yapılanmacı görüşlere sahip Georges Counts’un katkıları büyüktür. Bunların yanında Paulo Freire ve Stanley Aronovitz ile kültürel çalışmalar alanında Raymond James’in etkisi belirleyici nitelikte olmuştur. Giroux, tıpkı Freire gibi birçok eğitimcinin, filozofun görüşlerini eleştirel bir okuma ile yeni bağlamlara uygun biçimde yeniden kullanıma sokarak, özgün bir senteze ulaşır.

Freire ile başlayan, ABD’de ve İngiltere’de gelişen eleştirel pedagoji akımı, kendi içinde homojen bir bütünlük göstermez. Peter McLaren’in de dikkat çektiği gibi nerede ise eleştirel pedagoji çalışması yapan eğitimci kadar farklı eleştirel pedagoji teorilerinden bahsedebilmek mümkündür. Buna rağmen hepsinin amaçlar ve bazı temel noktalarda birleştiğini söyleyebiliriz. Bu hedefler güçsüzleri güçlendirmek, haksızlıkları ve eşitsizlikleri ortadan kaldırmaktır. Birleşilen temel nokta ise eğitimi, iktidar ve güç ilişkileri bağlamında sorgulamadır. Birleşilen bu noktalar bağlamında eleştirel pedagoglar, bu amaçların gerçeğe nasıl dönüştürüleceği konusunda iki farklı gruba ayrılırlar. Birinci grup, kapitalizmin kendi içinde dönüştürülebileceğini, bunun imkân ve fırsatlarının bulunduğuna inanır. Giroux, Aronowitz bu grupta yer alır. İkinci grup ise, sosyalist bir alternatifin yaratılmasıyla bu amaca ulaşılacağını savunur. McLaren, Rikowski, Dave Hill, Paula Alman bu grupta yer alır. Dolayısıyla Giroux’nun eğitim anlayışında dönüşüm, direniş kavramları öne çıkarken ikinci grupta devrim ve sınıf mücadelesi kavramları öne çıkar. Bu farklılığa rağmen her iki grubun analizlerinde bakışaçısı ve kavramlar düzeyinde geçişkenlikler bulunmaktadır
Giroux, (diğer eleştirel pedagoglarda da geçerli olduğu gibi ) eğitimi, olabildiğince geniş anlamda kullanır ve üç temel özelliği içerecek biçimde ifade eder. Birinci temel özellik eğitimin politik olmasıdır. İkinci olarak böyle bir eğitim, eğitim kurumlarının sınırlarını aşan bir özelliğe sahiptir. Üçüncü olarak kollektif biçimde üretilen her türlü deneyimleri içerir. Giroux, kollektif deneyimlerin içinde özellikle günlük yaşamda etkili olan baskı türlerine yoğunlaşır. Baskıya, ayrımcılığa neden olan kültürü çözümler ve dinamik alternatif kültür biçimlerinin geliştirilmesi için öneriler sunar.

Giroux’a göre eleştirel pedagoji “güç ve otorite arasındaki ilişkiyi aydınlatır.” Ona göre eleşitirel öğrenme, haklar ve sosyal adalet için mücadelenin bir alanıdır. Günümüzde özellikle neoliberalizm, köktendincilik ve militarizme karşı eğitimin böyle bir alan olabilmesi için bilginin iktidarla olan ilişkisinin ortaya konulması gerekir. Böyle bir eğitim, her türlü ayrımcılık ve eşitsizliğe karşı bir direniş biçimidir. Politik güç ve değerlerin dışında kalan tarafsız ve objektif bir eğitimden söz edilemez. Dolayısıyla eğitim, en geniş anlamda politikanın bir özelliğidir. Doğal olarak eğitim, eğitim kurumlarının sınırlarını aşan bir özelliğe sahip olmanın yanında kollektif biçimde üretilen her türlü deneyimleri içerir. İdeal olarak, öğrenme ve eylem, sınıf, sosyal ve cinsiyet temelli baskının ortadan kaldırılmasına yönelik olmalıdır. Bunun için eğitimin politik işlevlerine odaklanarak Gramsci’nin dile getirdiği biçimde karşı hegomonya için gerekli olan organik aydınları yaratmak, aktif yurttaşlığı geliştirmek gereklidir.

Özellikle Louis Althusser ve Pierre Bourdieu tarafından geliştirilen eğitimin “yeniden üretim” mekanizması olduğuna dair görüşler ile Basil Berstein’in kültürel aktarım kuramını sıkı bir eleştiriden geçirir. Alternatif olarak ortaya koyduğu eleştirel pedagoji kuramında kültürel çalışmalar öncelik taşır. Bu çalışmalarında Giroux, okul, halk eğitim, kamu eğitimi, kamucu aydın olarak öğretmeni yeniden tanımlar ve eğitimde sahip olması gereken itibara kavuşturur.

Çok kültürlü toplumların yaşadığı eşitsizlikleri aşmada “sınır pedagojisi” kavramıyla özgün bir çözümleme ortaya koyar. Bu noktada Giroux, çokkültürlülüğü ikinci grup eleştirel pedagoglar gibi eleştirinin merkezine koymaz, olumlar. Fakat sosyal adalet ekseninde eleştirel biçimde sınırlarının çizilmesi gerektiğini savunur. Bu yaklaşımı onun eğitimin demokratik ve eşitlikçi olması gerektiği teziyle birlikte düşünüldüğünde eleştiriye açık, kuramını tartışılır kılan bir noktaya taşımaktadır.
Giroux açısından eleştirel pedagoji aynı zamanda bir müdahale pedagojisidir. Böyle bir pedagojinin propaganda düzeyine indirilmemesi gerekir. Eğer eğitim eleştirel yurttaşlar yetiştirmek istiyorsa politikadan uzak kalamaz, kalmamalıdır. Pedagoji, “politika ve temsil, bilgi ve iktidar, öznel konumlar ve değerler, öğrenme ve sosyal değişim arasındaki ilişkileri konu edinmelidir.”

Eğitimde Kuram ve Direniş
Henry A. Giroux
Çeviri: Senem Demiralp
Yayınevi: DOST, 2014

Eleştirel Pedagoji ve Neoliberalizm
Henry A. Giroux
Çeviri: Barış Baysal
Yayınevi: Kalkedon, 2007

Eleştirel Pedagojinin Vaadi
Henry A. Giroux
Çeviri: Umre Deniz Tuna
Yayınevi: Kalkedon, 2008