Eğitimin eti kemiği sermayeye emanet
Eğitim yılının başında Erdoğan’ın onayıyla geçirilen Mesleki ve Teknik Eğitim Politikası altında MEB, ‘Sektöre Entegre Okul İş Birliği Protokolü’nü imzaladı. Çocuk işçiliğinin ve sömürüsünün artacağına dikkat çeken uzmanlar, “Öğrenci, eğitim ikliminden koparılmak isteniyor. Eğitim de öğrenci de sermayenin eline bırakılıyor” dedi.

Tuğçe ÇELİK
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Müfredatı’na uygun okul modellerinden biri olarak tanıttığı ‘sektöre entegre meslek liseleri’ Kütahya’nın Simav ilçesinde hayata geçiriliyor. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, geçtiğimiz gün İsmet Kazcıoğlu Otomotiv Sanayi işbirliğiyle ‘Sektöre Entegre Okul İş Birliği Protokolü’ imzalayarak Türkiye’nin ilk sektöre entegre meslek lisesini açma kararı aldı. Eğitim materyallerinin ve iş güvenliğinin şirket tarafından sağlanacağının ifade edildiği protokol 6 yıl geçerli olacak.
Mesleki eğitim merkezleri (MESEM) yoluyla okuldan uzaklaştırılan öğrenciler şimdi de otomotiv sektöründe mesleki eğitim alacakları ve istihdam edilecekleri iddiasıyla ucuz işgücü olma tehdidiyle karşı karşıya. Konuyu BirGün’e değerlendiren uzmanlar çocuk sömürüsünün artacağına, öğretmenlik mesleğinin hedef alındığına ve meslek eğitiminde inisiyatifin özel sektöre bırakıldığına dikkat çekti.
OKULLAR ŞİRKETLERE DEVREDİLİYOR
Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2024-2025 eğitim öğretim yılı başında sektör içi okul modelini ‘büyük atılım’ olarak açıkladığına dikkat çekti. Aydoğan, “Sektör içi okullar dört yeni okul modelinin bir parçası. Siyasi iktidar, meslek liselerini sektör içi, sektöre entegre, bölge, ihtisas okulları diye isimlendirerek MEB eliyle okulları sermayeye, şirketlere devrediyor. MESEM’le başlattıkları çocukların okulla bağını adım adım koparan uygulamaları hızlandırıyor. Böylece tüm meslek liselerini MESEM’leştiriyor. Çocuklar fabrikalarda, organize sanayi bölgelerinde, işletmelerin yoğun olduğu yerlerde esnek koşullarda uzun saatler çalıştırılacak, bedava işgücü haline getirilecek, okulla, öğretmenle bağı tamamen koparılacak” dedi.
ÖĞRETMENLİK HEDEF ALINIYOR
Aydoğan şöyle konuştu: “11 ve 12’nci sınıflarda çocukların öğretmenle de bağı koparılacak, yalnızca şirketin teknik personeli öğrencilere ‘eğitim’ verecek. Hatta sektör içi okullarda çocuklar yatılı kalacak. Bir nevi meslek liseleri çocuk işçi kampları haline getirilecek. Hangi ders içi materyallerin kullanılacağına, materyallerin içeriğine de şirketler karar verecek. Öğretmenlere hizmet içi eğitimi de şirketler verecek. Öğretmenleri şirketlerin personeli haline getiren, öğretmenlik mesleğini de hedef alan en sert adımlardan biri atılıyor. Dört yeni okul modeli mesleki ve teknik eğitim politika belgesi ile birlikte hayata geçiriliyor. 4 yeni okul modeli adımını MEB’in ‘4+4+4’ ü değiştireceğiz’ açıklamalarıyla birlikte değerlendirdiğimizde adım adım zorunlu, kesintisiz eğitimin ortadan kaldırılmak istendiğini görüyoruz.”
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin uzun zamandan beri sektörün ihtiyaçlarına uygun elemanlar yetiştireceğini söylüyordu. Bu eğitim öğretim yılı başında Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi imzalanmıştı. Buna göre istihdamın kolaylaştırılması için mesleki eğitim merkezlerindeki öğrencilerin sektöre entegre şekilde yetiştirilmesi noktasında organize sanayi bölgeleri içerisinde meslek liselerinin açılacağını ifade etmişlerdi. Bugün görüyoruz ki otomotiv alanında hayata geçirilmek üzere sektöre entegre meslek lisesi açılmış bulunuyor” dedi. Irmak, çocuk yaşta işçiliğin ve çocuk sömürüsünün katmerleşeceği bir eğitim uygulamasıyla karşı karşıya kalındığının altını çizdi.
Irmak şu ifadeleri kullandı: “Sektöre entegre okullar açma ya da sektörün ve piyasanın ihtiyaçlarını karşılayacak ara elemanlar yetiştirme anlayışıyla yapılacak bir meslek eğitimini doğru bulmuyoruz. Meslek eğitimleri meslek siteleri kampusu içerisinde oluşturulacak büyük atölyelerde gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde çocuk işçiliğini ve sömürüsünü meşrulaştırmak dışında hiçbir anlamı yok. Bu çocukların, öğrencilerin meslek eğitimlerini tamamlamaları bir mesleki istihdam anlamını taşımıyor. Çoğu da istihdam edilmiyor ve işsizler ordusunun birer elemanı oluyorlar. Bu biçimde sektöre entegre bir meslek lisesi anlayışı kabul edilemez."


