Eğitim Sen’in eğitimin sorunlarına ilişkin hazırladığı rapor, Bakan Selçuk’a sunuldu. Net ifadelerden kaçınan Selçuk, yol haritasının bir ay içinde açıklanacağını söyledi

Eğitimin yol haritası bir ayda şekillenecek

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN @mustafamertb_

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Eğitim Sen heyetiyle bir araya geldi. Milli Eğitim Bakanlığı’nda (MEB) gerçekleşen görüşmede, Eğitim Sen’in eğitimin sorunlarına ilişkin öneri ve taleplerini dinleyen Selçuk, üç yıllık yol haritasının bir ay içerisinde açıklanacağını ifade etti. Görüşmeye ilişkin BirGün’e konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Eğitimle ilgili konularda tüm paydaşlarla görüşüleceği sözünü aldık” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u makamında ziyaret eden Eğitim Sen heyeti, eğitimdeki güncel sorunlara ilişkin 18 maddeden oluşan bir rapor hazırladı. Selçuk’a sunulan raporda, ataması yapılmayan öğretmenler sorununun yanı sıra eğitimin dinselleştirilmesi, hemen her atamada mülakat uygulamasının kullanılması gibi eğitimin yakıcı sorunlar gündeme getirildi. Eğitimde var olan sorunların farkında olduğunu belirten Selçuk, üç yıllık yol haritasının bir ay içerisinde açıklanacağını belirterek, “Eğitimin tüm bileşenleriyle bir araya geleceğiz” diye konuştu. Selçuk, kendisinden önce yapılan uygulamalarla ilgili eleştirileri kabul etmeyeceğini söyleyerek yeni dönemde mevcut sorunların giderileceğini bildirdi.

‘Mücadele hattı örülmeli’
Eğitimin temel sorunlarının birincil muhatabı olan MEB ile görüşmeye devam edeceklerinin altını çizen Aydoğan ise görüşmeye ilişkin şunları söyledi:

“Aslolan eğitim ve bilim emekçilerinin ortak mücadelesi ve iş yerlerinden başlayan fiili, meşru mücadele hattının örülmesidir. Her okul aynı zamanda bir mücadele alanı olarak görülmelidir. Eğitimin sorunlarına karşı ortak sorunlara ortak çözümler üretilmelidir. Eğitim emekçilerinin, velilerin ve öğrencilerin sesi olmayı sürdüreceğiz.”

Performans sistemi uygulanmayacak
Göreve atandıktan sonraki ilk basın toplantısında, “Oyunun ortasında kural değiştirmeyeceğiz” açıklamasında bulunan Selçuk, Eğitim Sen heyetiyle yaptığı görüşmede de bu sözünü yineledi. Selçuk, öğretmenlere güvencesiz istihdamı dayatan performans sistemi uygulamasından vazgeçileceğini söyledi. Sendikanın Selçuk’a ilettiği taleplerden bazıları özetle şunlar oldu:

»Performans uygulaması: Performans uygulamasından vazgeçilmelidir. MEB, Öğretmen Strateji Belgesi’nde iddia edildiği gibi, öğretmenlerin statülerini güçlendirmeyi ve daha nitelikli öğretmenler yetiştirmeyi hedefliyorsa yapması gereken, 5 Ekim 1966 tarihinde ILO ve UNESCO tarafından “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na uygun adımlar atmasıdır.

»Sözleşmeli öğretmenlik: Sözleşmeli öğretmen istihdamından vazgeçilmeli, sözleşmeli öğretmenlerin tamamı kadroya geçirilmeli, kadroya geçiş süreci tamamlanana kadar kadrolu öğretmenlerin yararlandığı tüm mali ve özlük haklardan yararlanmaları sağlanmalıdır


»Mülakat uygulaması: Eğitim yöneticilerini liyakate göre değil, siyasi görüşlerine göre belirlemesini sağlayacak olan uygulama iptal edilmesine rağmen gerek öğretmen atamalarında, gerekse eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde sözlü sınav uygulamasının ısrarla sürdürülmesi, yüksek yargı kararını tanımamak anlamına gelmektedir. Sözlü sınav uygulamasına bir an önce son verilmelidir.

»Ataması yapılmayan öğretmenler: Genel olarak tüm kamuda, özellikle eğitimde benimsenen mülakat sınavlarının sonucunu belirleyen, sınava giren adayların yeterlilikleri ya da niteliklerinden çok, sınavı yapanların siyasal ideolojik tutumları ve buna bağlı olarak oluşan öznel yargıları olmaktadır. İçerik bakımından yargısal denetimi ortadan kaldıran mülakat uygulamasının özellikle Türkiye gibi ülkeler açısından doğrudan torpil ve siyasal kayırmacılığa en elverişli sınav biçimi olduğu açıktır. Nitelikli bir eğitim süreci yaratmak eğitim yönetiminde yaşanan olumsuzluklar, ancak demokratik bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesi ile ortadan kaldırılabilir.

»Dini vakıflarla imzalanan protokoller: Türkiye’nin eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşırken, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. MEB’in dini vakıf ve derneklerle yaptığı tüm işbirliği protokolleri ve projeleri derhal iptal edilmelidir.