Milli Eğitim Bakanlığı, okul öncesi eğitimdeki tüm okullarda ücretsiz yemek uygulaması başlayacağını duyurdu. Kampanyayı başlatan Ekmek ve gül, "Çocukların en doğal hakkı olan sağlıklı beslenme hakkının hükümet eliyle bir 'seçim yatırımına' dönüşmesine izin vermeyeceğiz" dedi.

Ekmek ve Gül: Yemek kararı kazanımımızdır, seçim yatırımına dönüşmesine izin vermeyeceğiz

Ekmek ve Gül, okul öncesi eğitimdeki tüm okullarda ücretsiz yemek uygulamasının başlatılmasına ilişkin, "Yemek kararı kazanımımızdır. Hükümet eliyle bir seçim yatırımına dönüşmesine izin vermeyeceğiz" açıklamasını yaptı.

Milli Eğitim Bakanlığı 6 Şubat’tan itibaren okul öncesi eğitimdeki tüm okullarda ücretsiz yemek uygulaması başlayacağını duyurdu. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, taşımalı eğitimden yararlanan öğrencilerin devam ettiği ve pansiyonu bulunan okullardaki tüm öğrencilerin de ücretsiz yemek imkânından yararlanacaklarını kaydetti.

'Ücretsiz yemek' kampanyasının başlatan Ekmek ve Gül, karara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığının tüm okul öncesi eğitimde, taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ve pansiyonlu okullarda tüm öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek kararı kazanımımızdır" diyen Ekmek ve Gül, "Ancak bununla yetinmeyeceğiz. Çünkü yetmez! Biz, tüm devlet okullarında, ayrımsız her çocuğa devlet eliyle, sağlıklı bir öğün yemek istiyoruz. Bunun anayasal ve yasal düzeyde garanti altına alınmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Açıklamada, "Bu mücadelenin sonucunda oluşan baskının etkisiyle uygulanacağı söylenen okul yemeği programının, çocukların en doğal hakkı olan sağlıklı beslenme hakkının hükümet eliyle bir “seçim yatırımına” dönüşmesine izin vermeyeceğiz" ifadelerine yer verildi.

Ekmek ve Gül'den yapılan açıklama şöyle:

"Aylardır Ekmek ve Gül olarak pek çok kadın derneği ve veli derneği ile birlikte ülkenin dört bir yanında “Tüm devlet okullarında tüm öğrencilere bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” talebiyle kampanya yürütüyoruz. Yüzbinlerce imza topladık. Okul önlerinden işyerlerine, mahallelerden kent meydanlarına her yerde bu talep için buluşmalar, etkinlikler yaptık. Kapı kapı dolaştık. Bu talebi TBMM’de, yerel yönetim meclislerinde tartıştırdık, siyasetin gündemi haline getirdik. Talebimiz çok geniş kesimlerce sahiplenildi. Verilen kanun tekliflerini reddedenler “Çocukların aç olduğunu söyleyenler spekülasyon yapıyor” da dedi, “Bunlar sosyalistlerin uydurması” da dedi, “Böyle bir sorun yok” da dedi.

Bugün ise Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı'nın ikinci döneminin başladığı 6 Şubat 2023'ten itibaren Türkiye'deki tüm okullarda, okul öncesi eğitimdeki çocuklara ücretsiz yemek verileceğini açıkladı. Ayrıca taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ve pansiyonlu okullarda da tüm öğrencilere ücretsiz yemek verileceğini dile getirdi.

Öncelikle, bu adımın “Her okulda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” kampanyasını ilmek ilmek ören kadınların, kadın örgütlerinin, veli derneklerinin kazanımı olduğunu belirtmek isteriz. Halkın en temel gündemlerinden biri haline gelen bu talebi sahiplenen, bunun için mücadele eden herkes, hükümetin bu adımı atmak zorunda kalmasında pay sahibidir. Okul öncesi eğitimde bir öğün ücretsiz yemek, kimsenin sunduğu bir lütuf değil, talep ederek, birlikte hareket ederek, örgütlenerek, konuyu gündemden hiç düşürmeyerek yürüttüğümüz ortak çalışmamızın sonucudur. Bu mücadelenin sonucunda oluşan baskının etkisiyle uygulanacağı söylenen okul yemeği programının, çocukların en doğal hakkı olan sağlıklı beslenme hakkının hükümet eliyle bir “seçim yatırımına” dönüşmesine izin vermeyeceğiz.

Milli Eğitim Bakanlığının tüm okul öncesi eğitimde, taşımalı eğitimin yapıldığı okullarda ve pansiyonlu okullarda tüm öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek kararı kazanımımızdır. Ancak bununla yetinmeyeceğiz. Çünkü yetmez! Biz, tüm devlet okullarında, ayrımsız her çocuğa devlet eliyle, sağlıklı bir öğün yemek istiyoruz. Bunun anayasal ve yasal düzeyde garanti altına alınmasını istiyoruz.

Taşımalı eğitimde ve pansiyonlu okullarda verilen yemeğin niteliği, yaş gruplarına uygunluğu, hijyeni ve besleyiciliği her zaman tartışma konusu olmuştur. Okul yemeği kamusal bir haktır, kamu eliyle, kamu denetiminde sağlanmalıdır. Biz, okul yemeği uygulamasının “ihaleciliğe, taşeronlaştırmaya, şirket ihyasına” dönüştürülmesine de esastan karşıyız. Devlet, her eğitim kademesinde tüm devlet okullarında tüm öğrencilere sağlıklı, nitelikli, besleyici yemek vermeyi, öğretmenler üstüne ek bir yük haline getirmeden sürdürülmesi için gerekli istihdamı sağlamayı, kamu eliyle denetimi de garanti altına almalıdır. Takipçisiyiz. Bakanlığa bir kere daha ifade etmek isteriz: Gözümüz üstünüzde!

Bu talebi sahiplenen herkese de çağrımızdır: Birlikte kazanabileceğimizi gösterdik, eğitimin tüm kademelerinde okul yemeğini kamusal bir hak haline getirmek, olması gerektiği gibi kamu eliyle yürütülen bir hizmet olarak en nitelikli biçimde uygulanmasını sağlamak da elimizde! Mücadeleye devam…"