Yeni ekonomik düzenin ince noktaları tam olarak anlaşılamamıştı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 30 Kasım 2021 Salı gecesi TRT ortak yayınında izah etti:

-Faiz sebep enflasyon neticedir!

Gerçekten de çok önemli bir tespitti.

Devamla bu görüşünü bilimsel verilerle güçlendirmek için kendisi sordu:

-Faiz enflasyonu arttırır mı?

Sonra da bu konuda hiçbir ekonomistin veremeyeceği yanıtı yine kendisi verdi:

-Arttırır yahu!

Bu da çok değerli bir veri olarak kayıtlara geçmiş oldu. O halde geçmiş olsun denilebilir.

Enflasyonla mücadele için önce enflasyon olması lazım ki, ona karşı bir şeyler yapma imkanı ortaya çıksın. Enflasyon olmazsa mücadele de olmaz!..

“Mücadele olmazsa enflasyon da olmaz!”

Bu görüşü aleni olarak savunanlar var. Sözlerini şöyle somutluyorlar: Cumhurbaşkanı ekonomi hakkında konuşmasın! O konuştukça Dolar, Euro ve altın yükseliyor. Türk lirası değer kaybediyor.

Oysa Erdoğan’ın konuşmaları her zaman “çok değerli” oluyor. Mesela salı akşamı 22.15’te konuşmasına başlarken bir ABD doları 13,26 TL idi, program bittiğinde bir dolar 13,81 TL olmuştu. Dünyanın en sağlam parasına bile “değer” kazandırabiliyorsa ne mutlu ona. Hangi muhalefet temsilcisi böyle bir başarı elde edebilir ki!?

Cumhurbaşkanı son zamanlarda sık sık açıklıyor:

-Ben ekonomistim!

Ekonomist olduğuna inanmayan muhalefet temsilcileri “Sen kim ekonomi kim?” tarzında cümlelerle taarruz ediyorlar.

O da bıkmadan ifade ediyor:

-Ben ekonomi tahsili yaptım!

Acaba neden böyle şeyler söyletmek zorunda bırakıyorlar ki? Koskoca ülkeyi 19 yıldır yöneten insanın ekonomi bilgisi sorgulanabilir mi?

Bir ülkeyi bu kadar uzun süre kim yönetse şu ya da bu düzeyde ekonomi hakkında az buçuk tecrübesi olur. Bir de “ekonomi tahsili yaptım” diyerek “ekonomist” olduğunu aşağı yukarı her gün söyleyen bir liderin üzerine çok fazla gidilirse sonunda ne olur?

Ülke ekonomisi “milli güvenlik sorunu” haline gelir. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonunda konu hakkında bildiri yayınlanır.

Aklı selim sahibi olanlar bu son olaya pek sıcak bakmadılar. Askerlerin ekonomi alanındaki üstün başarıları 12 Eylül döneminde fevkalade zahmetli biçimde görüldü.

O zamanlar askeri teknoloji şimdiki yüksek seviyesine ulaşamamıştı. Konu hakkında yeterli bilgisi olmayan görevli operasyon timi komutanlarından enflasyonun acilen düşürülmesi talimatını aldıklarında, Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) kullanabilirler. Ki, bu yolla “enflasyonu düşürme” ihtimalleri son derece zayıftır!

AKP Başkanı, Varlık Fonu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan TRT ortak yayınında çok olumlu “veriler” sundu. İhracatımızın şu anda çok iyi olduğunu söyledi. Cam üretiminde ciddi sıkıntıların varlığından söz etti.

Sonra da turizme “maşallah”, işçilere ve emeklilere de “inşallah” dedi! Eh bunlar da az şey değil herhalde?

Üç tarafı denizlerle dört tarafı da düşmanlarla çevrilmiş ülkemizde bir “kurtuluş mücadelesi” veriliyor. Siyasi gözlemciler Erdoğan’ın iktidarını kurtarma gayretini takdirle karşılıyorlar.

Ülke muhalefetiyse “iktidardan kurtulmak” adına uğraş veriyor. Ekonomide “yok edici” işlev gördüğünü açıklıyor. Onun ekonomistten ziyade bir "Terminatör" olduğuna inananlar şöyle diyorlar:

-Ekominatör!