2019 yılı ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisi tahminlere uygun şekilde 2018’in aynı dönemine göre %2.6 küçüldü. Muhtemelen yandaş yayın organlarında “dipten çıktık!” benzeri mutluluk nidalarına rastlayacaksınız. Çünkü mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler 2018’in dördüncü çeyreğine gore %1.3’lük bir artışa işaret ediyor. Böyle bakılınca ekonomi “iki çeyrek ardarda küçülme”şeklinde tanımlanan teknik resesyondan kurtulmuş oluyor. Ancak rakamların […]

2019 yılı ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisi tahminlere uygun şekilde 2018’in aynı dönemine göre %2.6 küçüldü. Muhtemelen yandaş yayın organlarında “dipten çıktık!” benzeri mutluluk nidalarına rastlayacaksınız. Çünkü mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler 2018’in dördüncü çeyreğine gore %1.3’lük bir artışa işaret ediyor. Böyle bakılınca ekonomi “iki çeyrek ardarda küçülme”şeklinde tanımlanan teknik resesyondan kurtulmuş oluyor. Ancak rakamların ayrıntılarına inince hiç de iç açıcı bir tabloyla karşı karşıya bulunmadığımız açıkça görülüyor.

Kamu Harcamaları Daha Beterini Engelledi

Büyümenin harcamalar yöntemiyle bileşenlerine baktığımızda kriz içerisinde kıvranan bir ekonomi kompozisyonuzla karşılaşıyoruz: hane halkları harcamalarını %4.7 azaltırken, sabit sermaye yatırımları  %13 oranıyla şiddetle daralırken, mal ve hizmet ithalatı önceki çeyrekten de ivmeli %28.8 küçülüyor. Buna karşın 31 Mart seçimlerine yönelik harcamalar ve yapısallaşan israfın etkisiyle devletin nihai tüketim harcamaları %7.2 sıçrıyor, ihracat da %9.5’luk bir artış gösteriyor. Devletin harcamalarının vergi gelirlerinin kuruduğu bir ortamda zorlandığını, ihracatın da önceki çeyreklere göre ivme kaybettiğini düşünürsek ekonomiyi parlak günlerin beklemediğini söyleyebiliriz.

İnşaat Sektörü İyice Dibe Vurdu

Faaliyetler temelinde baktığımızda ise, inşaat sektörünün %10.9, sanayi sektörünün %4.3, hizmetlerin %4 daralması dikkat çekiyor. Buna karşın tarımda %2.5’luk bir büyüme görülüyor. İnşaat önceki çeyreklerden (sırasıyla %5.6, %8.7 küçülme) daha da vahim bir tablo sergiliyor. Sanayinin alt dalı imalat sanayinde %4.7’lik küçülme gözleniyor.

Belki de en korkutucu istatistik dolar bazında Türkiye ekonomisinin 752 milyar dolara gerilemiş olması. 2013’te 950 milyar dolarlık bir ekonomiden %21 küçülerek bu noktaya gelmiş bulunuyoruz. 2013 yılında kişi başına gelir 12.480 dolarken, bugün 4.170 dolara kadar düşmüş durumda. Ne yazık ki, “orta gelir tuzağı” denilen, bir ülkenin gelişme momentinin kaybolması durumundan bir üst lige tırmanarak değil, bir alt kümeye düşerek sıyrılma noktasına doğru ilerliyoruz.