Türkiye’deki tüm göstergeler yoksulluğun arttığını, korona günlerinde toplumun daha da yardıma muhtaç hale geldiğini gözler önüne seriyor. Buna rağmen AKP iktidarı pembe tablolar çizmeye devam ediyor.

AKP, hâlâ maske dağıtmakta ve ‘virüs taşırız kaygısıyla’ evlerine gidemeyen sağlık çalışanlarına kalacak yer tahsis etmekte zorlanırken açıklarını, ‘İsveç’ten uçakla getirilen hasta’ gibi günü kurtaracak şovlarla kapatmak için meşgul oluyor.

KORONA İLE HER ŞEY DAHA DA ZORLAŞTI

Cazibe, iş ve sanayi merkezi İstanbul’a ilişkin verilerden yola çıktığımızda bile durumun vahameti anlaşılıyor. “Eğer İstanbul’da durum bu ise daha az gündemde olan illerde ne yaşanıyor?” sorusu da böylece ortaya çıkıyor. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) CHP Meclis Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, “Korona ile birlikte her şey değişip daha da zorlaştı” diyor:

“İstanbul zengin görünse de fakirliğin çok derin yaşandığı bir yer. Gökdelenlerin dibinde ya da yalıların üst tarafında çarpıcı bir yoksulluk var. Toplumun ne denli sıkıştığını ve ekonomik krizin ne yapılırsa yapılsın gizlenemez olduğunu, İBB’ye gelen yardım çağrıları anlatıyor.”

YARDIM EDİN TALEBİ: 1 MİLYONU BULMAK ÜZERE

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne en güncel veri ve ‘24 Nisan 2020 tarihi’ itibarıyla, 626 bin aile sosyal yardım başvurusu yaptı. Daha önce 260 bin kişi sosyal yardım alıyordu. Böylece destekle yaşamaya çalışanların sayısı 886 bin kişiye ulaştı. Sayının en geç bir hafta ya da 10 gün içinde, 1 milyonu bulacağı öngörülüyor.

Balyalı; “Bir aileyi en az 4 kişi olarak değerlendirdiğinizde, İstanbul’da 4 milyon kişinin, sosyal yardım talep edecek noktaya geldiğini görürüsünüz. Bu İstanbul nüfusunun 4’te biri demektir” diyor:

“Bunun yanında ilçe belediyeleri ve kaymakamlıklara başvuru yapan vatandaşlarımız var. Ayrıca internet kullanmayı bilmeyen, erişim sağlayamadığı için yardım talep edemeyen kişi sayısı da binlerle ifade ediliyor. Çok abartılı bir yaklaşım olmaz. İstanbul nüfusunun yarısına yakını, yani 6-7 milyon insan, sosyal yardım olmadan yaşayamaz durumda.”

1 AYDA 5,5 MİLYON KİŞİ ‘YARDIM EDİN’ DEDİ

1 Ocak- 24 Nisan arasında, 5 milyon 509 bin 876 çağrı yapıldı. Salgın öncesi, İBB Çağrı Merkezi’ni günde ortalama 40 bin kişi arıyordu. Yalnızca 22 Nisan günü gelen çağrı sayısı ise 131 bin 753 olarak kayıtlara geçti. Neredeyse 3 kat fazlalaştı. Aramaların yüzde 60’ı sosyal yardım taleplerine ilişkindi. Geri kalan kısmın büyük çoğunluğu ise “Ucuz ekmeğe nasıl erişebilirim” diye sordu.

EMEKLİ YAŞAYAMIYOR

22 Mart- 24 Nisan arasındaki bir aylık dönemde, 65 yaş üstü, 97 bin 415 başvurunun yüzde 96’sı sosyal yardıma ilişkin oldu. Böylece emeklilerin de çok zor durumda oldukları ortaya çıktı.

9 BİN SAĞLIK ÇALIŞANINDAN ‘KALACAK YER’ BAŞVURU

İBB başvuruları, korona günlerinde canla başla halk için emek harcayan sağlık çalışanlarına da iktidar tarafından gereken özenin sağlanmadığını gösterdi. İBB, hedeflediği 2 bin sağlık çalışanını otellerde yerleştirmek için çaba harcıyor. Ancak başvuru sayısı 9 binin üzerinde. Bakanlık da elini taşın altına sokmalı.

Beklentileri karşılamak sadece belediyelerle mümkün olmuyor. Çünkü yerel yönetimlerin kaynakları belli. Ekonomi durma noktasında olduğu için harç, vergi ve ruhsat gelirleri gibi öz kaynaklardan gelen para sınırlı. Asıl geliri oluşturan ve merkezi idareden sağlanan vergi payı da gelmiyor. Çünkü vergiler durmuş durumda.

‘KİMSEYE FAYDASI YOK’

Balyalı; “Şimdilik iktidarın yükünü almak için de uğraşıyoruz” diyor: “Ancak destek yerine köstek görüyoruz. Zor günlerdeyiz, bu tavrın ne AKP’ye ne Türkiye’ye ne de topluma faydası yok. Engellemenin ise biteceğini düşünmüyoruz. AKP, kendi açıklarını bu yolla kapatmaya çalışırken, hâlâ kaybedilmiş İstanbul hırsını sürdürüp intikam peşinde de koşuyor.”

23 Nisan’da Erdoğan ve AKP’liler ironik bir şekilde Meclis’e gitmemişlerdi. Tıpkı TBMM gibi İBB Meclisi’nin çalışmaması için de iktidar temsilcileri elinden geleni yapıyor. CHP Meclis Grubu Sözcüsü Balyalı, “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal yardımların devam etmesi ve organizasyon için, toplantı daveti yapıyor fakat AKP gerek görmüyor” diyor:

“Salgını bahane ediyorlar. Oysa İstanbul’un mali kaynaklarla beslenmesi ve yardımların pekiştirilmesi için meclisin toplanması şart. ‘Ramazan’dan sonra, şimdi ancak vali izin verirse’ diyorlar. Biz halka yardım etmek istiyoruz. Onlar bir akıl tutulması içindeler.”