DİSK Ege Bölge Temsilciliği nezdinde, İzmir Konak Cumhuriyet Meydanı’nda yarım gün iş bırakılarak ve bir miting havasında yapılan kitlesel basın açıklaması, pandemi sonrasındaki sessizliğe, ekonomik krize, tek adamlığın yaratmış olduğu demokratik tahribata karşı umut yarattı.

Ekonomik kriz büyürken

UĞUR NAZLIOĞLU
DİSK/Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube Sekteri

Her yılın son aylarında asgari ücretin belirlenecek olması ve yıl sonundaki kümülatif artışla belirlenen gelir vergisiyle oluşan mağduriyetler, bir itiraz ve hak arama aracı olan meydanların kitlesel olarak kullanımını arttırması gerekirken, son yıllarda pandemi ve iktidarın yasaklayıcı tutumlarıyla birlikte kitlesel itirazların kriminal hale dönüştürülmesi, sessizliğin artmasına neden oldu.

Geçen yıllardaki ekonomik sorunların, enflasyon ve işsizlik rakamlarının katlanarak daha yönetilemez hale dönüşmesi, ülkedeki işçilerin, işsizlerin, emeklilerin ve genel kalabalığı oluşturan düşük gelirli halk kitlelerinin asgari düzeyde dahi temel ihtiyaçlarının karşılanamaması sonucunu doğurdu. Her yıl olduğu gibi meydanları kapatılan, sokakları çevrilen, 1 Mayıs alanları yasaklanan Türkiye’de, yine ısrarlı bir şekilde hak arayışını ve itirazlarını sürdüren DİSK, bu sene 1 Ekim itibariyle “ARTIK YETER! GEÇİNMEK İSTİYORUZ!” sloganıyla iş yerleri başta olmak üzere ülkenin her yerindeki eylem ve etkinliklerle kamuoyundaki farkındalığı ve meşru mücadelenin boyutunu yükseltti. DİSK’e bağlı tüm sendikalar örgütlü olduğu işyerlerindeki eylemliliklerle birlikte krizi yaratanlara hesap sorarken, yaptıkları kitlesel eylemliliklerle de işçi sınıfının umudu olmayı sürdürüyorlar.

Türk Lirasının özellikle kasım ayı içerisinde hızlı değer kaybıyla büyüyen ekonomik krize karşı Disk Ege Bölge Temsilciliği nezdinde, İzmir Konak Cumhuriyet Meydanı’nda yarım gün iş bırakılarak ve bir miting havasında yapılan kitlesel basın açıklaması, pandemi sonrasındaki sessizliğe, ekonomik krize, tek adamlığın yaratmış olduğu demokratik tahribata karşı umut yarattı. 18 Ekim’de yapılan bu açıklama yazılı ve görsel basında geniş yer bulurken 24 Kasım akşamı yaşanan ani Türk Lirasındaki değer kaybıyla birlikte sokağa çıkarak itiraz eden kitlelere de umut oldu. DİSK 25 Kasım gününü de Türkiye’nin birçok ilinde ekonomik krize dikkat çeken ve işçi sınıfının taleplerini dile getiren basın açıklamalarını sürdürdü.

DİSK olarak birleşik ve emek perspektifli bir mücadele hattıyla işçi sınıfına yapılan saldırıların püskürtülebileceğine olan inanç, ekonomik kriz ve aralık ayında asgari ücretin belirlenecek olması her yıl olduğu gibi diğer işçi konfederasyonlarına birlikte mücadele çağrısını doğurdu. 30 Kasım’da DİSK, Türk-İş, HAK-İş genel başkanlarının ortaklaştıkları talepleri kamuoyuna birlikte sunmaları birçok açıdan anlamlıdır. Bu açıklamanın yapıldığı saatlerde İzmir Konak eski Sümerbank önünde üç işçi konfederasyonu ve bağlı sendikaları ile yapılan basın açıklaması da birleşik mücadelenin önemini bir kez daha hatırlattı.

Emeğin ve Türk Lirası’nın değersizleştirilmesi üzerine kurulan politikadan vazgeçilmesi, alım gücünde yaşanan düşüşün, belirlenecek olan asgari ücretle kapatılması gerekliliği, asgari ücret düzeyinde olan ücretlerin vergiden muaf bırakılması ve herkese sendika ve grev hakkının verilmesi taleplerini dile getiren DİSK, yaşanan bu süreci işçilerin lehine çevirecek şekilde mücadelesini sürdürüyor. Milyonlarca işçi adına, emekçi adına, emekli adına, geçinemeyenler, barınamayanlar, iş bulamayanlar adına çağrısı açıktır.