HAZİRAN, krize karşı mücadelede yol haritası oluşturmak için Ankara’da forum düzenledi. Etkinlikte ana tema, ‘mücadele ve dayanışma’ oldu

Ekonomik krize karşı dayanışma ve mücadele

BirGün ANKARA

Ülkede yaşanan ekonomik krizin etkisi sağlık alanından, yiyecek tüketimine kadar her alanda kendisini gösterirken, Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN) krize karşı mücadelede yol haritası ve programı oluşturmak amacıyla Ankara’da “Direniş Forumu” düzenledi. Yoğun ilgi gören forumda söz alanlar, krizin gittikçe derinleştiğine vurgu yaparak, “Krizin faturasını ödemeyeceğiz” dedi. Foruma milletvekilleri, akademisyenler, sendikacıların yanı sıra çok sayıda mahalleden temsilciler de katıldı.

Krizin bedelini ödemeyeceğiz
Forumda, meclislerin önerileriyle ‘krize karşı hayat pahalılığı, zam ve işsizlik’ eksenli bir siyasi çalışmanın yapılmasını, mahallelerde dayanışma örgütleyerek, çoğaltılması vurgusu öne çıktı. Eğitim başta olmak üzere halkın sorunlarına yanıt verecek somut dayanışma pratiklerinin örgütlenmesi gerektiğinin altı çizildi.

Forumda söz alanlardan ne çıkan birkaç başlık şöyle:
♦ Selin Sayek Böke (Milletvekili): Sokak, sınıfa çağırıyor, bunun siyasetini oluşturmalıyız. Bu siyaset Meclis’in dört duvarının dışında, her yerdeki meclislerle örülebilir. Dayanışma ağlarının büyütülmesi gerekir. Birlikte hareket ederek krizin faturasının halka çıkarılmasına ‘dur’ demeliyiz.

♦ Zeki Yalçındere (Hastanemi Kapatma Platformu): Eşit ve ulaşılabilir sağlık için verdiğimiz mücadele, kriz döneminde daha da önemli olacak. İmza kampanyamıza desteğe ve dayanışmaya davet ediyoruz.

♦Aysun Gezen (KESK Eş Genel Başkanı): Her gün daha derinden yaşadığımız kriz karşısında önümüzde iki görev duruyor: Krizin nedenlerinin teşhiri, krizi yaratan sisteme karşı mücadeleyi örgütlemek ve krizin etkilerine karşı dayanışmayı güçlendirmek.

♦ İlhan Cihaner (BirGün Yazarı): Krizi halk, iliklerine kadar hissediyor ancak krizi sorun-gündem haline getiremiyoruz. Önce bunu yapabilmeliyiz, krizi geniş toplumsal kesimlerin tartıştığı bir sorun haline getirmeliyiz. HAZİRAN, meclisleri aracılığı ile bunu topluma yayabilir. Bunu yapabilirsek, tüm siyaseti de buraya çekebiliriz. Umutsuzluk ve yılgınlığı toplumun üzerinden atmamız gerekir, bunun için de kendi oluşturacağımız güce güvenmeliyiz.

♦ Ali Topuz (Batı Mahallesi Haziran Meclisi): Gezi’den bugüne devam eden bir mahalle meclisimiz var, mahallemizde sosyal sorunlara müdahil oluyoruz. Krize karşı bunu daha fazla yere taşımalıyız.

♦ Hülya Daran Deveci (Velider Ankara Şubesi Başkanı): Devletin karşılaması gereken eğitim masrafları artarak velilerin sırtına yüklenmektedir; bu da velilerin ekonomik krizidir.

♦ Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir: Emeğe yönelik bir sol program mümkündür, dile getirilip yükseltilmelidir. Emekçilerle birlikte hayatı yeniden talep etmeliyiz.

♦ Sefa Akın (Batıkent Haziran Meclisi): Faturayı bize ödetiyorlar, ödetmeye başladılar. Yoksullaşıyoruz, emekçiler olarak kendimizi savunmamız gerekir. Mahallelerdeki birliğimize o yüzden ihtiyacımız var.

♦ Feray Aytekin Aydoğan (Eğitim Sen Genel Başkanı): Kriz ile birlikte en büyük saldırıyı kamusal eğitimde yaşayacağız. Kamusal ve bilimsel eğitim mücadelesinde dayanışmayı büyüteceğiz. Her mahallede bir okulumuz var, okulu dayanışmanın merkezi yapacağız.

♦ Gül Akgünlü (Dikmen HAZİRAN Meclisi): Mahallede dayanışma pratiklerini çoğaltmak için kahvelerde, evlerde bir araya gelerek neler yapabileceğimizi konuşmalıyız.

♦ Ali Gölpunar (Keçiören 19 Mayıs Mahallesi Muhtarı): Krizin en büyük etkisi eğitime, sağlığa, temel gıdaya erişime. Dayanışma derslerini her yerde yapmalıyız. Kooperatifleşme üzerine çabalamalıyız.

♦ Serpil Akpınar(Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı): Vergilerle kriz emekçi halkın sırtına daha da fazla yükleniyor, buna karşı da mücadele edeceğiz.