Ekrandaki gelinler 3 çocuk istemiyor

HABER MERKEZİ

Cem Semercioğlu'nun kaleme aldığı Türkiye'nin Gelin Evi, Mona Kitap'tan çıktı. Televizyon ekranlarındaki gündüz kuşağının fenomen programlarından Gelin Evi’nin yapımcısı da olan sosyolog Semercioğlu, program üzerinden kitaba taşıdığı gelinler üzerinden ülkedeki evlilik kültürüne ayna tutuyor.

Aslı Hünel'in sunumuyla 20 Aralık’ta yeni sezonuyla Show TV'de izleyiciyle buluşan programa katılan yarışmacılarla kapsamlı anket gerçekleştiren Semercioğlu, kitap için Eylül 2017- Haziran 2018 arası yarışmaya katılan 147 gelinle yüz yüze görüşüp 84 soru yöneltiyor. Anket sonuçları ekrandaki gelinlere dair çarpıcı veriler ortaya seriyor.

226 sayfalık kitap bir televizyon programına katılan yarışmacılar üzerine yapılmış popüler kültür araştırması olmasının yanı sıra, televizyon sosyolojisi alanında derinlemesine incelemelerde bulunuyor. Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan Türkiye’nin Gelin Evi, gelin-damat ilişkilerinin gelişiminden ailelerin evlilikteki konumlarına, çeyiz kültüründen gelin kavramının ayrıntılarına dair veriler sunuyor.

‘ŞAHSIM’ ÜZÜLECEK

Kitaptaki veriler kadınları eve hapsetmeye çalışan, en az üç çocuk yapmalarını dayatan siyasi iktidarı üzecek türden.

Ülkenin dört bir yanından yarışmaya katılan gelinlerin yüzde 20’si bir, yüzde 54.3’ü iki, yüzde 12.9’u üç, yüzde 5.7’si dört, yüzde 2.9’u beş, yüzde 4.3’ü hiç çocuk düşünmediğini söylüyor.

Yaş ortalaması 26.05, evlenme yaşlarıysa 23.54 olan gelinlerin yanıtlarına göre gelinlerden yüzde 32.1’i eşi çalışmasını istemese de çalışacağını söylüyor. Yüzde 0.7’si boşanacağını, yüzde 6.4’ü büyük tepki vereceğini, yüzde 49.3’ü evde oturabileceğini söylüyor.

Eşlerin yüzde 63.6’sı ev işlerine yardımcı olurken yüzde 24’ü yardımcı olmuyor.

EĞİTİMLİ GELİNLER

Ekrana çıkan gelinlerin eğitim ve meslek dağılımları da oldukça dikkat çekici.

Gelinlerin yüzde 45’i lise, yüzde 12,9’u ön lisans, yüzde 35’i lisans, yüzde 1,4’ü lisansüstü mezunu. Sadece yüzde 0,7’si ilkokul, yüzde 5’i ortaokul çıkışlı.
Gelinlerin yüzde 27,1’i ücretli çalışan, yüzde 8,6’sı kendi işini yapıyor, yüzde 61,4’ü ise ev kadını, 0,7’si ise işsiz.

ROMANTİZM ERKEN BİTTİ!

Ankete katılanlar evlilikle birlikte partnerlerinde görülen değişimlere dair de ilginç yanıtlar sunuyor. Eşlerinin evlenmeden önce çok daha romantik olduğunu kaydeden gelinler, evlilik sonrası eşinden hiç çiçek almadığını, eşinin oynamaktan hoşlanmadığından ve ağır ağabey rollerinden şikâyet ediyor.

EVDE KİTAP, HAYVAN YOK

“Evde evcil hayvan beslemiyoruz; eşim zaten evcil hayvan gibi davranıyor, yemeğini suyunu veriyorum, zaten her yere tüy de döküyor, sonra da uyutuyorum” gibi çarpıcı anekdotların da yer aldığı kitapta Semercioğlu evlere dair de şu çarpıcı tespitlerde bulunuyor: Evde canlı çiçek, evcil hayvan, kitaplık, gazete ve dergilik görmek çok zor. Bunların yerine küçük salonlara sığdırılan büyük televizyonlar, sıra sıra dizilmiş minik aksesuarlar, perdenin ortasından sarkan püsküller var.