CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Elazığ ziyareti sırasında, CHP’nin asmak istediği afişlere izin verilmemesi ve AKP ile MHP il başkanlıkları tarafından hazırlanıp kentteki billboardlara asılan afişler, Elazığ Belediye Meclisi’nde tartışma yarattı.

Elazığ Belediye Meclisi'nde afiş tartışması

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısını yapmak ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentte inşa edeceği okulun temel atma törenine katılmak için 19 Eylül’de Elazığ’a yaptığı ziyaret öncesinde, CHP’nin asmak istediği afişlere izin verilmemiş, buna karşın AKP ve MHP il başkanlıkları tarafından kentin çeşitli yerlerindeki billboardlara Kılıçdaroğlu ve bazı CHP milletvekillerini hedef gösteren afişler asılmıştı.

Afişlerle ilgili tartışma, Elazığ Belediye Meclisi’nin bugün yapılan ekim ayı toplantısına taşındı.

CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun kente gelişini yasal olmayan yöntemlerle duyurmaya çalıştığını iddia eden AKP’li Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, şunları söyledi:

"Sayın Kemal Kılıçdaroğlu şehrimize geldiği zaman pankartların indirilmesiyle alakalı söyleminizi bence milletvekiliniz Gürsel Erol ile bir görüşün. Pankartlar billboardlara asılır, yasal yerlere asılır. Genel Başkan Elazığ’a gelmeden önce Gürsel Erol’a ile görüştük. Gürsel Erol, ‘Şuralara pankart asacağım’ dedi. Ben de ‘astırmayacağım’ dedim. Asacaksanız billboardları kiralarsınız, yasal totemleri kiralarsınız, oralara asarsınız. Ama kaçak, yasal olmayan, bizi zor durumda bırakacak hiçbir yere CHP’ye de izin vermem, AK Parti’ye de izin vermem, başka partiye de izin vermem. Normalde bütün yasal billboardları çok rahatlıkla kullanabilirdiniz, ama kullanmadınız. Hakkınızı kullanmadınız, yasal olmayan yöntemlerle Kılıçdaroğlu’nun Elazığ’a gelişini duyurmaya çalıştınız. Buna müsaade etmedik. Biz görevimizi yaptık. Görevimize aykırı bir durum yapmadık, bunu çok net bir şekilde söylüyorum. Bunu da milletvekilinizle görüşebilirsiniz, teyit edebilirsiniz, mesajlarımızda duruyor. Gönül belediyeciliğiyle ilgili yapmış olduğum, içini doldurmuş olduğum bu kavramı en fazla takdir eden meclis üyelerinden bir tanesi sizsiniz. Hizmetlerde parti ayırmam, renkleri ayırmam, mezhepleri ayırmam. 41 mahalleye eşit mesafede olduğumu, doğusuyla batısıyla her bir mahallemize en kaliteli hizmeti götürebilmek için gayret ettiğimi çok iyi bilirsiniz. Bu anlamda gönül belediyeciliği kavramıma da söz ettirmem."

"BİLLBOARDLARDAKİ O SORULAR YASAL MIYDI"

Cumhur İttifakı’nın hedef göstermelerine rağmen vatandaşların bu kışkırtmaları dikkate almadığını belirten CHP'li Murat Akkoç ise şöyle konuştu:

"Siz bir belediye başkanısınız, gelen kişi de ana muhalefet partisinin genel başkanı. Biz de bu Meclis'in bir parçasıyız. İnsanlar bize burada siyaset dersi vermesin. Her şey de siyaset değildir. Doğru davranış diye bir şey vardır, düzgün ve misafirperver davranmak vardır. Siz bir belediye başkanı, şöyle bir inisiyatif kullanarak nezaketen afişlerin kullanılmasına izin verebilirdiniz. Zaten Genel Başkan’ımızın kalacağı süre; gündüz geliyor, akşam gidiyor. Biz, bu kadar mı düştük? Bunu anlamış değilim. Bunlar yasal değil de sizin MHP, AKP il başkanları ve sizin de ortak olduğunuz billboardlardaki o sorular yasal mıydı? Kimden izin alındı? Altında imza yok, bir şey yok; kimseye mal edilmemiş. Bu mu yasal?”

"VATANDAŞLARIN HİÇBİRİ GENEL BAŞKANIMIZA TEPKİDE BULUNMADI"

Akkoç, "Başkan’ım, afişleri siz astırmışsınız, peki bunlar doğru mu” sorusuna Başkan Şerifoğulları’nın “Ben genel siyasete girmek istemiyorum” diye cevap vermesi üzerine konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Başkan’ım, nasıl siyasete girmiyorsunuz, her tarafta siyaset. Vatandaş adına konuşuyormuş. Vatandaşların hiçbiri Sayın Genel Başkan’ımıza tepkide bulunmadı. Bu da vatandaşa kalmış bir şey, tepkide de bulunur, en demokratik haklarıdır ama bu size kalmamış. İnsanları birbirine düşürmenin ne anlamı var? Artık bundan vazgeçin. Ben de bu şehirde doğdum, büyüdüm. Bu şehir bir tek sizin mi tekelinizde."

"Genel Başkan’ımızın burada 650 milyon TL’lik bir yatırım yapacağı üzerine konuşmalısınız" diyen Akkoç, afişlerin asılmasını savunan MHP’li belediye meclis üyesi Burak Düzenli’ye hitaben şunları söyledi:

“Burak Bey, senin kadar biz de bu memleketin tozunu yuttuk. Sanki bir lütuf da bulunuyorlar. Kim kimden korkuyor? O zaman çıkın, tweet atmayın; Genel Başkan’ımız gelmiş, karşısına çıkın. Tepkinizi gösterin, kaçamak davranmayın. Burada kaç tane siyasi partiyi temsil eden meclis üyesi var. Beğenirsiniz beğenmezsiniz, herkes istediği partiye oy veriyor. Kimi bu ülke yönetimine layık görüyorsa o yönetiyor. Genel Başkan’ımıza oy veren insanlar var. Siz buna karışamazsınız. Sizin parti teşkilatınız miting, konferans düzenlediği zaman hayatı felç ediyorsunuz. İnsanları sokağa, mahalleye sokmuyorsunuz. Her yeri çeviriyor, insanlara yaşam alanı bırakmıyorsunuz. Hukuk, yasa tanımıyorsunuz. Depremde yıkılmaya yüz tutmuş bir okulu yenilemek için geliyor, bunun neresi kötü? İBB’de bu okulun yapımı; AKP, MHP, İYİ Parti, HDP dahil hepsinin oybirliğiyle kabul edilmiş. Oradaki parti mensuplarının suça ortak olduğunu mu söylüyorsunuz? Terör örgütünün yaptığı propagandaya alet mi olmuş diyorsunuz? Zaten İBB’de AKP ve MHP’nin oyu olmadan karar çıkartamıyorsunuz, çünkü çoğunluktalar. Orası başka bir ülke, burası başka bir ülke mi? Arkanıza devletin bütün imkanlarını alıp belediye yönetmek farklı bir şeydir, bürokrasinin bütün engellemelerine ve karalamalarına rağmen bir büyükşehir belediyesini yönetmek başka bir şeydir. Herkes siyasetinin yapar. Burası özgür bir ülke, burası demokrasiyle yönetilen bir ülke. 3 yıldır buradayız. Tweet atarak yapmayın kardeşim. Herkesin yüreği var. Genel Başkan’ımız gelmiş, karşısına çıkın." (ANKA)