Elazığ'da Burcu Demir için adalet çağrısı
SES Elazığ Şubesi, Uzman Çavuş Murat Coşansel tarafından sokak ortasında katledilen Burcu Demir için adalet çağrısı yaptı. Açıklamada, iktidar politikalarının kadın cinayetlerine sebep olduğu vurgulandı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Elazığ Şubesi, Uzman Çavuş Murat Coşansel tarafından sokak ortasında katledilen Burcu Demir için adalet çağrısı yaptı.
SES Elazığ Şube Sekreteri Dilan Gültekin tarafından okunan açıklamada, iktidar politikalarının kadın cinayetlerine sebep olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Burcu 32 yaşında bir sağlık emekçisiydi. Tıpkı bizler, sizler gibi birilerinin ablası, kardeşi, evladıydı ve geleceğe dair hayalleri olan biriydi. Burcu’ya sıkılan kurşunlar; Burcu’yu ailesinden, arkadaşlarından ve sevdiklerinden koparmış olabilir ancak bizler, Burcu’nun nezdinde bir kadının daha hayattan koparılmasına göz yummayacak, bu duruma alışmayacak, 1 kişi daha eksilmeyeceğiz. Yaşanılan bu sürecin takipçisi olacağız. Tüm kadınları, kadın hayatını ve haklarını hedef alan söylem, politika ve uygulamalara karşı şiddetsiz, güvenceli bir yaşam için örgütlenmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz."
SES Elazığ Şubesi'nin açıklaması şöyle:
"Basına ve kamuoyuna:
Burcu Demir; 8 Şubat tarihinde çalıştığı hastanenin önünde nişanlısı tarafından silahlı saldırıya uğramış ve canice katledilmiştir. Bizler biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir. Hepimizin de bildiği gibi Burcu’yu hayattan koparan sadece ayrılmak istediği erkek değil, iktidarın kadın düşmanı politikalarıdır.
Kadınlar sayıdan, siyah beyaz birer fotoğraftan, öldürüldükçe ismi gündem olan hashtaglerden ibaret değildir.
Bu toplumun eşit bireyleri olan kadınların, şiddetten korunması devletin temel görevlerinden biri olmasına rağmen, siyasi iktidar tarafından İstanbul Sözleşmesinin getirdiği koruma mekanizmalarından bir gecede vazgeçilmiş olması; kadınların, şiddetin bir parçası haline gelmesinin ana sebeplerindendir. Bilinmelidir ki her kadın cinayeti kadınların yaşam hakkına ve kötü muameleye uğramama hakkına yapılmış bir saldırıdır. Türkiye’nin kadınların şiddete karşı koruma kalkanı olan İstanbul Sözleşmesi’nden bir kişinin kararı ile çekilmesi hukuka aykırıdır. Derhal uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmelidir.
AKP- MHP iktidarı ve onun erkek egemen kurumları, kadınların yaşam güvencesi olan haklarına saldırarak sadece kadın düşmanı politikalar uygulamakla kalmıyor, kadın katili oluyor.
Özgecan Aslan, Şule Çet, Ceren Özdemir, Gülistan Doku ve daha binlerce kadın. Erkekler, onlara sırf hayır dendiği için kendilerinden boşandığı ve ayrıldığı için ya da hiç birlikte olmak istemediği için kadınları öldürme cesaretini-nereden alıyor? kadınlar öldürüldüğünde dahi yine kadınların hayatını mercek altına alan, kadınların tercihini sorgulayan, öldüreni değil öldürüleni suçlayan savcılardan, hakimlerden, medyadan ve her gün kadınların yaşam güvencesini elinden alan AKP-MHP iktidarından alıyor olduğu cevabı nettir .Erkek yargının her beraat ettirdiği yada iyi hal uyguladığı tacizci tecavüzcü ve katil erkekler bilsinler ki kadınlar birlikte peşlerindeyiz hak ettikleri cezaları alıncaya kadar bizler bu adliye önlerinde sokakta her yerde olmaya devam edeceğiz. Bugün ilk duruşması olan kaybettiğimiz kız kardeşimiz Burcu’nun ailesinin de yanındayız. Katilin en kısa sürede hak ettiği cezayı alması için birlikte dava sürencinin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Bizler yasta değil isyandayız! Soruyoruz: psikolojisinin bozuk olduğu gerekçesiyle silahına kurumu tarafından el konulan uzman çavuş Murat Coşansel’e 6 ay sonra silahı neden geri verilmiştir? Psikolojik rahatsızlığının 6 ayda iyileştiğine nasıl karar verilmiştir? Psikolojisi bozuk olan biri, bu görevine nasıl devam ettirilebilmiştir.
Burcu 32 yaşında bir sağlık emekçisiydi. Tıpkı bizler, sizler gibi birilerinin ablası, kardeşi, evladıydı ve geleceğe dair hayalleri olan biriydi. Burcu’ya sıkılan kurşunlar; Burcu’yu ailesinden, arkadaşlarından ve sevdiklerinden koparmış olabilir ancak bizler, Burcu’nun nezdinde bir kadının daha hayattan koparılmasına göz yummayacak, bu duruma alışmayacak, 1 kişi daha eksilmeyeceğiz. Yaşanılan bu sürecin takipçisi olacağız. Tüm kadınları, kadın hayatını ve haklarını hedef alan söylem, politika ve uygulamalara karşı şiddetsiz, güvenceli bir yaşam için örgütlenmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz."