Elbet geçer bu karanlık yeniden renkleniriz
MEHMET ÖZÇATALOĞLU
Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Ne de çok umutluydum 2020’den oysa. Biz umutla beklerken o ağlarını örüyormuş sinsice. Depremler, yangınlar, savaşlar… Şimdilerde virüs… Ardından ne gelecek bilinmez ama bir şeylerin geleceğini kestirebilmek üstün bir meziyet değil, biliyorum. Bu dönemde evlerine kapanabilenler çok şanslı. Çünkü en güvenli limanlarımız evlerimizdir. Her türlü olumsuzluğa karşı da hayallerimizden vazgeçmiyoruz değil mi? Çünkü insan hayal ettiği müddetçe yaşarmış ve hayalleri kadar. Dünyaya hangi gözle baktığımız önemli. Her şeye rağmen felaket senaryoları ile kendimizi hırpalamayalım. Tedbirli davranıp geleceğini umduğumuz güzel günleri düşleyelim.
Kaplumbağa Kasabası
Şu kötü günler için bakış açısını etkileyecek kitaplardan, en renklilerinden söz edeyim. İlki Çınar Yayınları tarafından yayımlanan Michelle Cuevas’ın yazdığı, Catia Chien’in resimlediği “Kaplumbağa Kasabası”. Okulöncesi dönemdeki çocuklara hayal etmenin güzelliğini anlatan bir kitap. Kaplumbağanın en yakın ve hatta tek arkadaşı kendi gölgesi. Zamanının çoğunu kabuğunun içinde geçirirken, karanlıktan sıkılır ve daha güzel, daha renkli bir yaşam düşlemeye başlar. Artık bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Renkli bir yaşamın tadını almış, güzelliğini görmüştür. Kaplumbağa Kasabası okulöncesi döneme seslenen renkli bir kitap gibi dursa da yaşamın zorluğu karşısında karamsarlığa bürünmüş ebeveynlere de katkı sağlayabilir. Yeter ki onlar da hayal kurmaktan ve renklerden vazgeçmesinler.
Duyuyorum/Görüyorum
Bu kitaplar için harika bir başlık olmuş. Yaratıcısı ben değilim. Final Kültür Yayınları sunuş yazısında böyle başlamış söze. “Duyuyorum” ve “Görüyorum” bir renk cümbüşü, bir bilgi sandığı, ciltlerce ansiklopedide bulunamayacak (kimse de ansiklopedide aramaz ama) ya da ancak bulunabilecek bilgiyi sunuyor. Kendine has bir derinliği var kitabın. Öyle ki “derine, daha derine” demekten alamadım kendimi. Romana Romanyshyn ve Andriy Lesiv’in ortaklaşa hazırladıkları bu iki kitap 2018 Bologna Ragazzi Kurgu Dışı Ödülü’nün sahibi olsa da aldıkları ödüller sadece bu kadar değil. Duyuyorum/ Bratislava İllüstrasyon Bienali, 2017 ve Primo Andersen, 2019 ödüllerinin sahibi. Görüyorum/ Stiftang Buchkunst Bronz Madalyası, 2019’un da sahibi. Bu iki kitap resimli kitaplar için yeni bir eşik.
*Üzüntü İle Neşe, Gezerler Hep El Ele
Cep telefonlarımızın içine kamera özelliği eklendiğinden bu yana anı yaşamak yerine yakalamanın derdine düştük. Herkeste bir fotoğraf sevdası, herkeste bir fotoğrafçı edası. Anı yakalama telaşındayken en güzel heyecanları yaşamayı ıskalıyoruz ama fark edemiyoruz. Örnek mi? O kadar çok sayılabilir ki! Çocuğun ilk adımlarını izlemek yerine o anda tüm duyguları dondurup kameraya almak. Sonra oturup o görüntüleri izlemek… Bir futbol maçında takımın son dakikada kazandığı penaltının kullanıldığı anı kameraya almaya çalışmak. İşte bütün bunlar duyguların köreltilmesi sonucu ortaya çıkan görüntüler.
İlksen Utlu’nun şiirsel bir dille yazılmış rengârenk kitabı “Üzüntü İle Neşe, Gezerler Hep El Ele” duyguları keşfe davet ediyor çocukları. Kitabın rengârenk olmasını sağlayan ise Duygu Cigal.
Kitap, temel farkındalık alanlarına odaklanarak öz-farkındalık, duygu denetimi ve dikkat kontrolü becerilerini desteklemeyi amaçlıyor. Doğan Egmont etiketiyle…
