Google Play Store
App Store
Elektrikte kesinti olmaz amaç termik ve nükleer

SERBAY MANSUROĞLU
serbaymansur@birgun.net


Çin’in başkenti Pekin’deki G20 Enerji Bakanları toplantısından dönüşünde soruları yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, mevcut enerjinin tetmediğini öne sürerek yatırımların gerçekleşmediği takdirde elektrik kesintileri olacağını iddia etti. Albayrak, “Marmara Bölgesi, Türkiye’nin elektriğinin 3’te 1’ini tüketiyor. Anadolu’dan, Karadeniz’den İstanbul’a elektrik taşıyoruz. Büyük risk. Bu işin hiç şakası yok. Bu yatırımları önümüzdeki 3 - 5 yılda hayata geçirmezsek yarın bir gün elektrik kesintileri başlayacak” dedi.

Yanıt gecikmedi

Elektrik Mühendilseri Odası İstanbul Şube Başkanı Erol Celepsoy ise Bakan Berat Albayrak’ın termik ve nükleer santral yatırımlarının önünü açmak için kamuoyuna yanlış beyanda bulunduğunu belirtti. Celepsoy, “Bugün İstanbul ve Türkiye’nin enerji açığı yoktur. Türkiye’nin bir enerji yönetimi sorunu vardır. Kayıp ve kaçak noktasında doğru adımların atılması ve enerji verimliliğinin sağlanması durumunda enerji krizi nedeniyle elektrik kesintileri yaşanmaz” diye konuştu.

“İstanbul ve Türkiye’nin bir enerji problemi yok. Bizim enerji politikası eksikliğimiz var” diyen Celepsoy, “EPDK ile ilgili kısa süre önce yapılan yasal düzenlemede zeytinlik alanları dahi kapsayan alanda termik ve nükleer santralların önü açıldı. Burada amaç yeni rant alanları açmaktır” diye konuştu. Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erol Celepsoy şu ifadeleri kullandı: Karanlık tehdidiyle nükleer ve termik dayatması ilk değil. Daha önce de yaşadık. Hem nükleerin ve termiğin önünü açmak hem yükselen bir muhalefetin önünü kesmek istiyorlar. Enerjide aslında bir yönetim krizi var. Enerji dağıtımı özelleştirilmiş durumda. Dağıtım şirketlerinin rantını yükseltmek için son dönemde yapılan yasal düzenlemeleri de biliyoruz. Bugün bu aşamada dağıtım sırasında yaşanan kayıp ile kaçağın önlenmesi noktasında gerekli adımlar atılması ve enerjinin verimli kullanılması yeterli olacaktır. Yakın dönemde bizi bekleyen bir enerji krizi görünmüyor.”

***

Türkiye'nin yapması gereken santral değil enerji verimliliğini sağlamak

BirGün Yazarı ve Enerji Uzmanı Özgür Gürbüz ise Türkiye'de enerji verimliliğinin yeterince sağlanmamasına dikkat çekti. Özgür Gürbüz şu ifadeleri kullandı: Türkiye’de hükümetler ne zaman enerji konusunda yanlış bir yola girse, bu yolu doğru gibi göstermek için, elektriksiz kalacağız yalanına başvurur. Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın, nükleer ve kömür santralları gibi yaşadığımız çağın gerisinde kalan bu yatırımları savunmak için, “karşı çıkarsanız elektriksiz kalırsınız” tehdidi de bunun bir örneği. 40 yıl önce de aynı şekilde korkutuyor, “nükleer santral yapmazsak elektriksiz kalırız” diyorlardı; 40 yıl oldu elektriksiz kalmadık. Aksine, Türkiye 40 yıl boyunca tonlarca nükleer atığa ev sahipliği yapmaktan, Fukuşima benzeri büyük bir kaza yaşamaktan kurtuldu. Turizmin Türkiye için önemini Rusya kriziyle görüyoruz. Mersin’e nükleer santral kurulsaydı turizmciler Akdeniz’de her yıl bu yıl olduğu gibi sinek avlayacaktı. Türkiye’nin enerji sorununu çözmesi için yapması gereken yeni santral yapmaktan çok enerjiyi verimli kullanmak. Enerji Bakanı da asıl sorunun bu olduğunu biliyor ancak enerjiyi verimli ve tasarruflu kullanmak, son 14 yıldır enerji üzerinden yaratılan ranta darbe vurduğu için bu konuda ciddi bir çalışma yapılmıyor. Gereksiz tüketime örnek vermek için klimalara bakabilirsiniz. Türkiye’nin en çok elektrik tükettiği aylar yaz ayları. Çarpık kentleşmeden pencere büyüklüğü ve yalıtıma kadar birçok mimari eksiklik nedeniyle yapılmış binalar yapay soğutma yöntemlerine mahkum ediliyor. Türkiye her yıl milyonlarca kilovatsaat elektriği klimalar nedeniyle boşa harcıyor. Enerji Bakanı’nın bu sorunu görüp, Çevre ve Şehircilik Bakanı’na, kardeşim sen nasıl şehirler kurduruyorsun, enerji yetiştiremiyoruz demesi lazımken o daha çok santral kurmaya çalışıyor. Diyemiyor çünkü kolay rant söz konusu. Yeni santral yapmanın da rantı var. Bunun da malum şirketlere dağıtılması lazım. Bir üçüncüsü de daha çok elektrik tüketmemizden elde edilen rant. Dağıtım şirketleri, aracı kuruluşlar elektrik sattıkça komisyon alıyor. Daha az tüketmemizi doğadan, tüm canlıların yaşamından ve ülkenin geleceğinden başka kimse istemiyor. O üçünü umursayan bir hükümet de ortada yok.