Korkut Eken kullandı bu sıfatı. Sözcü’den Saygı Öztürk aracılığıyla kendini savunurken. Sedat Peker, itiraf- ifşa açıklamalarında Kutlu Adalı’yı öldürmek üzere Korkut Eken’in kendisinden yardım istediğini, onun da kardeşi Atilla’yı, Eken’in emrine verdiğini söylemişti.

Korkut Eken’in açıklaması tam olarak şöyle; “Orada PKK ile bir çatışma olursa yanımda birisi olsun istedim. Bu tür olaylarda o günkü devlet stratejisine göre devlet görevlisi yerine ‘eleman’ kullanılıyordu. Tabii aslolan devletin kendi elemanlarını kullanmasıdır. Şimdi aslan gibi arkadaşlar bu işleri yapıyor. Şu anda MİT’in yurtdışı operasyonlarını izliyorum, çok büyük başarılar elde ediliyor. Teknik imkanlar çok. Bize para-pul da vermezlerdi. O zaman örtülü ödeneği harcamayıp seneye aktarmak önemliydi.”

***

Bu açıklamanın önemini anlamak için, Korkut Eken’in “devlet hizmeti” tarihine bakmak gerekiyor. 1960’larda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne girerek başladığı hizmetini, yetmişlerde Özel Harp Dairesi’nde Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda sürdürmüş, oradan Milli İstihbarat Teşkilatı’na geçmiş, ardından da Emniyet Genel Müdürlüğü, Polis Özel Harekat Timleri’nde tamamlamış. Kendisinden “efsane yarbay” olarak söz ediliyor. Hizmetleri hep “özel”!
Eken, resmi hiç bir görevi olmayan bir sivili yanında götürdüğünü, onunla Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı’nı ziyaret ettiklerini anlatıyor. Adli suçtan sabıkalı birini. Atilla Peker, ifadesinde cezaevinde yatarken, gardiyan ve jandarmalarla Silivri’de bir otele gidip Korkut Eken’le buluştuğunu iddia ediyor.

Film gibi değil mi! Polis Özel Harekat Timi eğitmeni yanında sabıkalı bir siville Kıbrıs’ta Kuvvet Komutanına gidiyor, aynı sabıkalı cezaevinden otel ziyaretine gardiyan jandarma eşliğinde gidebiliyor…

***

Filmlerde oluyor böyle şeyler, hakikaten. Alfonso Cuaron’un Roma filminde de var. 1970’lerin Meksika’sında ABD’li eğitmenler Meksikalı lümpen gençleri uzak doğu döğüşleri kurslarında eğitiyorlar. Sonra o gençler muhaliflerin barışçıl protesto gösterilerine saldırıp solcuları, devrimcileri öldürüyorlar. Ne kadar film gibi! Sanki Cuaron, 1970’li yıllar Türkiye’sinde Ülkücü Gençler için açılan karate, tekvando okullarından, Türkeş’in Komando kamplarından esinlenmiş gibi…

Zaten her şey filmlerde olup bitti. Altmışlarda tüm dünyada yükselen sol, sosyalist hareketlere karşı para-militer yapılar CIA güdümünde, filmlerde kuruldu. Siyasi suikastler, bombalamalar, kahvehane, dernek taramaları da filmlerde oldu. 1 Mayıs 1977’de Taksim’ de Sular İdaresi’nin çatısından, o zamanın Intercontinental Oteli’nin pencerelerinden halka ateş filmlerde açıldı. Sanki solcuymuş gibi kurulan örgütlerin yayınlarında sosyalistleri, devrimcileri ihbar eden isim listeleri de filmlerde yayınlandı. 1978 yılında Maraş’ta yapılan katliam filminde de elemanlar oynuyordu. Çorum da filmdi. Elemanlar 1993 yılında Madımak katliamını da filmde gerçekleştirdiler. Suruç, Reyhanlı, Roboski, Ankara Garı… Saymakla bitmez filmler…

Korkut Eken’ e para pul da vermezlermiş, o yüzden bu “elemanları” kullanmak zorunda kalmışlar. Neyse ki şimdi “aslan gibi arkadaşlar” çeviriyormuş bu filmleri. Eh devlet çok para veremeyince de bu “elemanların” geçinmek için “azıcık, birazcık” adli suçlar işlemelerine de göz yumuldu, deseydi, filmi tam çevirmiş olurdu.

Anladığımız kadarıyla bugünlerde kendilerine başrol verildiğini sanan elemanlar figüran parasına çalıştırıldıklarını anlamaya başlamış. Meğer film içinde film çevirenler varmış. Üstelik yeni filmde onlara rol verilmediği gibi, sektörden de dışlanmışlar. İsyanları buna, yoksa filmden bir rahatsızlıkları yok hiçbirinin.

***

Eleman, ilginç bir sözcük. Öge, demek. Bir toplulukta çalışan insanların her biri, kümeye ait varlıklardan her biri, diye tanımlanıyor sözlükte. Demem o ki, Korkut Eken, Atilla Peker’i eleman diye nitelerken aynı zamanda kendisinin de içinde olduğu bir kümenin bir ögesi olduğunu da doğrulamış oluyor. Bu durumda şimdilerde vizyonda olan ve izlenme rekorları kıran Sedat Peker filminde geçen herkesin, aynı kümenin elemanları olduğunu da söylemek mümkün.

İnsanın, “ulan, ne film çevirmişsiniz be!” diyesi geliyor. Ama ölümler! Film çeviriyoruz hesabına kıydıkları bizdik. Hatırlayalım, yeniden yeniden hatırlayalım, bizi öldürdü bu elemanlar ve öldürmeye de devam etme niyetindeler… Kurdukları sahneyi yıkmak için hatırlayalım…