İşçi Dayanışma Derneği, emeğe yönelik sermaye saldırılarına karşı örgütlü bir emek hareketi kurmak adına yaratılabilecek alternatiflere ilişkin önümüzdeki pazar günü sempozyum düzenliyor. İDD Başkanı Karabudak: Amacımız örgütsüzlüğü aşmak.

Emeğin örgütlü gücü için yeni bir adım
EMEK SERVİSİ
Sermayenin emeğe yönelik saldırıları artarken, emeğin örgütlü gücünü yaratmak için kurulan İşçi Dayanışma Derneği (İDD), önümüzdeki pazar günü (29 Eylül) kapsamlı bir sempozyum düzenliyor. İstanbul Kadıköy’deki Barış Manço Kültür Merkezi’nde saat 10.30’da başlayacak olan sempozyum, üç oturumdan oluşacak. Beyaz yakalıların örgütlenme arayışından kadınların emek hareketindeki yerine kadar pek çok konunun ele alınacağı sempozyumda, emek hareketinin geleceği açısından kooperatifleşmeler ve birleşik mücadele zeminleri gibi başlıklar da tartışılacak.

AMACIMIZ ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ AŞABİLECEK YOLLAR ARAMAK

Dernek Başkanı Ali Karabudak, sempozyumun tüm yurttaşların katılımına açık olduğunu dile getirdi. Karabudak, sempozyumun amacını şu sözlerle anlattı:

“Türkiye’de kayıtlı 15 milyon işçi görünüyor. Çalışma Bakanlığı’nın yayımladığı istatistiklere göre, sendikalı işçi sayısı 1 milyon 200 bin civarında. Çok sayıda örgütsüz işçi var. Sendikal bir yetersizlik var. Sendikalar işçileri örgütlemekte zorlanıyor. Aidat sendikacılığı yaygın hale geldi. Sendikacıların aldığı ücretler, asgari ücretler düşünüldüğünde çok yüksek düzeyde. Meseleye sınıfın örgütlenmesi açısından bakmadıkları, klasik bir sendikal anlayışla hareket etmeyi tercih ettikleri için ciddi sayıda işçi örgütsüz, sendikasız olarak hayatlarını yoksullukla mücadeleyle sürdürüyor. Bu örgütsüzlüğü aşabilecek ne tür arayışlar, yollar bulabiliriz diye bu sempozyumu gerçekleştireceğiz.”

emegin-orgutlu-gucu-icin-yeni-bir-adim-628984-1.

SENDİKALARI SINIF TEMELİNE ÇEKMEK İSTİYORUZ

İkinci bir amacın sınıfı örgütlemekteki yetersizliğe dernek olarak nasıl müdahale edilebileceğini bulmak olduğunu aktaran Karabudak, bu noktada sendikaların karşısında değil, aksine sendikalaşmayı teşvik eden bir çizgide olduklarını vurguladı. Sendikaları sınıf temeline çekmek istediklerini belirten Karabudak, “Dernek olarak temel amacımız, sınıfın örgütlülüğüne hizmet edecek çeşitli sempozyumlarla, zaman zaman çeşitli yayınlarla, işçi eğitimleriyle toplum içerisindeki çalışanların sosyal bir sınıf oluşturduğunun farkına vardırabilmek” diye konuştu.

DÜZEN SERMAYE SINIFININ ÇIKARLARINI KORUYOR

“Beyaz yakalısı, mavi yakalısı ya da kamuda çalışanlar fark etmez; bu sistemde ücretle çalışan ve hayatını bu şekilde devam ettiren herkes toplumda bir sosyal sınıf oluşturuyor” diyen Karabudak, sözlerine şöyle devam etti: “Bir de sermaye sınıfı var. Düzen daha çok sermaye sınıfının çıkarlarını korumak üstüne kurulu. Kamudaki toplu sözleşme görüşmelerinde sefalet zamlarına imza atıldı. Memurlar açlıkla, yoksullukla karşı karşıya. 7 milyonun üstünde işsiz var. Ekonomik krizin faturası işçiye, emekçiye çıkarılıyor.”

Buna rağmen ülkenin çeşitli yerlerinde çok sayıda işçinin örgütlenerek hakları için mücadele ettiğine dikkat çeken Karabudak, “Bu böyle gitmeyecek. Dipten gelen bir dalga var çalışanlar açısından. Bir süre sonra bu başka noktalara gidecek diye gözlemliyorum. Biz İşçi Dayanışma Derneği olarak bu işçilerle dayanışmayı nasıl büyütebiliriz, neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Bu noktada düzenleyeceğimiz sempozyumda da emek hareketinin içinde bulunduğu kriz açısından nasıl bir çıkış yolu bulabileceğimizi ele alacağız. Sempozyumun, birleşik bir emek hareketinin de bu koşullarda yaratılmasına katkı sağlayacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.