DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, iktidara çağrıda bulunarak, "Krizden çıkışın yolu emek eksenli politikalar geliştirilmesi, kamusal anlayışın yaygınlaştırılması, üretime dayalı bir ekonomik yapının kurulması ve emeğin sesine kulak verilmesidir" açıklamasını yaptı.

Emeğin sesine kulak verilmeli

HABER MERKEZİ

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) ortak bir açıklama yayınladı. Türkiye'de yaşanan derin siyasal ve ekonomik krizin ele alındığı açıklamada, krizden çıkış için neler yapılması gerektiği sıralandı.

Gıda ürünlerinden doğalgaza, akaryakıttan elektriğe kadar tüm ürünlere birbiri ardına gelen zamların ardından emeğiyle geçinen geniş toplum kesimlerinin hayatlarını sürdürülemez hale geldiğinin vurgulandığı açıklamada, "İktidar, muhalif kurum ve yapıları susturmak, sindirmek, korkutmak, işlevsizleştirmek ve sonuç olarak etkisizleştirmek için devletin tüm olanaklarını, kurumlarını kullanmaktan geri kalmıyor. OHAL KHK’leri ile yaratılan anayasasızlık decam ediyor. Güvenilirliğini tümüyle yitirmiş TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarına dayanılarak yapılan ücret artışları, halkın her geçen gün daha fazla yoksullaşmasına neden oluyor. Daha yılın ilk günlerinde gelen zamlar ve vergi oranlarındaki artışlar nedeniyle asgari ücrete, memur maaşlarına ve emeklilere yapılan göstermelik artışlar daha emekçilerin cebine bile girmeden eriyip gitti. Emekçiler sorumlusu olmadıkları bir krizin bedelini ödemek zorunda kalıyorlar" denildi.

TEHDİTTEN VAZGEÇMELİ

Kapitalizmin iştahlı uygulayıcısı olan siyasi iktidarın krizin sorumlusu olduğu, emeği daha fazla değersizleştirilmeye çalıştığı vurgulanan açıklama şöyle devam etti: "Pandemi dönemi boyunca sermayenin çarkları dönsün diye emekzilerin hayatları yok sayıldı. Siyasi iktidarın üzerine düşen, yaşadıkları sorunları dile getiren ve haklarını arayan emekçileri şiddet yoluyla sindirmeye çalışmak değil, halkın, emekçilerin taleplerine çözüm bulmaktır. Tek adam rejimi bu tehditkâr tavrından ve tarzından vazgeçmelidir. Ekonomik krizle mücadelenin yolu onu yok saymak değildir. Krizden çıkışın yolu emek eksenli politikalar geliştirilmesi, kamusal anlayışın yaygınlaştırılması ve üretime dayalı bir ekonomik yapının kurulmasıdır. Krizden çıkışın yolu emeğin sesine kulak verilmesidir."

***

Acil talepler

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, açıklamada iktidara şu adımları atması yönünde seslendi:

• Başta gıda ürünleri olmak üzere elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ulaşım gibi temel ihtiyaç kalemlerine yapılan zamlar geri alınmalı, vergiler düşürülmelidir.

• Krizde işini kaybeden, geliri azalan tüm kesimlere doğrudan gelir desteği sağlanmalıdır.

• İşten çıkarmalar yasaklanmalı, istihdamı korumak için gerekli önlemler alınmalıdır. Çalışma koşulları düzeltilmeli, emekçilerin sağlıklı ve güvenli koşullarda, güvenceli olarak çalışması için önlemler alınmalıdır.

• Yoksulluk sınırının altında yaşayan kesimlerin temel gereksinimleri karşılanmalıdır.

• Vergi adaletsizliğine son verilmeli, dolaylı vergilerinin payı azaltılmalı, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınan bir sistem kurulmalıdır.

• Hayat tarzına müdahale aracına dönüşen özel tüketim vergileri kaldırılmalıdır.

• Yandaş şirketlere yapılan dövize endeksli garantili ödemeler iptal edilmelidir.

• En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmeli, Emeklilikte Yaşa Takılanların emeklilik hakları verilmelidir.

• Dövize Endeksli Mevduat gibi, geçim sorunu yaşayan milyonlardan alıp, faiz geliri elde edebilen bir avuç zengine kaynak aktaran bu politikalara derhal son verilmelidir. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler önüne koyduğu engelleri, baskı politikalarını, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır.

• Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmelidir.

• Kamuda sözleşmeli, taşeron gibi güvencesiz istihdam biçimine son verilmeli, kadrolu güvenceli istihdam esas alınmalı, tüm kamu emekçilerinin emekliliğe esas ek göstergesi 3600 taban gösterge baz alınarak tüm meslek grupları için yeniden düzenlenmelidir.

• ILO 190 sayılı sözleşme uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı geri alınmalıdır!

• Evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmelidir. Haber Merkezi