Yüzlerce emekçi İstanbul Kartal meydanında bir araya gelerek emeğe yönelik artan saldırılara karşı ses çıkardı. 40 bileşenin bir araya gelerek düzenlediği İşçi Emekçi Mitingi’nde birlik ve mücadele çağrısı yapıldı.

Emek birleşince daha da güçlü

EMEK SERVİSİ

Türkiye’nin birçok bölgesinde hakları için mücadele eden işçilerle beraber sendikalar, meslek örgütleri ve siyasi partiler dün İstanbul Kartal’da “Emeğimiz ve Özgürlüğümüz için” sloganıyla İşçi-Emekçi Mitingi’ne katıldı. Mitingde bir araya gelen 40 bileşen Kod-29’un kaldırılması, KHK’lerin iptal edilmesi, iş ve gelir güvencesinin sağlanması, taşeron çalışmanın kaldırılması, işyerlerinde taciz ve baskının son bulması ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için bir araya geldi. “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” ve “KHK’lar gidecek biz kalacağız” sloganlarıyla miting alanında toplanan emekçiler, birlik ve mücadele çağrısında bulundu.


Kitle örgütlerinin Kartal Meydanı’nda toplanmasının ardından mitingi örgütleyen tüm bileşenler adına basın açıklaması gerçekleştirildi. Tüm bileşenler adına Nazlı Şen ve Tamer Doğan’ın okuduğu basın açıklamasında pandemi döneminde Kod-29’la beraber günde ortalama 500 emekçinin işten çıkarıldığına dikkat çekildi. Açıklamada şöyle dendi: “Başta ‘İşten atmak yasaklandı’ dendi. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin pandemi sürecinde Kısa Çalışma Ödeneği, ücretsiz izin ve İşsizlik Ödeneği ile 8 milyon işçiye ödeme yapıldığını açıkladı. Ancak Kod-29’la işten atılanların oranı yüzde 70 arttı. Nasıl ki KHK’larla yüz binlerce kamu emekçisi fişlenip, sosyal ölüme terk edildiyse yüz binlerce işçi-emekçi de Kod 29’la fişlendi. Kod 29’a karşı verilen mücadeleler sonucunda ‘Kod 29’u kaldırdık’ demek zorunda kaldılar. Ancak farklı kodlar vererek Kod-29’la işten atmalar devam ediyor” dendi.

İş cinayetlerinin giderek arttığına dikkat çekilen açıklamada “Yeterli denetim yapılmadığı, önlem alınmadığı için başta inşaat sektöründe olmak üzere iş cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. İşsizlik ve gelecek kaygısı nedeniyle intiharlar artıyor. Gelecek kaygısı yaşayan kesimlerin başında gelen gençler; işsizlik, iş olduğunda da düşük ücretler dayatmasıyla boğuşuyor” ifadelerine yer verildi. Açıklamada şöyle dendi: “Türkiyeli işçilere kölece çalışma koşullarını kabul ettirmek için patronların elinde silaha dönüşen mülteci işçiler en ağır sömürü koşullarına maruz kalıyor. Kapitalistler Türkiye’den yurtdışına götürdükleri işçilere de aynı koşulları dayatıyor. Ücretleri başta olmak üzere tüm haklarını gasp ediyorlar. Kısacası taşeron ve güvencesiz çalışma biçimleri artıyor.”

KADINLAR ÖN SAFLARDA OLMALI

İstanbul Beylükdüzü’nde faaliyet gösteren SML Etiket fabrikasında DEV-Tekstil Sendikası’na üye olduğu için işten çıkarılan Seçil Arı, mitingde kadın işçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Kadın emekçilerin mücadelelerde ön saflarda olması gerektiğini belirten Arı “Biz kadınlar işyerlerinde, fabrikalarda, sokakta mücadelenin her alanında olmalıyız. Nasıl ki İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline karşı sokaklara çıktıysak çifte sömürüye, işyerlerinde karşı karşıya kaldığımız taciz, baskı, mobbinge karşı da sokaklara çıkmalı, mücadele etmeliyiz” diye konuştu. İşyerlerinde komiteler kurulması gerektiğinin altını çizen Arı şu ifadeleri kullandı: “Kadın işçilere yönelik saldırılara karşı taleplerimiz için birlik olmalıyız. Biz işçi kadınlara yönelik saldırılar, işçi sınıfına yönelik saldırıların bir parçası. Bu nedenle yaşadığımız sorunlara karşı işyerlerimizde erkek sınıf kardeşlerimizle birlikte mücadele etmeliyiz.”