Almanya’da toplu sözleşme pazarlıklarında işveren tarafının uzlaşmaz tutumunu devam ettirmesi nedeniyle birlikte davranan Ver.di ve EVG sendikaları, dün son 30 yılın en geniş kapsamlı uyarı grevini gerçekleştirdi.

Emekçilerden büyük uyarı
Fotoğraf: Ver.di

Almanya’da toplu sözleşme pazarlıklarında işveren tarafının uzlaşmaz tutumunu sürdürmesi nedeniyle birlikte davranan iki sendika, son 30 yılın en geniş kapsamlı uyarı grevini gerçekleştirdi.

Ver.di (Birleşmiş Hizmetliler Sendikası) ve EVG‘nin (Demiryolları ve Ulaşım Sendikası), ülkenin 16 eyaletinden 7’sinde gerçekleştirdiği 24 saatlik uyarı grevlerinde ülke çapındaki kara, deniz ve hava yoluyla ulaşım büyük ölçüde felç oldu. Alman Demiryolları’na bağlı trenler, yerel yönetimlerin bünyesindeki toplu taşıma araçları, özel ulaşım ve nakliye şirketlerine bağlı araçlar, nehirlerde çalışan nakliye gemilerinin büyük kısmı bir gün boyunca hareketsiz kaldı. Ülkenin en büyük havalimanlarındaki çalışanların da greve dahil olması nedeniyle yüzlerce uçak seferi iptal edildi. Büyük bir katılımla gerçekleştirilen uyarı grevleri dün gece yarısında sona erdi, ancak yaşanan iptaller ve kargaşa nedeniyle özellikle birçok yerde ulaşım sorunlarının devam etmesi sözkonusu.

Uyarı grevleri devam ederken Ver.di ve işveren arasındaki toplu sözleşme görüşmelerine devam edildi. EVG sendikasıyla işveren arasındaki pazarlıklar ise önümüzdeki ay sonunda yeniden başlayacak. Ulaşım sektörünün yanısıra hastaneler, çocuk yuvaları, belediyelere bağlı temizlik birimleri ve bazı yerlerde okullarda çalışan 2,5 milyona işçi için pazarlık masasına oturan Ver.di, en az net 500 euro olmak üzere ücretlerde yüzde 10,5 artış talep ediyor, EVG’nin ücret artışı talebi ise yüzde 12. Her iki pazarlıkta işveren tarafının teklifi ise sendikaların taleplerinin çok gerisinde.

***
Halkın büyük bölümünün kendileriyle dayanışma içinde olduğunu ve sendikaların taleplerini desteklediğini ileri süren Ver.di sendikasının Genel Başkanı Frank Werneke, devam eden toplu sözleşme sürecinde işveren tarafına güçlü bir uyarıda bulunmak için geniş kapsamlı grevlerin gerekli olduğunu savundu. “Grevler ancak kararlı mesajlar iletirse etkili olabilir“ diyen Genel Başkan, vatandaşların önümüzdeki paskalya tatili dönemindeki seyahat planlarını etkilememek için uyarı grevlerinin şimdi gerçekleştirildiğini hatırlatıp, “Seyahat edenleri değil, işvereni karşımıza aldığımız için tatil sürecinde toplu sözleşme görüşmelerini yapmayacağız“ dedi. Almanya’da bu yılki paskalya tatili mart sonu ve nisan ayının ilk günlerinde (eyaletten eyalete bazı değişiklikler gösteriyor) gerçekleştirilecek.

***

İşveren tarafı ise sendikaların “grev hakkı“nı suistimal ettiğini ileri sürüyor. Toplu sözleşme masasında Ver.di’in karşısında oturan Yerel Yönetim İşverenleri Birliği‘nin (VKA) Başkanı Karin Welge, sendikaları “ölçüsüz“ davranmakla suçladı. Aynı zamanda Gelsenkirschen kentinin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Welge, halkın yaşanan toplu sözleşme süreçlerini anlayamadığını savundu. Çeşitli yayın organlarında da uyarı grevlerinin “genel grev“ boyutuna taşındığı ve toplu ulaşımın durdurulmasıyla grevden en çok dar gelirli kesimlerin zarar gördüğüne dair yorumlar da yer alıyor.
Ancak bu eleştiriler büyük haksızlık içeriyor. Çünkü sendikalar her şeyden önce dünkü uyarı grevlerini çok uzun bir süre önceden duyurarak, geniş kitlelerin “hareket özgürlüğü“nü büyük ölçüde kısıtlasalar da, bu durumdan etkileneceklere kişisel tedbir alma şansı tanıdılar. Kamuoyu araştırmaları, medyanın bir kesimindeki olumsuz havanın aksine Almanya’da halkın büyük kesiminin grevleri olumlu bakıyor. Örneğin Alman Tren Makinistleri Sendikası’nın (GDL) geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği grevlerle ilgili anketlerde halkın yüzde 80’ine kadar bir bölümünün grevcilerden yana olduğu ortaya çıkmıştı. 22 yıl önce banka, posta, ulaşım, medya, yerel yönetimler gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren beş sendikanın birleşmesiyle kurulan Ver.di’nin bu yıl başından beri 70 bin yeni üye kazanması da bunun bir diğer göstergesi. Üyelerinin yüzde 53’e yakını kadın emekçilerden oluşan Ver.di, 1,9 milyon üyesiyle IG-Metall’in (Metal Endüstri İşçieri Sendikası) ardından Almanya’nın ikinci büyük sendikası.

***

Kimi medya organları da Almanya’daki grevlerle Fransa’daki son protesto eylemlerini benzeterek, sendikalara karşı olumsuz bir tutum alıyor. Ancak bunun gerçek durumla ilgisi yok. Korona krizi sürecinde zaten satın alma güçleri büyük ölçüde gerileyen emekçiler, Ukrayna savaşının neden olduğu hayat pahalılığı karşısında daha da yoksullaştılar. Bu pazarlık sürecinde karşıda oturan işveren tarafı ise çok kazandı. Haberlere göre bir kamu şirketi olan Alman Demiryolları’nın (DB) Yönetim Kurulu Başkanı Richard Lutz’un yıllık ücreti 900.000 euroymuş. İşçiler ise özellikle son iki-üç yıl içinde kaybettiklerinin küçük bir bölümünü istiyorlar.