CHP'nin Olağanüstü Kurultayı'nda tartışmaların

Düzgün KARADAŞ

CHP'nin Olağanüstü Kurultayı'nda tartışmaların odağında yer alan Yüksek Disiplin Kurulu'nun yeni başkanı CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan oldu. Yüksek Disiplin Kurulu'nun önünde Mustafa Sarıgül, Urfa Milletvekili Turan Tüysüz ve Sarıgül'ün mitingine katılan 14 milletvekili hakkındaki dosyalar var. Muhalifler, Disiplin Kurulu'nun vereceği karar doğrultusunda strateji belirleyecek. İhraçların fazla olması durumunda solda yeni bir parti kurulmasına kesin gözüyle bakılıyor. İşte böylesine kritik bir organın başındaki isim Orhan Eraslan, Birgün'e konuştu ve önemli açıklamalar yaptı.

Disiplinin önünde kaç dosya var?
Şu anda gündemimizde 25-30 dosya var. Dosyaları yeni devraldık. Ama bunların hepsi milletvekillerine ait değil. Haftasonu disipline sevk edilen Sarıgül ve Turan Tüysüz'e ait dosyalar henüz gelmedi.

Muhalefeti sindirmekiçin başta Sarıgül ve arkadaşları olmak üzere birçok kişiyi ihraç edeceğiniz konuşuluyor.
Biz darağacı kültüründen gelmiyoruz. Bu yüzden kimseyi, asma-kesme, atma taraftarı değiliz; hukuk kültüründen geliyoruz. Partinin tüzüğü çerçevesinde karar vereceğiz. Disipline verilen arkadaşlarımız savunma haklarını sonuna kadar kullanacaklar. CHP, Türk siyasi yaşamında "ihraç" yöntemine en az başvuran partidir.

Mustafa Sarıgül ve Turan Tüysüz Kurultay'da yaşanan olaylardan dolayı disipline sevk edildi. Kurultaydaki olaylar "ihraç" sebebi olabilir mi?
Ben şu anda "yargıç" koltuğunda oturuyorum. O yüzden şahısları bana sormayın. Ama Kurultay'da hoş olaylar yaşanmadı. Kurultay salonunda elbiseler jiletlendi. Ben hayatım boyunca bir CHP'linin başka birisinin elbisesini jiletlediğini görmedim. Bizim tarihimizde böyle bir şey yok.

Tüzüğe göre partiden ihraç sebepleri nedir?
Her disiplin suçu kriminal olmak zorunda değildir. Bazı kriminal suçlar aynı zamanda disiplin suçunu da oluşturur. Örneğin hırsızlık, yolsuzluk veya başkasını yaralamak gibi kriminal suçlar disiplin suçunu da oluşturur. Siyasi suçlar vardır. Bizim tüzüğümüze ve diğer partilerin tüzüğüne göre partinin aleyhine çalışmak disiplin suçudur. İhracı gerektirir.

Zülfü Livaneli'nin açıklamaları o zaman "ihracı" mı gerektirir?
Ben kişiler üzerinden konuşmam. Genel ilkeleri söylüyorum. Sadece CHP değil, herhangi bir partinin programına aykırı davranmak, disiplin suçudur. Sosyal demokrat bir partide faşizmi savunursan olmaz. Partinin tüzüğüne, programına ve organlarına karşı gelmek disiplin suçudur. Bunların hiç birisi kriminal değildir. Kimi zaman disiplin suçu ahlaki bir durumla da ilgili de olabilir.

Kişiler üzerinden konuşmuyorsunuz. Ama, söylediklerinizden CHP'de birçok kişinin disiplin suçu işlediği ortaya çıkıyor.
Parti programına uymayanlar, parti organlarının çalışmasını engellemeye çalışanlar, o duruma düşmüşlerse ya kendileri partiden ayrılır ya da disiplin işletir. Bugün Türkiye'de hangi siyasi parti, kendi programına, tüzüğüne ve organlarına uyulmamasını "hoş" karşılayabilir.

Size ve arkadaşlarınıza "emir kulu" yakıştırmasında bulunuldu...
Biz emir kulu değiliz. Emir kulu olmamız için uygulama olması lazım. Hiçbir uygulamada olmadan böyle bir ithamla karşılaştım. Ne genel başkan, ne de bir başkası bize tavsiye veya telkinde bulunmadı. Bulunamazlar da. Bazı köşe yazarları kendi köşelerinde emirle infaz yaptıkları için başkalarını da emirle iş yapar sanıyorlar.

Daha önce YDK hakkında rüşvet iddiaları gündeme gelmişti. Böyle ithamlarla karşılaşmaktan korkmuyor musunuz?
Rüşvet konusunun yeniden gündeme gelmesi söz konusu değil. Arkadaşlarıma sonuna kadar güveniyorum.

Gündemde öğrenci affı tartışması var, CHP'de de disipline verilenler hakkında af gündeme gelebilir mi?
Disiplin Kurulu affa mezun değildir. Disiplin Kurulu soruşturma ve kovuşturmasını yapar. Kendisine sevk edilen işleri yapar. Kendiliğinden harekete geçmez. Tüzüğümüze göre bu yetki PM'dedir...

Şu anda disipline sevk edilenler arasında yakın arkadaşlarınız var mı?
Disiplin kovuşturmasında arkadaşlık olmaz. Arkadaşınız da, yakınınız da olabilir. Bu koltuğu oturduktan sonra babamı bile tanımam. CHP'nin çıkarları her şeyin üstünde gelir. Bu şekilde düşünmezseniz görev yapamazsınız. Nötür olmak zorundasınız.