EMO: Rüşvet skandalı Akkuyu'ya sıçramasın, nükleer riski sonlandıralım
Elektrik Mühendisleri Odası, Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin üst düzey yöneticilerinden Gennady Sakharov’un yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamada "Ülkemizin enerji alanında yerli ve yenilenebilir alternatifleri varken, etkisi nesiller boyu sürecek bir nükleer kaza riski alınmamalı ve Akkuyu ve Sinop’ta yürütülen çalışmalar sonlandırılmalıdır" denildi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) 49. Dönem Yönetim Kurulu, Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin üst düzey yöneticilerinden Gennady Sakharov’un yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, konunun projenin yürütüldüğü bölge için yaşamsal bir güvenlik riski oluşturup oluşturmayacağının mutlaka sorgulanması gerektiğine dikkat çekildi.
"Ülkemizin enerji alanında yerli ve yenilenebilir alternatifleri varken, etkisi nesiller boyu sürecek bir nükleer kaza riski alınmamalı ve Akkuyu ve Sinop’ta yürütülen çalışmalar sonlandırılmalıdır" çağrısında bulunulan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Tüketimin yüksek düzeyde artacağı ve arz güvenliğinin ancak nükleer santrallarla sağlanabileceği söylemleriyle başlatılan nükleer macera, arz fazlasının olduğu ve yenilenebilir enerji üretim teknolojilerinin yaygınlaştığı günümüz koşullarında hala sürdürülmeye çalışıyor. Uzun yıllar enerji açığı oluşması ihtimali olmamasına ve mevcut kurulu gücün ihtiyacın çok üzerinde olmasına rağmen, alım garantileriyle santral kurdurmaya devam edilmesi yalnızca akıl dışı değil, aynı zamanda çağ dışıdır.
Nükleer lobi, bu santralları sera gazı salımlarının azaltılmasının tek yoluymuş gibi sunmakta, bu yolla nükleer santral yatırımlarının arttırılmasını hedeflemektedir. Ayrıca küçük modüler santrallar (SMR) gibi farklı modellerle yeni pazarlanma stratejileri yürütülmektedir.
"GÖRÜŞMELER SONLANDIRILMALI"
Rosatom’un yatırımlarından ve inşaatlardan sorumlu yöneticisi olan Sakharov’un rüşvet suçlamasıyla ülkesinde görevden alınması ve tutuklanması Akkuyu’da yürütülen inşaat çalışmalarına yönelik soru işaretlerini artırmıştır. Herkesin bildiği gibi tüm güvenlik önlemleri alınsa da nükleer santrallarda güvenlik riskleri sıfırlanmamaktadır. Konu Rusya açısından basit bir mali suç olabilir ancak projenin yürütüldüğü ülkemiz için yaşamsal bir güvenlik riski oluşturup oluşturmayacağı mutlaka sorgulanmalıdır. Akkuyu projesi üzerindeki belirsizlikler aydınlatılmadan Sinop için Rosatom ile yürütüldüğü söylenen görüşmeler de sonlandırmalıdır.
"KAZA RİSKİ ALINMAMALI"
Nükleer güç santralları; çok yüksek riskli, pahalı, yakıtta ve işletmede dışa bağımlı, atık sorunlu, bilimsel olarak karbon sıfır olmayan ve bir o kadar da çevre düşmanı projelerdir. Nükleer söz konusu olduğunda güvenlik riski, gerçekleşme ihtimalinin düşüklüğüyle değil bilimsel olarak ihtimalin gerçekleşmesi durumunda yarattığı etkiyle ölçülmelidir.
Kapitalist rekabetin ürünü olarak geçmişte enerji açlığına çözüm olarak sunulan nükleer santrallar, şüphesiz insanoğlunun tasarladığı en riskli işletmelerdir. Bugün ülkede bir enerji açığı yokken ve bölgesel çatışmaların artması nedeniyle bir enerji darboğazı riski öngörülüyorsa dahi bunun çözümü yüzde yüz yabancı bir teknoloji ve kaynak olan nükleer değildir. Dahası ülkemizin enerji alanında yerli ve yenilenebilir alternatifleri varken, etkisi nesiller boyu sürecek bir nükleer kaza riski alınmamalı ve Akkuyu ve Sinop’ta yürütülen çalışmalar sonlandırılmalıdır."