Yıllar süren emperyalist işgal ve gerici Taliban güçleri Afganistan’ı cehenneme çevirdi. Taliban güçlerinin başkent Kabil’i ele geçirmesinin ardından binlerce Afgan ülkeyi terk etmek için havaalanına akın etti. Uçaklara tutunan kitle içinde en az yedi kişi yaşamını yitirdi. Bölgede güç savaşı veren ülkeler gelişmelere göre pozisyon almayı beklerken Taliban’la görüşme mesajları verildi. BM acil gündemle toplandı. Taliban sözcüleri yaptıkları açıklamada kadınlara ve azınlıklara şeriat kuralları kapsamında muamele edeceklerini söyledi.

Emperyalizmin ve gericiliğin eseri

POLİTİKA SERVİSİ

Afganistan’da İslamcı örgüt Taliban’ın başkent Kabil’i üç gün içinde ele geçirmesinin ardından ülkede belirsizlik ve kaos devam ediyor. Yıllardır emperyalistlerin işgali ile Taliban gericiliği arasında sıkışan Afgan halkı ülkeden kaçmaya çalışıyor. Kabil’in pek çok noktasında izdihamlar yaşanırken uçaklara binmeye çalışan Afganlar, Kabil Havaalanı’nı can pazarına çevirdi. ABD askerlerinin havalimanında sivillere ateş açması sonucu en az beş kişi öldü. İki kişinin de havalanan uçaktan yere düşerek hayatını kaybettiği açıklandı.


Ülkede çatışmaların sona erdiğini ve savaşın bittiğini bildiren Taliban güçleri ülke içinde ve dışında tüm taraflarla diyaloğa açık olduklarını belirtti. Yapılan açıklamada Afganistan’ın adının değiştirileceği ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan yeni isminin “Afganistan İslami Emirliği” olarak duyurulacağı ifade edildi. Açıklamada kadınların ve azınlıkların şeriatla uyumlu olan haklarına saygı gösterileceği, ülkedeki Afganların da yabancıların da korunacağı da iddia edildi. Ülkenin ne tür bir rejimle yönetileceğinin kısa süre içinde açıklanacağını duyuran Taliban güçleri, uluslararası topumun endişelerini diyalog yoluyla çözmek istediklerini belirterek “tüm ülke ve kuruluşlardan bütün sorunların çözümü için bizimle masaya oturmalarını istiyoruz” vurgusu yaptı.

Öte yandan yetki devri için müzakerelere başlandı. Ülkeyi terk eden Cumhurbaşkanı Gani’nin yanında yüklü miktarda para ile Tacikistan’a sığındığı yönünde haberler yayıldı. Gani’nin daha sonra Umman’da olduğu bildirildi. Kaçmasının ardından ilk yaptığı açıklamada “Taliban beni uzaklaştırmayı başardı” diyen Gani, “Taliban kılıç ve silah yargısını kazandı ve şimdi yurttaşlarının onurunu, mülkünü ve benliğini korumaktan sorumlu” ifadelerini kullandı. Nerede olduğunu açıklamayan Gani’ye sosyal medya kullanıcıları korkaklık suçlamasında bulundu.

Altı bin askerle tahliye operasyonu

Norveç ve Estonya'nın acil toplantı talebi üzerine Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi bir araya geldi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Afganistan'daki gelişmelerden “derin endişe” duyduğunu belirterek, Taliban'a ve diğer taraflara itidal ile sivillerin korunması çağrısı yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Kabil Büyükelçiliği’ndeki tüm personelin güvenli şekilde Hamid Karzai Havalimanı’na transfer edildiğini açıkladı. Yaklaşık 6 bin ABD askerinin katıldığı tahliye operasyonunda binlerce Amerikalı personel ile ABD'ye destek olan 2 bin kadar Afgan'ın da ülkeden çıkarılması beklenirken ABD’den geçici olarak tahliyelerin durdurulduğu açıklaması geldi. Pek çok ülke de Kabil’de bulunan büyükelçilik binasını boşalttı. ABD Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı, 'düşmanca hamlelerini artırması durumunda' Taliban'ın 'zarar göreceğini' savundu.

Taraflar konum almayı bekliyor

Bölgede güç savaşı veren ülkeler duruma göre pozisyon almayı bekliyor. Çin yönetimi, Taliban ile "dostça ilişkiler" geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying gazetecilere verdiği demeçte, “Çin, Afgan halkının kendi kaderini bağımsız olarak belirleme hakkına saygı duymakla birlikte, Afganistan ile dostane ve işbirliğine dayalı ilişkiler geliştirmeyi amaçlamakta" dedi. Rusya’nın, Taliban'ın siyasi heyetinin başındaki Molla Abdulgani Baradar ile görüşeceği açıklandı. Bununla birlikte, Rus Dışişleri'nden yapılan açıklamada Afganistan'daki yeni otoriteyi tanımak için acele edilmeyeceği de vurgulandı. Görüşmenin bugün Katar’ın başkenti Doha’da yapılması bekleniyor. “Afganistan'ın köleliğin zincirlerini kırdığını” savunan Pakistan Başbakanı İmran Han ise Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinden memnun.

***

Saray’ın Kabil hevesi kursağında kaldıSaray’ın Kabil hevesi kursağında kaldı

Dış politikada sürekli zikzaklar çizen, belirli bir stratejiden yoksun, günlük çıkarlarına göre hareket eden Saray yönetimi yine yanıldı. Biden yönetimine jest olarak ABD ve NATO’nun Afganistan’dan çekilmesiyle bölgede bulunan Kabil Havaalanı’nın güvenliği ve işletmesine talip olan iktidar çuvalladı. Taliban güçlerinin ülkenin tamamını ele geçirmesiyle birlikte hükümetin Kabil ısrarının tüm dayanakları da çökmüş oldu. Buna rağmen bölgedeki askerleri geri çekmeyen iktidar, ülkeyi yeni bir ateş çemberinin içine atıyor. BBC Türkçe’nin ulaştığı, Afganistan’daki gelişmeler üzerine çalışan Türk diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin Kabil Büyükelçiliği’nde çalışan görevlilerin ve Afganistan’daki 500’ün üzerinde Türk askerinin tahliye edilmesi için henüz bir karar alınmadığını, ancak gelişmelerin yakından takip edildiğini söyledi. Hükümetin Afganistan ısrarını eleştiren muhalefet ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin acilen ülkeye dönmesi gerektiğini vurguluyor. Öte yandan ülkede bulunan Türk vatandaşlarının tahliyesini gerçekleştirmek üzere THY'ye ait TC-JJM kuyruk tescilli uçak, dün sabah saatlerinde Kabil Havalimanı'na indi. Dışişleri Bakanlığı'nın koordinasyonunda gerçekleşen tahliye uçuşuyla Kabil'den binen 324 yolcu İstanbul'a getirildi.

***

Yeni bir göç dalgası yaşanacak

Taliban’dan kaçan on binlerce Afgan, yeni bir göç dalgası demek. Yaklaşık dört milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye’nin Afgan göçüyle birlikte ortaya çıkan rakamları kaldırma şansı yok. İktidarın gerçekçi bir göç politikasının bulunmayışı ise mülteci krizinin ülkede her geçen gün derinleşmesine neden oluyor. İran sınırında denetmelerde bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ‘sınırlarımızdan kimse geçemez’ çıkışının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da önceki gün “Sınıra ördüğümüz duvarlarla giriş-çıkışları engelleyeceğiz” açıklaması yaptı. Dört gün önce katıldığı Kanal D-CNN Türk ortak yayınında ülkeye düzensiz göç akınının olmadığı yönündeki sözlerini de yalanlamış oldu. Erdoğan, “Yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıyayız” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Türkiye askerlerinin Afganistan’dan çekilmemesi gerektiğini savunarak, “Taliban’la görüşmek dahil her seçenek dikkate alınmalıdır” ifadelerini kullandı. Önlem alınmazsa Türkiye'nin 6 milyona yaklaşan Afgan akınıyla yüz yüze kalacağını dile getiren Bahçeli, "Türkiye göçmen kampı" sözleriyle AKP'ye ince bir mesaj verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afganistan politikalarına tepki gösteren CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise "Erdoğan, milletimizin huzuruna çıkmalıdır. Haziran ortasında, kapalı kapılar ardında, Biden ile yaptığı pazarlığın detaylarını millete açıklamalıdır. Erdoğan Türkiye’ye kurulan bu tuzağa nasıl razı olmuştur?" açıklasın dedi.

Öte yandan Batılı ülkeler de ortaya çıkacak göç dalgasından endişe ediyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bir sığınmacı dalgasına karşı, “Türkiye ile yakın çalışmamız gerekiyor” dediği iddia edildi. Reuters'ın aktardığına göre ise Almanya Başbakanı Merkel, parti arkadaşlarına yaptığı açıklamada, Almanya’nın Afganistan’dan 10 bin kişiyi tahliye etmesi gerekebileceğini söyledi.

***

emperyalizmin-ve-gericiligin-eseri-911025-1.

Ülkenin Taliban’la ortak noktası yok

SOL Parti, Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil’i ele geçirmesinin ardından yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın Taliban rejimiyle sorunları olmadığı ifadelerine gönderme yaparak açıklamada bulundu. Erdoğan’ın, “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok” açıklamasına gönderme yapan SOL Parti’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Türkiye’nin Taliban düzeniyle en ufak bir ortak noktası yoktur. İnsanlık bu karanlığı parçalayacaktır” denildi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz’da yaptığı açıklamada şeriatçı örgütle ilişkin konuşurken “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Daha iyi anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” ifadelerini kullanmıştı.

***

emperyalizmin-ve-gericiligin-eseri-911024-1.

‘Artık gülemeyeceğiz’

Afganistan’da bulunan kadınlar hakları konusunda endişeli. Taliban sözcülerinden Suheyl Şahin, BBC’ye yaptığı açıklamada kadınlara şeriat kapsamında davranacaklarını, kadınların tek başlarına evden çıkmalarına izin verileceğini ancak hicap takmanın zorunlu olacağını belirtti. Şahin şeriat kuralları sorulduğunda ise “Şu an bu konuda bir şey söyleyemem. Bu mahkemelerdeki hakimlere ve kanunlara bağlı” dedi.

Kabil’i ele geçiren Taliban’ın sokaklarda yarattığı korku atmosferi, kadın görsellerinin üstünü kapatmaya çalışan toplum manzaralarına sebep oldu. Afganistanlı kadınların sosyal medyada yayımladıkları yardım talepli videolar ise gündem oldu. Afgan kadın yönetmen Sahraa Karimi, Taliban'ın Kabil'e ulaşması üzerine "Hey bu koca dünyanın insanları, lütfen susmayın, bizi öldürmeye geliyorlar" diyerek video ile yardım talep etti. Karimi’den sonra demokratik kitle örgütleri ve kadınlar, sosyal medyada İngilizce, Arapça ve Türkçe yaptıkları çağrıda “Uluslararası toplumu, Afgan kadınları Taliban ile yalnız bırakmamaya davet ediyoruz” diyerek seslendi.

BBC'ye konuşan Afgan öğretmen ve insan hakları aktivisti Pashtana Durrani, Taliban’ın kadın hakları konusunda söyledikleri ve pratikte yaptıklarının farklı olduğunu belirterek kadınların Taliban tarafından susturulamayacağını söyledi ve sözlerini şöyle bitirdi: “Hayatımdan endişe ediyorum ancak konuşmam gerekli. Bugün bir mücadele vermeliyim ki gelecek nesil tüm bu çatışmalarla yüzleşmek zorunda kalmasın.”

The Guardian gazetesine isim vermeden konuşan kadınlar da endişelerini aktardı. “Taliban’ın işgali ile saatte hayatımız değişti ve evlerimize kapandık ve ölüm bizi her an tehdit ediyor” diyen gazeteci bir kadın sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun yıllar gazeteci olarak… Afganların, özellikle de Afgan kadınların sesini yükseltmek için çalıştım, ancak şimdi kimliğimiz yok ediliyor ve bizim tarafımızdan bunu hak edecek hiçbir şey yapılmadı.”

Bir başka kadın ise, “Artık yüksek sesle gülemeyeceğiz” diyerek endişesini dile getirdi.

Öte yandan DW'ye konuşan Kayseri'deki Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nden Zakira Hekmat, Afganistan'da kadınların “Bizi Taliban götürmesin, bu ölüm daha şereflidir” diyerek intihar ettiğini söyledi.

***

Afganistan’ın Kanlı Tarihi

• 1919’da Ravalpindi Antlaşması’yla İngiltere, Afganistan’ın bağımsızlığını tanıdı ve geri çekildi.

• 1979’a kadar siyasi kutuplaşma ile iktidar mücadelesi sürdü.

• 1979’da Sovyetler’in denetiminde bir sosyalist Afgan yönetimi kuruldu.

• 1989 yılında Sovyetler Afganistan’ı terk etti.

• 1994’te Taliban bir talebe hareketi olarak ortaya çıktı.

• 1996-2001 yıllarında Taliban ülkeyi kontrol altına aldı.

• 11 Eylül 2001’de ABD birlikleri Taliban hükümetini devirdi.

• 2006'dan itibaren operasyon NATO kontrolüne alındı.

• 2021’de Afganistan’dan çekilme sürecini devam ettiren ABD ve NATO birliklerinin ardından Afganistan yeniden Taliban’ın kontrolüne girdi.