Erzurum'da ele geçirilen 1 ton 535 kilogram eroine ilişkin yargılanan 8 sanıktan 7'si 53 yıl 7 gün ile 140 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Çete lideri olduğu öne sürülen Mehmet Zeki Fidan’a, 140 yıl hapis ve 7 milyon 200 bin lira adli para cezası verildi. Fidan ifadesinde bir sanık için, “15 Temmuz’da tanktan, F-16’dan korkmayan kişi benden korktuğunu söyledi" dedi

‘En büyük eroin operasyonu’ davasında ilginç savunma: Tanktan ve F-16’dan korkmadı, benden korktu

Erzurum'da "Cumhuriyet tarihinde tek operasyonda ele geçirilen en büyük miktardaki eroin" olarak kayıtlara geçen ve 1 ton 535 kilogram eroinin ele geçirildiği operasyonla ilgili davada, aralarında ‘elebaşı’ olduğu ileri sürülen Mehmet Zeki Fidan'ın da bulunduğu 7 sanık, 53 yıl 7 gün ile 140 yıl arasında değişen hapis cezalarına mahkum edildi.

Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Mehmet Zeki Fidan, Saruhan Özçelik, Ali Yıldırım, Mahmut Mısır, Ahmet Özdemir, Erdal Ergi, Hacı Karahan ve sanık avukatları katıldı.

Tutuksuz yargılanan Mazlum Özdemir'in bulunmadığı duruşmada sanıklar, koronavirüs tedbirleri kapsamında maske ve eldivenli şekilde salona alındı.

Duruşmayı mahkeme heyeti, polis ve jandarma da maskeli takip etti.

SAVCI MÜTALAA DOĞRULTUSUNDA KARAR İSTEDİ

AA’da yer alan habere göre Cumhuriyet savcısı, dava dosyasına daha önce sunduğu esas hakkındaki mütalaa doğrultusunda karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, mazeret sunarak duruşmaya katılmayan bazı sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapabilmeleri amacıyla süre verilmesi talebini, mazeretlerinde geçerli talep bulunmaması ve davayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddetti.

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan sanıklardan Mısır, suç oluşumunun içinde hiçbir zaman yer almadığını öne sürdü.

Ailesiyle ve canıyla tehdit edilerek zorla sanıkların yanında tutulmaya çalışıldığını iddia eden Mısır, “Bu yönden bu görülen buz dağının bir kısmı. Ben bile bilmiyorum bu dağın diğer tarafında kimler var. Ben bu işin ticaretinde olsam madencilik neden yapayım. Bir türlü bana ulaştılar, ben kurtulamadım. Ben tehditle bu işler içinde tutulmaya çalışıldım. Her şeyi konuşamıyorum, ailemiz var” ifadelerini kullandı.

Fidan ise savunmasında herkesin kendine göre doğruyu anlattığını söyledi.

Mütalaada attığı belirtilen mesajları kendisinin atmadığını öne süren Fidan, “Kaldı ki iddianamede hakkımda bu işi zincirleme şekilde yaptığım iddia ediliyor ama mesajlara bakılırsa bu iş ilk defa yapılmış gibi anlaşılıyor. Bu, tezat bir durumdur. Ayrıca, ifadelere bakılırsa benim ifadelerdeki gibi devrik cümle kurmam söz konusu değil” diye konuştu.

“TANKTAN, F-16’DAN KORKMAYAN KİŞİ BENDEN KORKTU”

Fidan, kayıtlarda rehberinde 50 kişi bulunduğunun bildirildiğini ancak 42 kişinin olduğunu anlatarak, şunları dile getirdi:

“Hakkımda silahlı suç örgütü kurmaktan bahsediliyor ama benim herhangi bir silahım yok. Ben hiçbir insanı bu işte bu şekilde suçu vardır demedim, diyemem de çünkü bunun için insanları tanımam lazım. Benim casus programı indirdiğim söyleniyor ama hala telefon ortada yok. Mahmut Mısır, 15 Temmuz'da hain darbe girişimine karşı çıktığını, tankın, askerin önüne geçtiğini söyledi. Kendisini tebrik ediyorum ama tankın, askerin ve F-16’nın karşısına geçerek korkmayan kişi kendisine zorla telefon verildiğini ve benden korktuğu için aldığını söylüyor. Ben neymişim.”

Sanık Saruhan ise "Benim başıma gelenler birçok dizi ve filme konu olmuştur. Kullanıldım, kurban seçildim” ifadelerini kullandı.

Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek, uyuşturucu ticaretinin içinde olmadıklarını öne sürdü.

Son sözleri sorulan sanıklar, tahliye ve beraatlerini talep etti.

140 YIL HAPİS CEZASI

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Mehmet Zeki Fidan'ı "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçundan 5 yıl, "uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek" suçundan 135 yıl hapse mahkum etti ve 7 milyon 200 bin lira adli para cezasına çarptırdı.

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan sanık Hacı Karahan ve Mahmut Mısır'a "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçundan 6 ay 7 gün ve "uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek" suçundan 52 yıl 6 ay hapis ve 1 milyon 350 bin adli para cezası veren heyet, Saruhan Özçelik'i "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçundan 5 yıl, "uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek" suçundan 135 yıl, "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurmak"tan 2 yıl hapse ve 3 milyon 602 bin lira adli para cezasına çarptırdı.

Erdal Ergi ve Ahmet Özdemir'i "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçundan 2 yıl 1 ay hapis ve "uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek" suçundan 105 yıl hapis ve 2 milyon 700 bin adli para cezasına mahkum eden heyet, Ali Yıldırım'a ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve "uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek" suçundan 126 yıl hapis ve 3 milyon 240 bin adli para cezası verdi.

Mahkeme heyeti, TCK'nin 61/7 maddesi gereğince 7 sanık hakkında "uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek" suçundan verilen hapis cezalarını 30 yıla düşürdü.

Tutuksuz sanık Mazlum Özdemir hakkında "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" ve "uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek" suçlarından beraat kararı veren heyet, tutuklu 7 sanığın hükümle tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.