Eski başyapıtlarını mumla aradığımız yönetmen Ridley Scott'ın son filmi 'Marslı' (The Martian) bugün vizyona giriyor. Scott'ın neredeyse 40 yıla yaklaşan yönetmenlik kariyerinin son 10 yılı beklentilerin altında kalan filmlerle dolu. Ancak bu duruma rağmen sinema severlerin gözündeki değerini hiç kaybetmemesinin nedeni ise aşağıdaki 5 unutulmaz film.

DÜELLOCULAR / THE DUELLISTS (1977)
Keith Carradine ve Harvey Keitel'in başrollerinde olduğu film Napolyon döneminde iki askerin yaşam boyu süren düşmanlığını anlatır. Ridley Scott'ın daha ilk filmi olan 'Düellocular' yönetmenin görsel anlamda ne kadar maharetli olduğunu müjdeler. Joseph Conrad'ın kısa hikâyesinden uyarlanan ve stilize anlatımıyla dikkat çeken film, Cannes Film Festivali'nde En İyi İlk Film ödülünü kazanır ve unutulmaz bir filmografinin temelini atar.

YARATIK / ALIEN (1979)
İlk filmi geniş izleyici kitleleriyle buluşmamış olsa da Ridley Scott ikinci filmiyle adını tüm dünyaya duyurur. Sinema tarihine damga vuran bir seriye dönüşecek olan 'Yaratık', olağanüstü sanat yönetimi ve özel efekt çalışmalarıyla kısa sürede türünün en iyileri arasında kabul görmeye başlanır. 'Yaratık'ı benzersiz kılan ise şüphesiz Ridley Scott'ın yönetmenliğidir. Hikâyesine uygun bir görsel dilin peşinde koşan yönetmenin yarattığı atmosfer ve teknik becerileri olmasa hiç kuşku yok ki 'Yaratık' etkisini günümüze kadar taşıyan bir klasik olamazdı.

en-iyi-5-ridley-scott-filmi-76518-1.ÖLÜM TAKİBİ / BLADE RUNNER (1982)
Bu Philip K. Dick uyarlaması Ridley Scott'ın çıtayı erişilmez bir yere yükselttiği filmlerden biri. Başrollerinde Harrison Ford, Rutger Hauer, Sean Young ve Daryl Hannah'ın bulunduğu film, postmodern yapım tasarımı ve görsel gücü sayesinde zaman içerisinde bilimkurgu sinemasının adeta çehresini değiştirir. Kara film ile bilimkurgu sinemasını distopik bir hikâyede harmanlayan Ridley Scott'ın formalist yönetimi sağ olsun, 'Ölüm Takibi' bugün artık sinema tarihinin tartışmasız en iyilerinden biri olarak değerlendiriliyor.

THELMA & LOUISE (1991)
Ridley Scott, 'Ölüm Takibi'nden sonra eleştirmenleri pek memnun etmeyen filmlerin ardından nihayet 1991 yılında bir başka başyapıtla geri döner. Üstelik bu sefer bir tech-noir değildir; 'Thelma ve Louise' Hollywood anlatılarının formüllerine ve hızlı kurgulu bir anlatıma sadık kalsa da feminist mesajlarla dolu benzersiz bir yol filmi olmayı başarır. Ridley Scott hikâye anlatımı ve oyuncu yönetimi olarak formunun zirvesindedir. Unutulmaz final sahnesiyle hafızalara kazınan film, 6 dalda Oscar'a aday olur ve En İyi Özgün Senaryo dalında ödüle uzanır.

en-iyi-5-ridley-scott-filmi-76517-1.GLADYATÖR / GLADIATOR (2000)
Büyük bütçeyle film yönetmek her yönetmenin altından kalkabileceği bir iş değil. 'Gladyatör'e kadar Ridley Scott'ın kariyerinin ispatladığı bir şey var ise o da yönetmenin büyük bütçe ile sinema sanatını mükemmel bir şekilde birleştirebilen birkaç yönetmenden biri olduğudur. Ridley Scott epik hikâyeler için kollarını sıvadığında sonuçları bazen büyük başarısızlıklar olsa da, başarılı olduğunda ise tüm sinema severler için akan sular durur. 'Gladyatör' yönetmenin kariyerinde muhtemelen bunun son örneği. En İyi Film dahil 5 dalda Oscar kazanan film, yönetmenin vizyonu sayesinde özel efekt kullanımı konusunda 2000'lere damga vurur. Bu filmden sonra beraber çalışmaya devam edeceği Russell Crowe'dan global bir yıldız yaratması da cabası.