Elektrikte ilk kademe tüketim sınırı 240 kwh olmasına rağmen düşük gelirlilere verilen elektrik desteği hâlâ 150 kwh. Doğalgazda ise yıllık destek sadece 450 ila 1150 TL arasında. Türkyılmaz’a göre enerji yoksulluğunun yakıcı etkilerini azaltmak için gerçekçi kamusal destekler şart.

Enerji faturaları için kamusal destek şart
Şubat ayında yurttaşlar elektrik zamlarını fatura yakarak protesto etmişti. (Fotoğraf: Depo Photos)

Havva GÜMÜŞKAYA

Eylül ayının ilk günü yapılan yüksek enerji zamları geniş halk kesimlerinin kış aylarını nasıl geçireceğine dair endişelerini artırdı.

Elektrikte mesken ve tarımsal faaliyetlerdeki tüketim yüzde 20, kamu ve özel hizmetler sektörü ile diğer abone gruplarının tüketimi yüzde 30, sanayinin tüketimi yüzde 50 zam gördü.

Doğalgaza ise konutlarda yüzde 20,4, KOBİ’lerde yüzde 47,6, sanayide yüzde 50,8 zam yapıldı. Elektrik üretiminde kullanılan doğalgaza da yüzde 49,5 zam geldi.

230 kwh`lik elektrik faturasının toplam bedeli bir önceki aya göre yüzde 20 artarak 399 TL’ye çıktı.

Konut dışındaki kullanımlara yapılan yüksek oranda zam ise enflasyona dolaylı etki edecek ve her türlü mal ve hizmet üretiminde fiyat artışları olarak karşımıza çıkacak.

Peki, bu zamlar karşısında savunmasız kalan toplumun önemli bir bölümünü kapsayan düşük gelirliler için hangi talepler yükseltilmeli?

Bir ailenin aylık asgari elektrik tüketimi 230 kilovatsaat (kwh). Yılbaşında geçilen kademeli tarife ile 150 kwh’ye kadar tüketim ayrı, 150 kwh’den fazla tüketim ise ayrı şekilde faturaya yansıtılmaya başlandı. Zamların faturaya yansımasıyla başlatan tepki ve protestolar sonrasında ilk kademe tüketim sınırı 150 kwh’den 240 kwh’ye yükseltildi.

Konutlarda günlük 8 kwh olarak belirlenen ve 30 günlük 240 kwh`a denk gelen ilk kademe sınırında yılbaşından bu yana yapılan zam yüzde 109’a ulaştı.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz’a göre çok ciddi bir sorun olan ve giderek çoğalan enerji yoksulluğunun yakıcı etkilerini azaltmak için enerji yoksullarına kamusal destekler artırılmalı ve genişletilmeli.

Ancak düşük gelirlilere yapılan elektrik yardımının üst sınırı ise hala 150 kwh. 2 milyon 140 bin hanenin 150 kwh saate kadar tüketimlerinin devlet tarafından karşılandığını hatırlatan Türkyılmaz, “Bu uygulama derhal gözden geçirilmeli, hanede yaşayan kişi sayısından bağımsız olarak yoksul ailelerin 240 kilovat saate kadar tüketimlerinin tamamı kamu tarafından karşılanmalıdır” dedi.

2021’de yaklaşık 3,5 milyon abonenin elektriği, borcunu ödeyemediği için kesildiği düşünüldüğünde verilen desteklerin yetersiz olduğu açığa çıkıyor.

450 LİRACIK YARDIM

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Doğalgaz Tüketim Destek Programı kapsamında da düşük gelirli hanelere ilden ile değişiklik göstermekle birlikte 4 milyon haneye yıllık 450-1150 TL aralığında yardım yapılacak.

Bu yardımın bugünden itibaren yeni zam yapılmasa dahi ödenecek gaz faturasının yalnızca yüzde 8 ile 21’ini karşıladığını belirten Türkyılmaz, Ankara’da bireysel ısınma ile ısınan bir konutun yıllık doğalgaz tüketiminin 960 metreküp olduğunu hatırlattı.

Eylül ayı BaşkentGaz satış fiyatlarıyla, bu tüketim için ödenecek tutarın 5 bin 472 TL olduğunu belirten Türkyılmaz, “Bugün yardıma ihtiyaç duyan bir hanenin doğalgaz için ödeyeceği paranın yalnız on ikide biri ile beşte birini karşılayan destek düşük ve yetersiz. Destek tutarı, yıllık gaz ihtiyacı olarak ödenecek gaz bedeline eşitlenmeli ve kapsamı tüm düşük gelirli aileleri kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Ayrıca yerel yönetimler bedelsiz veya düşük bedelle su desteği vermelidir” dedi.

VERGİ YÜKÜ DÜŞMELİ

Enerji girdileri ve ürünlerindeki yüksek vergi yüküne değinen Türkyılmaz, elektrik faturalarına eklenerek konut abonelerinden zorunlu olarak tahsil edilen kayıp/kaçak bedeli ve dağıtım şirketlerine ilave kazançlar sağlayan tüm kalemler iptal edilmesi gerektiğini belirtti.

Elektrik faturası üzerinden elektrik satışı için gerekli tüm harcamalar dağıtım bedeli adı altında tüketiciden tahsil ediliyor. Bunun yanı sıra sayacın bulunduğu bölgedeki belediyeye elektrik tüketim vergisi olarak mesken ve ticarethanelerden tüketim tutarının yüzde 5’i, sanayi grubundan ise tüketim tutarının yüzde 1 oranı aktarılıyor.

Tüketim tutarı üzerine tüm eklemeler yapıldıktan sonra çıkan tutarın Mesken ve Tarımsal Sulama tarifeleri için yüzde 8’i diğer tarifeler için yüzde 18’i kadar KDV alınıyor.

Türkyılmaz, yurttaşın temel ihtiyaçlarının KDV, Özel İletişim Vergisi vb. vergilerden muaf olarak karşılanması gerektiğine vurgu yaptı.

Ayrıca hızla artan enflasyon karşısında ücretler ve maaşlar da çok hızlı şekilde aşındığına dikkat çeken Türkyılmaz, ”Ücret gelirler, üzerindeki gelir vergisi geriye çekilmelidir. En düşük emekli maaşı asgari ücrete eşitlenmeli, ücretler her ay veya her üç ayda bir, enflasyonun yüzde 25 üzerinde belirlenmeli” ifadelerini kullandı.