Savunma sistemi çöken ekonomide enflasyon yangını söndürülemiyor. Üretici ve tüketici fiyatlarındaki makas ise açılmaya devam ediyor. Temmuzda yıllık enflasyon yüzde 18,95 ile son 26 ayın zirvesinde.

Enflasyon yangını kontrolden çıktı

Havva Gümüşkaya

Saray iktidarı enflasyonla mücadele yeteneğini tamamen kaybetti. Enflasyon rakamları her ay rekor kırmaya başladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), dün açıkladığı temmuz ayı tüketici fiyat endeksi verileri de rekora doymadı. Temmuzda yıllık enflasyon yüzde 18,95 ile 26 ayın en yüksek seviyesine yükseldi. Başka bir ifadeyle 2003 yılında 100 liraya alınan bir mal sepeti bugün yaklaşık 560 liraya alınabiliyor.

Üretici fiyatlarındaki artış ise temmuzda da devam etti ve yıllık üretici enflasyonu yüzde 44,9’a ulaştı. Üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasındaki makas da temmuzda rekor tazeledi. Üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasında puan farkı 26’ya ulaştı.


Haziran sonunda yapılan elektrik ve doğalgaz zamları konut grubunun aylık bazda en yüksek artış yaşanan grup olmasına yol açtı. Elektrik fiyatlarında zam oranı yüzde 15 olurken doğalgaz yılbaşından bu yana yüzde 12 zamlandı.

Yıllık en yüksek artış ise gıda fiyatlarında meydana geldi.

Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, yüzde 24,92 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 24,62 ile ulaştırma ve yüzde 22,70 ile ev eşyası oldu.Öte yandan Temmuz 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 284 maddenin fiyatı arttı.

EKMEĞE BİR YILDA YÜZDE 26 ZAM

Yaz aylarında düşmesi beklenen gıda fiyatları üretim maliyetlerindeki artış nedeniyle temmuzda bir önceki aya göre yüzde 2,77 arttı. TÜİK verilerine göre en temel tüketim maddesi olan ekmeğin fiyatı bir yılda yüzde 26 zamlandı. Doç. Dr. Oğuz Demir, en çok tarımsal üretimin arttığı aylardan biri olan temmuz ayında gıda fiyatlarının yüzde 2,77 artmasının iyiye işaret olmadığına dikkat çekti.

enflasyon-yangini-kontrolden-cikti-906124-1.
Doç. Dr. Oğuz Demir

Demir’e göre enflasyonla mücadele için gerçekçi önlemler alınmadığı sürece milyonlarca asgari ücretli, dar gelirli, orta gelirli, emekli, memur her geçen ay yüzde 3 alım satın alma gücünü kaybediyor. Demir, “Yıllık bazda baktığınızda yüzde 25 gıda enflasyonu var. Yine aynı şekilde vatandaşın 1 yıl içerisinde tüketebileceği gıda tüketimi aynı para ile yüzde 25 azalmış demektir bu. 100 lira ile alınabilecek ürün miktarı yüzde 25 düşmüş” ifadelerini kullandı.

ASGARİ ÜCRET SÜREKLİ ERİYOR

Memur ve emekliler için temmuz başında yapılan zammın şimdiden eridiğine dikkat çeken Demir, “Gıda enflasyonu üzerinden bakarsanız yarısını tüketmiş durumdayız. Yılbaşından bu yana asgari ücret sürekli eriyor. O erime ciddi bir seviyeye ulaşmış durumda. İşin kötü tarafı, zirveyi gördük diyebilecek bir durumda değiliz. Maalesef önümüzdeki ağustos, eylül, ekim aylarında enflasyon daha da yükselecek. Yani ekonomi yönetiminin bir an evvel yapılabilecek gerçekçi önlemleri alması gerekiyor, yani etrafından dolanma önlemlerini değil gerçekten enflasyon ile mücadele edebilecekleri önlemleri hızlı bir şekilde almaları gerekiyor” dedi.

Öte yandan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun geçen hafta açıkladığı yılın ikinci enflasyon raporunda 2021 yılsonu enflasyon beklentisini yukarı yönlü revize etti. Buna göre önceki raporda yüzde 9,4 olan 2021 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 12,2 seviyesine çıkarıldı. Ancak yılın ilk 7 aylık ortalama enflasyonu yüzde 10,41 seviyesinde . Merkez Bankası’nın yıl hedefinin gerçekleşmesi için yılsonuna kadar aylık enflasyonun ortalama yüzde 0,74 olması gerekiyor. Merkez Bankası’nın revize ettiği hedefin tutması şimdiden imkânsız bir hâl almış durumda.

enflasyon-yangini-kontrolden-cikti-906126-1.
Prof. Dr. Uğur Civelek

SORUNA ÇÖZÜM ÜRETEN YOK

Ciddi bir maliyet enflasyonu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Uğur Civelek ise rakamların anormal olduğuna dikkat çekiyor. Civelek, “Üretici fiyatları için zirveyi gördü demek zor” ifadelerini kullandı.

Para politikasıyla kura baskı yapılarak bir şeyler yapılmaya çalışıldığına değinen Civelek, “Tüketici fiyatları anormal. Gıda ve enerji yapılan zamları ortada. Nasıl kontrol edileceği belli değil. Para politikasıyla faizler yükseltilmiyor sadece kura bastırarak bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. 3 yıldır bu şekilde ve başarısız. Ne olacağı bilinmiyor büyük bir belirsizlik ortamındayız. Üretimde problem var. Soruna çözüm üreten yok. Laf çok eylem yok. Fiyatlar artmaya devam ediyor önümüzü göremiyoruz” yorumunda bulunuyor.

SAVUNMA SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ EKONOMİ

Dünyadaki koşulların salgınla daha da zorlaştığına değinen Civelek, eski ezberlerin artık işe yaramadığını vurguladı. Ülke ekonomisinin savunma sisteminin çöktüğünü söyleyen Civelek, “Reçete yazmak zor. Benzer problem küresel ölçekte de var. Amerika’da 5’in üstünde, Avrupa da 3’ü zorluyor. Merkez bankaları bu faiz yükseltmemek için geçici demek zorunda kalıyor, günü kurtarmak için. Siyasetçiler sorunlara çok uzak artık. Bu dünyadaki görünüm. Bu ortamda Türkiye için şu doğrudur demek mümkün değil. Ama piyasaları ezberin tekrarı olarak faiz yükseltmekten bahseder. Türkiye’nin ne faiz yükselişine tahammülü var ne de riskten kaçınmaya. Savunma sistemi çökmüş bir ekonomiyiz. İnsanlardan daha fazla gizleyemiyoruz. Enflasyondaki görünüm bunun işareti” şeklinde konuştu.

enflasyon-yangini-kontrolden-cikti-906129-1.

***

Neoliberal politikalar çöktü

Tüketici enflasyonu temmuz ayında beklentilerin üzerinde yüzde 18,95 seviyesinde açıklanırken, reel faiz de sıfıra yaklaştı. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, geçen haftaki Enflasyon Raporu sunumunda politika faizinin, enflasyon oranının üzerinde belirlenmeye devam edeceğini yinelemişti. Türkiye’nin gerçekleşen enflasyona göre reel faizi yüzde 1,47’den yüzde 0,05’e geriledi.

enflasyon-yangini-kontrolden-cikti-906127-1.
Prof. Dr. Mehmet Şişman

Prof. Dr. Mehmet Şişman, Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmek zorunda oluğuna işaret etti. Hissedilen enflasyonun çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Şişman’ın değerlendirmeleri şu şekilde: “Politik nedenlerle 12 Ağustos’taki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerin artırılacağını düşünmüyorum. Reel faiz vermeden tasarrufların toparlanması imkânsız. Tasarrrufların dövize kayma ihtimali artıyor maalesef. Ağustos belki IMF’den gelen parayla toparlayabilir ama eylülü ekimi bilemiyoruz. Neoliberal iktisat politikaları bizi borçlanmayla çıkmaza soktu. Kriz etkileri devam ediyor daha dibi görmedik. Sermaye kesimi bunun farkında değil. Ekonomi bir süreçtir bu süreçlerin acılı olanları devreye girdi.”

enflasyon-yangini-kontrolden-cikti-906130-1.