CHP Sözcüsü Öztrak, milletvekilliği düşürülen Berberoğlu’nun ‘CHP’ye karşı yürütülen kan davasının kurbanı’ olduğunu söyledi. CHP olarak vekilliği düşürülen HDP’lileri savunmadıkları eleştirilerine de karşı çıkan Öztrak, “Zorla istifa ettirilen Gökçek’in hukukunu bile savunduk” dedi

‘Enis Berberoğlu, kan davasının kurbanıdır’

Partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP’li Enis Berberoğlu ile HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin konuştu. “Enis Berberoğlu siyasi garez ve CHP’ye karşı yürütülen kan davasının kurbanıdır” diyen Öztrak, CHP’nin milletvekilliği düşürülen HDP’li vekilleri savunmadığı eleştirilerine de yanıt verdi. Öztrak, “Melih Gökçek’in gasp edilen hukukuna bile, CHP sahip çıktı. Hangi partiden olursa olsun, millet iradesiyle gelen millet iradesiyle gitmelidir” ifadelerini kullandı.enis-berberoglu-kan-davasinin-kurbanidir-741537-1.

CHP Sözcüsü Öztrak’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: “Ağızlarından milli iradeyi düşürmeyenler, Erdoğan’ın atama yardımcısının gönderdiği tezkereyi TBMM’de okutarak, İstanbulluların hür iradesiyle seçtiği vekilimizin milletvekilliğini düşürdü. Herkes biliyor ki, Enis Berberoğlu siyasi garez ve CHP’ye karşı yürütülen kan davasının kurbanıdır.

Enis Berberoğlu, her CHP’linin yapacağını yaptı ve sarayın tehdit ve şantajları karşısında eğilip bükülmedi. Ancak görevi millet iradesini korumak olan TBMM başkanı, milletin iradesi yerine sarayın iradesine sahip çıktı. Meclis Başkanının, şimdi, ‘suçluların telaşı içinde’ bize laf yetiştirmeye çalışması beyhudedir. Meclis başkanı oturduğu koltuğun hakkını verememiştir. Milletvekilimizin Anayasa Mahkemesi’nde yargılaması devam ederken ve Anayasamızın 83. Maddesi açıkken, 27. Dönemin bitmesi beklenmeden arkadaşımızın vekilliği, Sarayın vesayeti altındaki TBMM Başkanı tarafından gasp edilmiştir.

GÖKÇEK’İN BİLE HUKUKUNU SAVUNDUK

İktidar partisi, kendi belediye başkanlarını istifaya zorlarken biz istifa ettirilen belediye başkanlarının hakkını, hukukunu savunduk. O gün, Kadir Topbaş’ın, Melih Gökçek’in gasp edilen hukukuna bile, CHP sahip çıktı. Bu, ilkesel tavrımızı bugün de koruyoruz. Hiçbir parti ve siyasi görüşü ayırmadan tavrımız bellidir. Hangi partiden olursa olsun, millet iradesiyle gelen millet iradesiyle gitmelidir. TBMM’de gerçekleştirilen milli irade gaspına karşı tavrımız da, duruşumuz da budur.

Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta sonu, bazı seçilmiş sektörlerdeki yatırımları desteklemek için, 20 milyar Lira tutarında taahhütlü avans kredisi açacağını açıkladı. 1970’li yıllarda kalkınma planları dâhilinde ve DPT yönlendirmesiyle seçilen bazı sektörlere merkez bankası kredi kullandırmıştır. Ama o günden bugüne 50 yıl geçti. Bu kredi nasıl açılacak? Para basılarak açılacak. Sonuçta TCBM vatandaştan mevduat kabul etmiyor. Bu yapılan TCMB Kanunu’na alenen aykırıdır. Yapılan iş kanunsuzdur. Kanuna karşı hile yapmaktır. Merkez Bankası’nın ihtiyat akçeleri de yetmedi, şimdi doğrudan yandaşlara dağıtmak için para matbaasına fazla mesai yaptıracaklar.

İTTİFAK İÇİN YÜZDE 5 ŞARTI İDDİASI

Anayasa referandumunda şu söyleniyordu: Sistem artık değişti, herhangi bir baraja ihtiyaç kalmadı. Şimdi bu darbe rejimi ve yönetimlerinin kullandığı en önemli araçlardan biri olan bu baraj meselesi niye yeniden gündeme geliyor? Ne olursa olsun; biz meşru, yasal tüm siyasi partilerin Meclis’te yerine almasını, sesini duyurmasını her zaman savunduk, savunmaya da devam edeceğiz.”