Galileo Galilei öleli tamı tamına 375 yıl, 2 gün oldu.

15 Şubat 1564’de Pisa’da doğdu; astronom, fizikçi, mühendis, filozof, matematikçiydi. 8 Ocak 1642’de hayatını kaybetti. 17. yüzyılın bilimsel devriminde çok temel bir rolü vardı.

Kendisine takılan sıfatlardan en meşhurları: ‘Modern fiziğin babası’, ‘Bilimsel metodun kurucusu’, ‘Gözleme dayalı astronominin kurucusu’…

Teleskobun mucidi değildi ama onu ilk kez gök cisimlerini incelemek üzere geliştirerek kullandı. Yaptığı teleskopla, Samanyolu, Ay, Venüs, Jüpiter ve Satürn’ü gözlemledi ve bu detaylı gözlemlerini, ekli çizimleri ve vardığı sonuçları ile birlikte 1610 yılında Venedik’te Yıldızsal Haberci (Siderus Nuncius) isimli kitabında yayınladı.

Gözlemin ve bilimin gösterdiğine, hatta ‘gözünün önündekine’ bakmayı ve görmeyi reddeden, Aristocu ve/veya kilise yanlısı çağdaşlarından ona ‘şaklaban’ diyen de oldu, ‘hilebaz’ da.

Ama iş, sadece bu karalama kampanyası ve saldırılarla kalmadı. Çalışmalarıyla sadece dogmatik bilim insanlarının değil, Katolik Kilisesi’nin de dikkatini çekmişti, çünkü evrenin merkezinin Dünya olmadığını, Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü söyleyecekti.

Katolik Kilisesi tarafından Güneş merkezli teorisi konusunda herhangi bir çalışma yapmaması konusunda özellikle uyarılmış olsa da, 1632’de ‘Diyalog (İki Ana Dünya

Modeli Üzerine Diyaloglar)’ adlı eserini yayınladı.

Kopernikus’un dünya-gezegenler sistemi yine kilise tarafından yasaklanınca, Galileo Galilei de bu kitabında buluşlarını, iki bilim insanının karşıt düşünceleri üzerinden anlatmaya karar vermişti. Aslında taraflardan biri Kopernikus, diğeri Katolik Kilisesi’ydi. Kitap boyunca bu iki karakter tartışıyor, Kopernikus sistemi savunucusunun görüşleri baskın çıkıyordu.

Ama bu metafor, onu engizisyondan kurtarmadı.

Kilise Galileo Galilei’yi Roma’ya çağırdı. 1633’te Roma engizisyonunda ‘sorgulandı’ ve ‘kâfirlik’ suçlamasıyla ölüme mahkûm edildi. Aforoz da edildi.

Mahkemenin yayımladığı bildiriye göre, Galileo Galilei sorgu sonrasında da ‘suçunu’ yazılı olarak itiraf edince cezası ömür boyu ev hapsine çevrilmişti.

Rivayet odur ki, mahkeme çıkışında ‘Eppur si muove’ dedi. Yani, ‘Yine de dönüyor’.

Galileo Galilei’nin Diyalog’ları 1835 yılına dek Katolik Kilisesi’nin yasaklı kitapları arasında yer aldı. Fikirleri ise yasaklanamadı, tüm dünyaya yayıldı.

(Hatta şimdi Floransa’daki Santa Croce Bazilikası, Galileo Galilei’nin mezarı ve anıtını görmek isteyenlerden giriş ücreti istiyor. Bazilika’da Enrico Fermi’nin anıtı bile var.)

Yüzlerce yıl sonra Dünya’nın ve Güneş’in konumu üzerine bilimsel tartışmalar bitmişken, hatta kilise de Galileo Galilei’yi bağrına basmışken, engizisyon benzeri sorgular/mahkemeler halen ve sık sık dünyanın birçok yerinde doğruyu söyleyenlere tehdit oluşturmaya devam ediyor.

Bu arada, Roma ve (meşhur) İspanyol engizisyonu tarihteki yerini hakkınca almışken, Galilei ile ilgili başta bahsettiğim tanımlar da Stephen Hawking (‘modern bilimin doğuşunda herkesten çok katkısı var’) ve Albert Einstein’a (‘modern bilimin babası’) ait.

Çünkü, ‘yine de dönüyor’.

Not: Malum konunun uzmanı değilim, bilimsel ya da tarihsel bir hatam varsa okurların düzeltmelerine açığım, şimdiden teşekkür ederim.
Kaynaklar:

* Açık Bilim adlı sitede yer alan, Işıl Arıcan imzalı, ‘Dünya Yine De Dönüyor… Bilimsel Yöntem, Dogma Ve Galileo Galiei’ başlıklı, 2012 tarihli makale. Linki:

http://www.acikbilim.com/2012/01/dosyalar/dunya-yine-de-donuyor-galileo-galilei-bilim-ve-dogma.html

* Evrensel gazetesin den, ‘Dünya dönüyor sen ne dersen de’ başlıklı, Semra Çelik imzalı Mart 2014 tarihli makale. Linki: https://www.evrensel.net/haber/79485/dunya-donuyor-sen-ne-dersen-de

* Wikipedia: https://en.wikipedia.org/wiki/Galileo_Galilei