Erçin ve Candan dönene kadar eylemler sürecek

Haber Merkezi

Boğaziçili akademisyenler her iş gününde olduğu gibi dün de rektörlüğe sırtlarını döndü. 138’inci kez rektörlüğe sırt dönen akademisyenler yaptıkları açıklamada bütün atanmışlar gidene kadar nöbete devam edeceklerini aktardı.

Akademisyenlerin açıklamaları şöyle:

“Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri 7 aydır özerk ve demokratik bir üniversite için mücadele etmeye devam ediyor. İçinde bulunduğumuz tüm olumsuz koşullara rağmen çoğulcu bir dayanışma ruhu ile sürdürdüğümüz mücadelenin kamuoyu nezdinde gördüğü kabul ve desteğin, sadece bizlere değil tüm Türkiye toplumuna umut verdiğine inanıyoruz. Çünkü toplumsal hak ve demokrasi mücadeleleri tüm farklılıklarına rağmen bir bütün oluştururlar.

Bilindiği gibi Can Candan atanmış yönetimin vekili Naci İnci tarafından 16 Temmuz 2021 tarihinde hukuksuzca ve akademik etik ve usullere uymayan bir şekilde görevinden alındı. Bizler de Can Candan ve yine rektör vekili Naci İnci tarafından ders vermesi engellenen Feyzi Erçin için 26 Temmuz Pazartesi gününden beri kampüs içinde oturma eylemi başlattık. Dersleri ve üniversitenin kültür hayatına katkılarıyla yerleri doldurulamayacak olan Feyzi Erçin ve Can Candan görevlerine dönene kadar eylemliliğimiz devam edecek.”

“Bu hafta Boğaziçi Üniversitesi, atanmış Rektör Melih Bulu’nun bir gece yarısı kararnamesi ile görevden alınmasından sonra, yeni bir rektör belirleme sürecine girdi” denilen açıklama şöyle devam etti: “Sadece üniversitemize değil tüm diğer Türkiye üniversitelerine dayatılan rektör atama sisteminin hâlen yürürlükte olması ve adaylık başvuruları için verilen sürenin kısalığı nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak içinde bulunduğumuz zorlu koşulları gözeten bir adaylık sistemi üzerinde uzlaştık.”

“Boğaziçi bileşenleri olarak desteklediğimiz adaylardan birinin atanmasını izleyen dönemde üniversitemizin ideal bir sistemle yönetilemeyeceğinin bilincindeyiz” ifadeleri kullanılan açıklama şöyle sonlandırıldı: “Var olan şartlar ve sistemik kısıtlamalar altında öngörülen, etraflı bir yenileme ve onarım sürecinin inşasıdır. Bu süreci yönetecek idareden öncelikle beklentimiz, Melih Bulu ve ekibinin üniversitemize 7 aydır vermiş olduğu raporlanmış hasarların tamirine çalışmak, olabilecek yeni hasarları önlemek ve tüm bileşenleri daha nitelikli bir şekilde kapsayacak, demokratik ve katılımcı bir rektör belirleme sürecinin yolunu hem Boğaziçi hem de tüm Türkiye üniversiteleri için açmaktır. Umuyoruz ki yeni dönemde, yaşadığımız yıpratıcı süreçte edindiğimiz tüm deneyimlerden yararlanarak ülkemizdeki yükseköğretim sisteminin iyileştirilmesi ve demokratikleşmesine katkıda bulunabiliriz.”